Paylaş
Önerilen tarih 27 Ekim 2013...
27 Ekim Pazar gününe denk geliyor, 29 Ekim Salı günü ise resmi tatil...
Pek çok seçmenin 28 Ekim Pazartesi gününü de ekleyerek 26 Ekim’den 29 Ekim’e 4 günlük bir tatil yapması muhtemel...
CHP bu yüzden haklı olarak tarihe itiraz ediyor.
27 Ekim Pazar değil bir hafta sonra 3 Kasım Pazar günü yerel seçimlerin yapılmasını öneriyor.
Hangi tarih olursa olsun görünen o ki yerel seçimler 2013 sonbaharında yapılacak.
Yani bir yıldan biraz fazla zaman var...
Bu ne demek?
Kaldırımların değişeceği, yolların yapılacağı, dubaların yenileneceği bir döneme giriyoruz demek.
3,5 yıldır yatan belediyeler bile hummalı bir çalışmaya girecek.
Bu göz boyamanın en büyük göstergesi İstiklal Caddesi’dir...
Seyreyleyin şimdi cümbüşü...
Ziynet Sali...
Pazar akşamı RHCP konserinden çıkıp Ziynet Sali’nin konserine yetiştim.
Californication’dan Alışkın Değiliz’e...
Konserin son 15-20 dakikalık kısa bölümünden edindiğim izlenimler şudur:
-Bu kadar kötü bir sahne düzeni görmedim ben. Sahneyle seyirci arasında en az 40 metre vardı. Dans eden kalabalıkla sahnedeki sanatçının elektrik kurması imkansız... Bu sahne düzeni Ziynet Sali’ye atılmış büyük bir kazıktı...
-Buna rağmen Ziynet Sali’nin enerjisi ve performansı çok iyiydi. Görüntüsü göz kamaştırıcıydı. Küçük mekanlarda izlemiştim Ziynet’i ama ilk kez büyük kalabalıklar karşısında da sahneyi doldurduğunu gördüm. Daha çok konser vermeli. Mesela Açıkhava gibi daha derli toplu mekanlarda seyirciyi bir dakika yerine oturtmaz.
Zorlamanın böylesi
Yeni Akit önceki gün gazetelerde çıkan magazin haberlerini sıralamış...
25 asker şehit verdiğimizde Vali’nin hediyelerini tartışan medya, aynı gün magazin haberlerinden geçilmiyordu diyor...
Örnekler arasında Hande Ataizi’nin düğünü de var... Beyonce’nin jet ski’ye binmesi de...
Trump Towers’taki imza günü de...
Hatta Venedik Film Festivali’nde ödül alan Küf’ün haber yapılması da...
‘Valiyi eleştiriyorlar ama kendileri katmerlisini yapıyor’ demeye getirmişler.
Ben bu kadar zorlama bir yoruma son yıllarda medyada rastlamadım...
Afyon Valisi’nin ülkenin yüreğini dağlayan bir olayı promosyon malzemesi olarak kullanmasıyla, gazetelerin magazin haberlerini vermesini aynı kefeye koyacaksanız tartışmaya gerek yok zaten... Bu tür zorlamalar ancak Vali’nin ayıbının haklılığını kanıtlar o kadarını söyleyeyim...
Türbanlı dizi...
Ben atv’deki Huzur Sokağı’nı “türbanlı dizi” olarak tanımlayınca, hatta bu dizinin geçen yıl Tuna Kirmetçi’nin başlattığı “Büyük kanallardaki dizilerde neden türbanlı karakter yok” tartışmasının bir ürünü olduğunu söyleyince itirazlar yükselmişti.
Diziye haksızlık yapıyorsun... Bu yapımı sadece “türbanlı dizi” olarak tanımlamak doğru değil demişlerdi...
Günlerdir grubun gazetesi Sabah’a bakıyorum, dizinin sadece türbanlı karakterleri anlatılıyor. Gerçek hayatta türban takmaya başlayan dizi oyuncuları eski mankenlerle yapılan röportajlara yer veriliyor.
Yani sadece ben değil, Sabah da Huzur Sokağı’nın “türbanlı dizi” olduğunu söylüyor.
Not: Bu arada ekranda türbanlı diziye itirazım yok... Türbanlı dizi de olur başka hayatları anlatan dizi de. Sadece işin adını koymak için elinizi bu kadar korkak alıştırmayın.
Bir tavsiye...
Madem milli voleybolcumuz Neslihan Darnel, üzerime gelmeyin diyor...
Madem bu tür haberlerle gündeme gelmek istemiyorum diyor, konsere gitseydi bu kadar tartışılmazdı farkında değil...
Kararına saygı gösterelim...
Üzerine gitmeyelim.
Ama şu kadarını söyleyeyim... Sırf bu haber olmayayım kaygısıyla iyi bir grubu canlı dinleme şansını kaçırdı...
Yazık üstelik izlemek de istiyormuş Red Hot Chili Peppers konserini...
Son söz, kim ne der korkusuyla hareket eden hayatta pek çok güzelliği kaçırır.
Paylaş