Kadirizm’in romantizmi

Elinde kocaman bir buket çiçekle arkadan gördüğünüz isim Türk sinemasının devlerinden biri, Kadir İnanır...
Kadir Abi malumunuz sert duruşu, ağır oturuşu kalkışıyla Kadirizm’in kitabını yazmış bir isim. Fotoğrafı çeken arkadaşım anlattı...
Elinde çiçekle o kadar mahcup görünüyormuş ki... Soran hayranlarına, “Sevgilimle buluşmaya gidiyorum” demiş...
Hayranlarıyla fotoğraf çektirirken çiçeği arkasına saklamış...
AVM’de bir oraya bir buraya giderken elindeki çiçeği nereye koyacağını bilememiş...
Ne kadar mahcup görünse de bir buket çiçeğini alacak kadar centilmen işte...
Jülide Kural şanslı kadın...
Kadir Abi de şanslı adam tabii...
Sağlık sorunlarını atlattılar, aşklarını dolu dizgin yaşamaya devam ediyorlar...
Kadirizm’in romantizmi de böyle oluyor işte...

Sarı yelek sarı etek

Bırakın şu cinsiyetçi dili artık, kadını aşağılayan deyimleri kullanmayın diyoruz dinletemiyoruz...
“Etek giydirmek” lafı mesela...
Erkekler etek giymeyi aşağılayıcı bir olay olarak görüyor... Kadını aşağılıyorlar farkında değiller.
Oysa eşleri, kızları, anneleri de etek giyiyor...
Fransa’daki sarı yelek gösterilerini örnek gösterip, “Türkiye’de sarı yelek hayali kuranların sonu sarı etek olur” diyorlar...
Melih Gökçek, “Türkiye’de sarı yelek alanlar sarı etek almayı ihmal etmesinler” diye tweet atıyor...
Erkan Tan aynı şekilde yazıyor...
Oysa bu espri değil, şaka değil, eğlenceli bir şey hiç değil... Biraz empati lütfen...
Pantolonunuz ya da kravatınız yüzünden kendinizin aşağılandığını düşünün ve lütfen bu dile son verin...

İbrahim Eren’in EBU üyeliği Eurovision kapısını açar mı?

TRT Genel Müdürü İbrahim Eren geçen hafta Avrupa Yayın Birliği’nin (EBU) yönetim kurulu üyeliğine seçildi...
9 üyeli yönetim kurulu için 11 ülkeden 12 üst düzey yönetici aday oldu ve Eren 9 koltuktan birine oturdu...
Bu aynı zamanda 6 yıl aradan sonra bir TRT yöneticisinin EBU yönetiminde yer alması demek...
EBU nedir?
Avrupa’da kamu yayıncılarını bir araya getiren ve aynı
zamanda Eurovision’u düzenleyen kuruluştur...
Türkiye 2012’den bu yana oylama sistemi adil olmadığı gerekçesiyle Eurovision’a katılmıyor...
İbrahim Eren 9 yönetim kurulu üyesinden biri olduğu için illa ki bu oylama sistemi de önümüzdeki günlerde EBU’nun gündemine gelecektir...
Oylama sistemi değişir mi bilemiyoruz ama Eren’in üyeliği Eurovision hayranları için bir umut ışığının yanması demektir...

Paris’i yağmaladılar

Paris’teki protesto gösterilerinde sosyal medyaya düşen yağma görüntülerini izlemeniz lazım... Bu tür protesto gösterilerinin nasıl bir anda vandallığa dönüştüğü o kadar açık gözüküyor ki... Göstericiler kapıları, camları kırarak Apple, Fendi, Chanel, Orange mağazalarına girip ne var ne yok çalıyor...
Bir hak arama protestosu falan değil düpedüz soygun...
Lüks ayakkabıları, kıyafetleri, telefonları çalmanın neresi hak arama?
Elbette bütün protestocular böyle değil ama bu tür kaos ortamlarını fırsat bilen vandallar fırsatı kaçırmıyor işte...

Fenerbahçe yakalar

Herkes Fenerbahçe’yi konuşuyor...
Peki Fenerbahçe kötü de, Galatasaray ve Beşiktaş çok mu iyi? Galatasaray ve Beşiktaş’ın bu sezon tek şansı Fenerbahçe’nin bu kadar kötü olması...
Tamam Fenerbahçe çok kötü ama Galatasaray ve Beşiktaş’la arasındaki puan farkı da sadece 11...
İlk yarıyı 8-10 puan geride bitiren büyük takım hiç mi olmadı bugüne kadar?
İsteyenle iddiaya girmeye hazırım...
Fenerbahçe diğer iki büyükten birinin en fazla 4-5 puan gerisinde bitirecek bu sezonu...
Başarı mı, elbette değil...
Ama bu sezon başarısızlığın sadece Fenerbahçe’ye ait olmadığını hep beraber göreceğiz...
Bu arada Fenerbahçelilerin bugünlerdeki favori şarkısına da bayıldım: YANALım YANALım ateşlerde YANALım...