Paylaş
Yıllardır her gün geçtiğim, ara sokaklarından, ana caddeden yürüdüğüm, kafelerinde oturduğum, kitapçılarını gezdiğim, sinemalarına gittiğim bir yer burası...
Son yıllarda rengini, ışığını kaybetmeye başladığı gözle görülür bir gerçekti...
Bu gerçekliği “140Journos” haber sitesi yaptığı küçük bir araştırmayla somutlaştırdı...
Son dönemde İstiklal Caddesi ve Asmalı’da peş peşe kapanan dükkanları ve mağazaları listelemişler...
◊ House Cafe, İstiklal Caddesi ve Tünel şubelerini kapattı...
◊ Türkiye İş Bankası, İstiklal Caddesi şubesi müze olarak değerlendirilmek üzere tadilata alındı ve kapatıldı...
◊ Starbucks Galatasaray şubesi kapandı...
◊ Teknosa İstiklal Caddesi şubesi kapandı...
◊ MediaMarkt’ın en büyük mağazalarından olan Demirören AVM içindeki şubesi kapandı...
◊ Şinitzel, bira, çıtır atıştırmalıklar ve Türk lezzetleri sunan BiBuçuk, Beyoğlu şubesini kapattı...
◊ Waffle ve dondurmacı Charly Temmel İstiklal Caddesi şubesi kapandı...
◊ Paşabahçe mağazası İstiklal Caddesi şubesi kapandı...
◊ Spor giyim mağazası Columbia İstiklal Caddesi şubesi kapandı...
◊ Camper’ın İstiklal Caddesi şube sayısı 1’e düştü...
◊ Otto Asmalımescit kapandı...
◊ Salt’ın İstiklal Caddesi’ndeki Beyoğlu binası Aralık 2015’ten bu yana kapalı...
Esnaf kan ağlıyor, dükkanlar kepenk indiriyor...
Son dönemde yaşanan terör saldırıları, eylemler, gösteriler, çatışmalar İstiklal Caddesi’ndeki insan trafiğini ciddi şekilde azalttı...
Bunun sonucu olarak da dükkanlar peş peşe kapanmaya başlandı...
Beyoğlu hiçbir zaman ölmez...
İstiklal Caddesi hiçbir zaman ölmez...
Tarihinde hep inişli çıkışlı dönemleri, parlak yılları olduğu gibi yıldızının söndüğü dönemleri de olmuştur...
Şimdi ışıklarının giderek azaldığı bir dönemi yaşıyor...
Peki Beyoğlu Belediyesi buna karşı ne yapıyor?
İstiklal Caddesi için acil bir kurtuluş planını tartışmanın zamanı geldi...
Sevimsiz filtreler
Arkadaşlar şu tipten tipe girdiğiniz Snapchat filtrelerinizin çok komik, çok sevimli olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsanız...
Dilinizin kocaman uzadığı, zebra kulaklarıyla göründüğünüz, gözlerinizin pörtlediği, deforme olduğunuz görüntüler var ya...
Her kim ki bunlara komik diyorsa mizah anlayışından şüphe duyarım...
13-15 yaşındaki çocuklar tamam da koca koca adamlar, kadınlar yapmıyor mu vallahi alemsiniz...
Öyle şekilden şekle girerek komik olmuyorsunuz... Sevimli hiç değilsiniz... İşin kötüsü Snapchat’i bitirmek için Instagram’da başladı bu tür filtrelere...
Gece 03.00 olimpiyatı
Olimpiyat açılış törenini izliyorum, gece olmuş 03.00...
Türk kafilesi geçene kadar uyuyup kalmışım...
Yüzme yarışlarına bakayım diyorum gece 02.30’da...
Önemli mücadeleleri izleyeyim diyorum, uykuya direnmek ne mümkün...
Üç gece sonra ne zulmediyorum kendime dedim, bıraktım ipin ucunu...
Oysa aynı saat farkı olmasına rağmen 2014’te Brezilya’da yapılan Dünya Kupası maçlarını daha makul saatlerde izlemiştik...
Neden Olimpiyatlar’da böyle oldu diye sinir içinde düşünürken yanıtı dün Sina Koloğlu’nun köşesinden öğrendim...
Olimpiyatlar’ın en büyük alıcısı Amerikan NBC kanalı, Olimpiyat Komitesi’ne 4 yaz ve kış olimpiyatı için 4 milyar dolar ödemiş...
2014 Sotchi, 2016 Rio, 2018 Pyeongchang ve 2020 Tokyo’nun yayın haklarını 4 milyar dolara satın almış...
Amerika ve Brezilya aynı saat diliminde...
NBC kanalı da reytingi yüksek yarışmaların saatlerini kendi prime time dilimine göre ayarlatmış...
Bu yüzden Amerika kıtası en önemli finalleri akşam 20.00’de 21.00’de izlerken, Avrupa gece 02.00’den sonra takip edebiliyor...
Dünya Kupası’nda ise durum böyle değildi...
Olan bizim olimpiyat keyfimize oldu yani...
Gözlük jürisi...
Müzik adına konuşulan tek bir şey yok...
Yarışmacı adına gündeme gelen tek bir isim yok...
Jüride kimin olduğunu bile unutmak üzereyiz neredeyse...
Tek konuşulan şey var, Yılmaz Morgül’ün gözlükleri...
Daha ne kadar garip gözlük takabilirim yarışına girmiş gidiyor o da kendince...
Öyleyse bu Rising Star falan değil...
Gözlük jürisidir.
Diğer jüri üyelerinin yerinde olmak istemezdim, Morgül’ün gözlükleri kadar haber değeri olamadılar...
FETÖ mirası reyting sistemi değişmeli...
15 Temmuz’da yaşananları doğru anlatmak için hükümet dizilerden faydalanmayı düşünüyormuş... Yurtdışına ithal edilen dizilere 15 Temmuz’la ilgili bölümler eklenmesi istenecekmiş...
Kusura bakmayın da eskisi gibi yurtdışına ithal edilen dizimiz mi kaldı? Yanlış reyting sisteminden dolayı hızla kan kaybediyoruz bu alanda...
Belli başlı oyuncuların rol aldığı birkaç dizi dışında ithal edilen dizi çıkmıyor artık...
Çünkü bu reyting sistemi de FETÖ dönemi mirasıdır... Hatırlayın Samanyolu dizilerinin nasıl bir dönem reytinglerde üst sıralarda çıktığını... Şimdi Samanyolu’yla birlikte FETÖ yandaşı pek çok kanal kapatıldı... Öyleyse yeni bir denek yapısıyla yeni bir reyting sistemi oluşturmanın zamanı geldi demektir...
Paylaş