İstanbul yolları pavyona dönecek

Yolun üstünde iki yandan caddenin ortasına doğru gelen trafik direkleri boydan boya trafik lambasına dönüştürülmüş durumda.
Bunlara trafik lambası değil, trafik direği diyeceğiz herhalde...
Kırmızı yandığında koca direkler boydan boya kırmızıya dönüşüyor...
Yeşil yandığında direkler boydan boya yeşil oluyor...
İlk görüşte elektrik israfı gibi görünüyor ama direklerde led ışıklar kullanıldığı için diğer trafik ışıklarına göre yüzde 80 elektrik tasarrufu sağlıyormuş.
Peki normal trafik ışıklarında led kullanmak varken bu devasa trafik direklerine ne gerek var?
Dünyada bir sürü şehir gezdim, tek bir yerde rastlamadım böyle bir uygulamaya.
Bizimkiler nereden bulup almışlar, yoksa bizim icadımız mı merak ettim doğrusu...
Vatan Caddesi’nde test yapılan trafik lambalarının altından defalarca geçtim...
Estetik değil, bayram ‘tak’ları gibi...
“Sürücülerin dikkatini çekme” çabası çok abartılmış.
Özellikle geceleri, sürücünün gözünü alacak ve dikkatini dağıtacak kadar güçlü ışık yayıyorlar.
Bu trafik direklerinden İstanbul geneline 5 bin 287 adet takılacakmış.
İstanbul her köşesinden yeşil, kırmızı, sarı rengarenk ışıklar saçan bir hale dönüşecek.
Anlaşılan Büyükşehir Belediyesi, İstanbul yollarını pavyona çevirmeye kararlı...

Yılın hayal kırıklığı

12 milyon bütçeyle ve büyük bir iddiayla vizyona giren “Karaoğlan” ilk üç günde sadece 54 bin kişi tarafından izlendi...
Ne çocuklara yönelik oldu bu Karaoğlan, ne yetişkinlere...
Belki de bu kadar prodüksiyona rağmen olmamasının en büyük nedeni, bu iki arada bir derede kalmış haliydi...
Bu yılın fiyaskosu demesem de...
Daha şimdiden bellidir...
Yılın hayal kırıklığı...

Bamya festivali

4 yıldır yazıyorum, 5. yıl yine yazacağım...
Çünkü organizasyonu yapanlar hâlâ tatmin edici bir yanıt verebilmiş değiller bu konuya...
Cinsiyetçi bulunan film, senaryo ve oyuncuları ‘ödüllendiren’ bir organizasyonun kendisine ‘bamya’ gibi cinsiyetçi bir sembol bulması ne yaman çelişkidir...
Bu yüzden 5. Altın Bamya Ödülleri yerine, temmuzda 9’uncusu yapılacak Taşova Bamya Festivali’ni destekliyorum ben...
Hiç değilse onlar daha sahici...

Öfkeyle kalkan...

Dün herkes Fatih Altaylı ile Levent Kırca’nın canlı yayın kapışmasını yazdı...
Genel kanı, Kırca’nın tartışmada belirgin bir üstünlük kazandığı yönündeydi...
Ama ben bu tartışmayı bir tek isimden okumak isterdim, Fatih Altaylı’dan...
Kimseye hakaret etmeden, kendiyle de dalga geçerek bu tartışmayı tatlı tatlı yazabilse en azından durumu kurtarabilirdi...
Ama o sadece, “Eşekle sohbet ederken anırmak zorunda kalırsınız” yazarak durumu tescillemiş oldu.
Belli ki öfkesi hâlâ geçmemiş.

Bıçak sırtı

Ukra İnşaat iflasını istemiş...
Yapılan mali incelemelerde görülmüş ki, şirketin mali darboğazına en büyük etken 20 milyon dolarlık reklam bütçesi olmuş.
Kim oynamıştı Ukra City reklamlarında?
Necati Şaşmaz, o dönem sevgilisi olan Nur Fettahoğlu ve Memati lakabıyla tanınan Gürkan Uygun...
Kurtlar Vadisi ekibi yani...
Şirketin sadece Memati’li reklam filmi için 2,5 milyon dolar harcadığı söyleniyor.
Polat’lı reklamı hesap edin artık...
Ünlülerin renkli dünyasıyla tanışmak isteyen işadamları ya da onları kandıran reklam ajanslarının “yeter ki reklamımızda bir ünlü oynasın” deyip kesenin ağzını hesapsızca açma durumudur bu...
Hep söylüyorum ya... Burnundan kıl aldırmayan ünlüler iş reklam filmlerine gelince her türlü hokkabazlığı yapıyor diye...
Çünkü reklamlarda 1-2 günlük çalışma karşılığı verilen paralar çok büyük...
Böyle olunca Ukra örneğinde olduğu gibi şirketlerin bütçelerinde dev kara delikler oluşuyor...
Gelsin Polat Alemdar kurtarsın bakalım şimdi sizi...