AK Parti Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’ın yeğeni olan Vahap Fırat, İsrail’e gitmiş ancak ülkeye girişine izin verilmemiş.
Nedeni ilginç... İsrailli yetkililer: “Ülkeye girişi yasak olan birisiyle Facebook’ta arkadaşsınız, bu yüzden ülkeye giremezsiniz” demişler. Bahsettikleri isim Kurtlar Vadisi’nin yapımcısı Bahadır Özdener. Yani Vahap Fırat, Bahadır Özdener’le Facebook’tan arkadaş olduğu için İsrail’e girememiş. “Oysa ben Bahadır Bey’le arkadaş değilim. Bahadır Bey’in yengesi Zehra Özdener’le Facebook’tan arkadaşım. Adamlar buna bile bakıyorlar” diyor Vahap Fırat. Açtım Bahadır’ın Facebook sayfasına baktım. Onlarca ortak arkadaşımız var. Neye şaşıracağımı karıştırdım. Bahadır’la arkadaş olduğum için asla İsrail’e gidemeyeceğime mi... Bahadır’ın Facebook’ta 100’lerce arkadaşı olmasına mı... Bir de Vahap Bey gibi Bahadır’ı dolaylı yoldan tanıyanlar var ki, kaba bir hesapla binlerce kişinin İsrail’e girememesi demektir bu... Sinema, televizyon, oyunculuk, medya sektöründe pek çok isim Bahadır’ın arkadaşıdır. Demek bunların hepsine kapılar kapandı ha?.. Neymiş bu İsrail be birader...
Kavga bitmez
New York’ta Beş Minare’nin gazete ilanlarında geleneksel şekilde filmle ilgili köşe yazarlarının görüşleri yer alıyor. Ekrem Dumanlı, Ruhat Mengi, Güneri Cıvaoğlu, Tufan Türenç, Mahmut Övür, Ergun Babahan... İçlerinde tek bir sinema eleştirmeni yok. Filmi beğenen sinema eleştirmeni olmadığı için mi, Mahsun’un sinema eleştirmenlerine tepkisinden dolayı mı?.. Mahsun filmle ilgili ilk yaptığı özel galaya da sinema eleştirmenlerini davet etmemişti. Bu kavga bitmez.
Hayalet şehir...
En son Kıbrıs’a gittiğimde ilk kez Maraş’ı gezme fırsatım oldu... Gezme dediysem ne kadarına izin veriliyorsa işte, uzaktan bakma diyelim biz ona. Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin son gün aldığı yer burası... Daha doğrusu Maraş sakinleri her şeyi olduğu gibi bırakıp, arkalarına bakmadan terk etmişler şehri... 1974’e kadar Akdeniz’in en ünlü tatil merkeziymiş burası. Her halinden belli zaten... 36 yıldır kimse yaşamamasına rağmen, büyük binalar, oteller, şehrin zenginliği hâlâ uzaktan kendini hissettiriyor. Vinç yarım kalmış bir inşaatı 36 yıldır tamamlayamıyor. Evleri, yolları ağaçlar sarmış. Range Rover’lar galeride halen o günkü gibi duruyormuş... Tam bir hayalet şehir burası. Görkeminden hiçbir şey kaybetmeyen. Doğal plato... Usta bir yönetmenin elinde ne muhteşem filmler çıkar buradan diye düşündüm Maraş’a uzaktan bakarken. 36 yıldır el değmemesine rağmen Maraş’ın bugünkü KKTC’den daha gösterişli durmasına ne demeli peki...
Berat’ın annesi muhabire ne dedi?
Kanal D muhabiri Özay Erad’ın kayıp Berat’la ilgili canlı yayın kazasını dün yazmıştım. Özay’dan bir mail aldım, Berat’ın annesinin canlı yayında kendisini sinir krizine sokan muhabire söylediği ilginç... Bakın Özay ne diyor: “Ben bir kaza yaptım, arabanın direksiyonunda da ben vardım, kendime çarptım... Kulağıma üst üste panik halinde yansıyan sözleri o ortamda yanlış algıladım. Aileden, ekrandaki izleyiciden defalarca özür diledim. Onlar samimiyetime ve yanlışlık olduğuna inandılar. Berat’ın kaybolduğu evin sahibi halası dün beni aradı, köye gözleme yemeye davet etti. Beni merak ettiklerini, bunun bir yanlış anlama olduğunu bildiklerini, üzülmememi söylediler... Berat’ın annesi Emine Hanım, CNN Türk muhabiri Hakan Tunç’la bana mesaj yollamış, “Kendini üzmesin, yanlışlık oldu, onu merak ediyorum” diye... İki gündür, hakarete uğruyorum, eleştiriliyorum. Her bir görüşe saygı duyuyorum. Önemli olan Berat’ın bulunması... 26 yıllık meslek kariyerimin, ilk ve tek ciddi hatası.. Yazılar yazılacak, haberler yapılacak, eleştiriler ardı ardına gelecek, bir süre sonra unutulacak... Ama ben unutmayacağım.”