Paylaş
Dünya ve insanlık korkunç bir şekilde kaybetti bu değerlerini.
Belki de kendi sonunu böyle getirecek.
İşte PSV Eindhoven taraftarlarının Atletico maçından önce Madrid’te oturdukları meydanda mültecilere yaptıkları...
Bir yandan oturdukları kafede içki içiyorlar, diğer yandan meydanda toplanan mültecilere bozuk para atıyorlar.
Mülteci kadınlar ve çocuklar, yerlere atılan üç-beş cent’i kapmak için birbiriyle yarışıyor.
PSV taraftarları da bu manzarayı soğuk biralarını yudumlarken kahkahalarla izliyorlar.
Eğlenceye bak...
İnsanların acılarını, yoksulluklarını bira masasına meze yapıyor.
Korkunç... Alçakca...
İnsanı, insanlığından utandıran bir manzara...
Dünya nasıl böyle bir hale geldi, insanlık nasıl böyle oldu, dünyanın dört bir yanında nasıl kaybettik insani değerlerimizi anlamak mümkün değil.
“Kendini bilmez üç-beş taraftar” diye geçiştirilebilecek bir durum da değil bu.
Avrupa insanının ruh halinin tezahürü, üç beş bira sonrası dışa vurmuş halidir.
Ve insanlık adına kahredicidir.
‘Birlik’ değiliz ki birlikte yürüyelim...
Teröre karşı hep birlikte yürüyelim, milyonlar kolkola girip Kızılay’da terörü lanetlesin...
Bizde de Paris’teki, İspanya’daki gibi herkesin ayağa kalktığı terör yüyüşleri yapılsın.
Ne kadar iyi dilekler...
İyi de biz birlik değiliz ki, birlikte yürümeyi başarabilelim...
Biz o hasletleri yıllar önce yitirdik.
Her konuda, her yerde bölündük, parçalandık...
Birimizin sevindiğine diğeri küfür ediyor.
Birimizin üzüldüğünü diğeri alkışlıyor.
Ulus olarak acılarımız ve sevinçlerimiz bile ortak değil artık...
Bu yüzden hiçbir konuda hiçbir yerde hep beraber yürümemiz münkün değil bizim.
Tarkan arabesk albümü yapsa radyolar çalar mı?
Hani pop müzik çalan radyo ve müzik kanalları, sanat, halk ya da arabesk şarkıları çalmazdı?
Söz konusu Tarkan olunca işin rengi değişti...
Burnundan kıl aldırmayan pop radyoları, dibine kadar sanat müziği olan Tarkan’ın albümünü sabah akşam çalıyor.
E hani sanat müziği çalmazdınız?
Bugüne kadar çalmadığınız şarkıcıların günahı ne?
Tarkan bu şarkılarına klip çekse pop müzik kanalları onu da yayınlar.
İddia ediyorum arabesk albümü yapsa, pop müzik radyoları onları da çalar.
Not 1: Gördüğüm kadarıyla bir tek Power grubu yayın çizgisine sadık kalıp Tarkan’a iltimas göstermiyor. Sanat müziği şarkılarını çalmıyor.
Not 2: Ben Tarkan’ın şarkılarının çalınmasından yanayım, umarım diğer sanatçıların pop dışı şarkılarına da esneklik sağlar bu durum.
Bodrum sahiline, İslam Tanıtım Merkezi olacak iş mi
Bodrum Ortakent’in en güzel sahillerinden birine, Camel Beach’e Diyanet İşleri Başkanlığı İslam Tanıtım Merkezi’ne yapma kararı almış.
Şimdi nedir bu?
Oraya yapılacak bina mıdır Allah’ınızı severseniz?
Çünkü birilerinin kafasında Bodrum sadece nedir...
Eğlencenin tam gaz sürdüğü, içkinin su gibi aktığı, bikinili kadınların dolandığı bir yerdir...
İşte rövanşist duygu dediğim bu...
İlla orada da ‘bir şey’ olacak. Öyleyse kurun Bodrum’un en güzel sahiline İslam Tanıtım Merkezi’ni...
Kurmayın diyen mi var, böyle bir ihtiyaç varsa, Bodrum yarımadasında bu binanın dikileceği yer mi yok? İlla o en güzel sahil midir, tek yer...
İşte Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon söylüyor: “Ankara’dan karar almayın, gelin tartışalım, kurmayın demiyoruz” diyor... Ama yerel yöneticilere danışan bile yok.
Karar verildi!
Kurulacak! Bitti!
İşte o sahil de sembol bir bina uğruna gitti!
Sen nerede yaşıyorsun birader
Salı öğlen Anadolu yakasında işimi bitirdim, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’le buluşmaya gideceğim.
Boğaz Köprüsü adım ilerlemiyor.
Öğrendik ki, terör şüphelisi araç yüzündenmiş.
Tüm gün plan altüst oldu, Başkan’la randevumu da kaçırdım, ondan sonraki Antalya uçağımı da...
Terör olaylarından ve dünyadan bi’haber bir şoför yüzünden bütün şehir öğleden sonrayı diken üstünde geçirdi.
Sonunda arabasının patladığıyla kaldı.
O da ona iyi bir ders oldu...
Yavuz Bingöl yine tehlikeli sularda
Geçen gece TRT’de Atletico-PSV maçını izlerken “Sevda Kuşun Kanadında” adlı bir dizinin tanıtımına denk geldim.
Baktım Yavuz Bingöl oynuyor.
Baktım sağcılar-solcular çatışıyor, baktım dönem dizisi.
Sonra internetten konusunu öğrendim.
68 kuşağını anlatıyormuş...
Gençlerin, dönemin egemen güçleri tarafından nasıl manipüle edildiğini, sağ-sol çatışmasına girmek istemeyen bir avuç gencin provakasyonlara direnişini ele alıyormuş.
Eyvah dedim, Yavuz Bingöl yine tehlikeli sularda...
Malum dönem dizisi çekmek, hele sağ-sol çatışmalarının aktarıldığı bir dönemi çekmek risklidir, kimseye yaranamazsın...
Dikkat et Yavuz, bu kez de solcuları kötü gösteriyor diye solcu arkadaşlarından dayak yiyebilirsin.
Paylaş