İlker Başbuğ: Yarbay Mustafa Kemal olmasa, İstanbul’u boşaltacaklardı

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ ve “Son Mektup” filminde Mustafa Kemal’e yer vermediği için eleştirilen yönetmen Özhan Eren arasındaki tartışma sürüyor.

Haberin Devamı


Tartışmanın konusu; Çanakkale Savaşları’nın her karesinde Mustafa Kemal var mıydı, yok muydu?..
Başbuğ olduğunu söylüyor...
Özhan Eren ise olmadığını...
Aslında aşağıda okuduğunuz açıklamayı İlker Başbuğ benim ilk yazım üzerine göndermiş.
Ancak bana ulaşmayınca, ben arada Özhan Eren’in açıklamasını köşeme koymuş oldum.
İlker Başbuğ dün aradı ve mail’i yeniden gönderdi.
Şöyle diyor;

Atatürk, Çanakkale Savaşları’nın her karesinde vardır

İngiliz Donanması’nın Çanakkale’ye ilk bombardımanı yaptığı 19 Şubat günü...
O gün Atatürk de 57. Alay ile Eceabat bölgesine gelmişti.
Ve Maydos bölgesi komutanlığına tayin olmuştu.
Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’ndaki ilk müdahalesini 19 Şubat günü görüyoruz.
Düşman da aslında büyük bir kuvvet değil, küçük bir kuvvet ve hepsini geri püskürtmüşler.
18 Mart Deniz Zaferi’nin iki kahramanı var:
‘Nusret Mayın Gemisi ve Sahil Topçuları.’
Muharebe, bu ikisinin üzerinde cereyan ediyor.
Savaşın neredeyse öğleye kadar olan sürecinde mayın veya sahil topçusunun açtığı ateş neticesinde, birleşik filoya ait 1 Fransız ve 2 İngiliz zırhlı büyük gemisi batmış ve 4 zırhlı da ağır biçimde hasar görerek savaş dışında kalmıştır.
Donanması büyük kayıp vererek savaş gücünün 1/3’ünü kaybetmiştir.
Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşları’na ilk ciddi müdahalesi 25 Nisan günüdür:
“Donanma desteğindeki gemilerle, Anzak kolordusu Kabatepe’ye çıktı ve ilerliyor. Eğer oradaki hakim tepelere, Conkbayırı, Kabatepe, Çimentepe’leri ele geçirseler, işimiz bitti.”
Çanakkale’nin her karesiyle
ne kadar övünsek azdır
Esas Çanakkale Savaşı’nın, kara harekatının kaderini tayin eden Anafartalar’dır.
Mustafa Kemal de aslında, ondan sonra ‘Anafartalar Kahramanı’ olarak anılır.
Çanakkale Savaşı’nın kaderinin tayin edildiği gün, 8 Ağustos 1915 Anafartalar...
Deniz harekatının kaderini ise Nusret ve sahil topçuları belirledi...
Çanakkale Savaşı’nın her karesiyle, her safhasıyla ne kadar övünsek azdır.
Bütün komutanların katkısı vardır.
Ama inanın ki orada, Yarbay Mustafa Kemal olmasaydı, İstanbul’u boşaltacaklardı.
Planları yapılmıştı.
Çanakkale muharebelerinin her karesinde... Her karesinde Mehmetçik vardır.
Mustafa Kemal:
“Gece karanlıkta yaralıları dolaştığım sırada, Mehmet Çavuş adında birinin düşmana hücum sırasında elindeki silahın kullanılmaz hale gelmesi üzerine hücuma taşla devam ettiğini öğrendiğimden, derhal adı geçenin ödüllendirilmesini arz ettim.”
İşte “Mehmetçik” kelimesinin ilk kullanıldığı yer burası olmuştur, Mustafa Kemal tarafından.

Haberin Devamı

Canını, kanını veren
herkesi saygıyla anmalıyız
Çanakkale Savaşları’nda Seyit Onbaşı’lar vardır.
Onun yanında, Kazım Karabekir’ler var, Fevzi Çakmak’lar var...
‘Bu kadar büyük muharebelerde bir yarbayın ne işi var?’
Hayır efendim, bir Nusret Mayın Gemisi de olmasaydı, belki de bu donanma geçecekti.
Böyle yargılar çok yanlış. Bunları bazen üzülerek duyuyoruz.
18 Mart’lar, 25 Nisan’lar Türk tarihinin gurur günleridir. Onur günleridir.
Buna böyle bakmamız lazım.
Burada da, kanını veren, canını veren herkesi aynı şekilde, gerekli şekilde anmak, saymak ve onların aziz hatıraları karşısında hürmetle eğilmek hepimize düşen görevdir.
? İlker Başbuğ

Haberin Devamı

Türk sinemasında Asya rüzgârı

Berrak Tüzünataç, yeni sinema filminin çekimleri için Afganistan’a gidiyormuş.
Köklerini aramak için yollara düşen bir kadını canlandıracakmış...
Sermiyan Midyat da yeni filmini Hindistan’da çekecek.
Hatta onun ön hazırlığı için geçen hafta Hindistan’daydı...
Ne oldu da Türk sinemasında birden Asya modası esmeye başladı?
Film sayısı arttığı, hikâyeler birbirini andırdığı, sinemada rekabet zorlaştığı için senaristler ve yapımcılar yeni soluk aramaya başladılar...
Seyirciye en azından görüntüleriyle farklı bir hikâye sunmak için bu yolu buldular.
Önümüzdeki yıl bir Asya rüzgârı esecek...
Hindistan ve Afganistan’da çekilen bu filmler başarılı olursa, eminim Türk sinemasında yurtdışı prodüksiyonların sayısının artmasına neden olacaktır...

Haberin Devamı


Akülü sandalye dediğin 2 bin lira

Bingöl Yelesen Köyü’nde her gün babasının sırtında okula giden 8 yaşındaki engelli Berat’a oyuncu ve yapımcı Burak Sağyaşar yardım eli uzatmış.
DHA’nın yaptığı haberi görünce hemen bir akülü tekerlekli sandalye alıp Bingöl’e göndermiş.
Berat’ın mutluluğunu görmeniz lazım.
“Artık bayramlarda şeker toplayabileceğim” diyor.
Akülü araç dediğiniz kaç lira biliyor musunuz, 2 bin liradan başlıyor, ortalama iyi bir araç 3 bin lira...
İşte bir çocuğun hayatını değiştirmek bu kadar basit.
Bugün televizyona iş yapan biri için 2 bin, 3 bin liralar çerez parası...
O yüzden sevgili Burak’a helal olsun diyorum.
Bu tür yardımları hep yapan Seda Sayan, Esra Erol gibi isimlere de...
Lütfen derinden gelen bu çığlıklara sessiz kalmayın sevgili oyuncu arkadaşlar...
Kazandığınızı bir parça paylaştığınızda emin olun fazlasını kazanırsınız...

Yazarın Tüm Yazıları