Paylaş
Haklısınız. Yan yana iki fotoğrafı koyduğunuz zaman irite edici bir manzara çıkıyor ortaya...
Peki bu konuda gerçekten samimi miyiz yoksa Reina’yı, Sortie’yi günah keçisi ilan edip vicdanımızı mı rahatlatıyoruz?
Boğaz’daki eğlenceyi diline dolayanlara ben başka bir manzara göstereyim. Halkalı toplu konutlar var ya... Daha iki gün önce hain pusunun kurulduğu, 5 şehit verdiğimiz Halkalı...
Her gece eğlence var orada.
Havai fişekler patlıyor her gece, ya bir düğün ya bir kutlama.
Gidin bu hafta sonu görün bakalım, eğlenen, müzikle coşan insanların, düğünde halay çekenlerin sayısında azalma olacak mı?..
İkiyüzlü toplumuz...
Zenginlerin muhitini hedef tahtasına koyup, orta sınıfın ne yaptığına bakmayız.
Boğaz’daki gürültü yasağını çiğniyorsa, Halkalı’daki de çiğniyor.
Boğaz’daki eğleniyorsa, şehit falan dinlemeyip kızının düğününde göbek atan da eğleniyor.
“Konserler ertelensin” diyen vatandaş, şehit haberleri yüzünden düğününü erteler mi acaba?..
Adam başı 8 lira verirsen tekneye doluşup Boğaz turu yapıyorsun çalgılı, çengili...
Gidin bakın bakalım tekne turlarında azalma var mı, ben görüyorum her akşam üzeri eğlene eğlene geçiyorlar.
Kimse bu eğlenenleri görmez ama varsa yoksa Reina, Sortie...
Boğaz’daki kulüpler...
Yoksullar ölüyor, zenginler eğleniyor edebiyatı.
Buna ikiyüzlülük denmez de ne denir...
Sigara yasağı da emniyet kemeri gibi mi olacak
Sonunda bu sigara yasağı da araçlarda kemer takma zorunluluğu gibi tavsayacak, ondan korkuyorum.
Araçlarda emniyet kemeri takma zorunluluğu ilk çıktığı yıllarda müthiş bir denetim vardı.
Herkes ceza yememek için büyük dikkat gösterirdi emniyet kemeri takmaya.
Sonra kemerler koltuğun arkasından geçirilmeye başlandı, ikazda bulunan arabalar için özel emniyet kemeri aparatları çıktı...
Velhasıl yasağı sulandırmayı başardık.
Aynısı sigara yasağında da olursa felaket.
Yasağı delen işletmeler, açılan davalar, düşen denetimler derken sigara yasağı bir yıl sonra daha çok tartışılır hale geldi...
Sigara yasağını kaldırmanın yolunu bir açarsak sonu gelmez...
Sigara içenlere özel bölüm falan bizde sağlıklı işlemez.
Hiçbir yerde içilemez yasağını bile hâlâ takmayan restoranlar varken, sigara içenlere özel bölümün ayrıldığı sistemin çalışacağını düşünüyor musunuz?
Arada bir puro tellendiren biri olarak ben sigara yasağından memnunum, mekanların eski sigara içilen halini düşündükçe “ne büyük kabusmuş” diyorum.
Ne kötüsün Flipper
Meğer dünyada yunuslara yapılan havuz eziyetlerinin
en büyük sorumlusu Flip-per’mış... Dizi insanların yunuslara olan ilgisini artırmış.
Yunusları görmek, onlarla yüzmek isteyenlerin sayısı artınca da milyar dolarlık bir sektör oluşmuş.
Flipper’ın bakıcısı Ric O’Barry anlatıyor bunları.
Flipper’ı oynayan yunus bunalıma girip kollarında intihar edince amansız bir yunus eylemcisi oluyor Ric O’Barry.
Melis Alphan yazınca “The Cove” adlı bu belgeseli bulup izledim.
Ric ve arkadaşları Japon-ya’nın Taiji kasabasında kü-
çük bir koyda yakalanıp dünyadaki eğlence havuz-larına gönderilen, gerisi de katledilen yunusların hikayesini o kadar çarpıcı anlatmış ki, mutlaka izleyin.
Türkiye’nin Ric O’Barry’si de Savaş Karakaş. Havuzlardaki yunusların denize bırakılması için mücadele ediyor.
İyi görünen şeylerin aslında ne kadar kötü olabileceğinin en çarpıcı örneklerinden Flipper.
Hayvan sevgisi aşılıyor denilen dizi, bugün yunus katliamının nedeni olarak gösteriliyor.
Savaş Karakaş’a hepimiz destek vermeliyiz.
Belushi nereyi gezdi
James Belushi’yi İstanbul’da hangi taksi şoförü gezdirdi merak ediyorum.
Bütün gazetelere taksi şoförlerinin inanılmaz olduğunu anlatmış. Her ara sokağa girip çıktıklarını, daracık yollarda bile hızlı gittiklerini yazmış.
“Korna çalmı-
yorlar” demiş...
Belushi’ye bütün taksilerde direksiyon simitlerinin korna çalmaktan aşınmış olduğunu gösteren olmadı demek ki...
Bizim taksicilerin en iyi bildiği şeydir kornaya basmak.
Aman ses etmeyin, bırakın yanlış bilsin...
Paylaş