Paylaş
Demirören Medya hayvan dostu bir kuruluştur. Hayvanların aşıları, bakımları yapılır, kısırlaştırılır.
Yuvaları vardır bahçede, çalışanlar su ve mama bırakır onlara.
Kediler ve köpekler yıllardır mutlu mesut yaşar bizlerle...
Dişi bir sokak köpeği olan ve uzun süredir bahçemizde yaşayan Kuyruk da onlardan biriydi.
Kısırlaştırılması için arkadaşlarımız tarafından Bağcılar Belediyesi’ne teslim edildi. 15 Ağustos’ta.
Kuyruk’la birlikte iki köpeği daha teslim ettiler belediyenin veterinerlik işlerine.
Kısırlaştırıldıktan sonra Kuyruk’un geri getirilmesini de önemle belirttiler.
1 aydır Kuyruk’tan haber yok.
Bağcılar Belediyesi, İBB Veterinerlik İşleri’ne teslim edildiğini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kuyruk’un Kısırkaya’da merkezde kısırlaştırılmak için beklediğini söyledi.
Sonra bir anda Kuyruk ortadan kayboldu.
16 Eylül’de İBB Veterinerlik İşleri, Kuyruk’un kaybolduğunu açıkladı arkadaşlarımıza.
Nasıl olabilir böyle bir şey?
Yetkililere teslim edilen kocaman bir sokak köpeği nasıl kaybedilir anlamış değiliz.
Şimdi herkes birbirine Kuyruk’u soruyor gazetede.
Keşke kısırlaştırmaya göndermeseydik diye içten içe süren bir vicdan azabıyla...
Türkiye’de üç büyük kulübün futbol anlayışı
◊ GSFBJK’nin hafta sonu maçını yönetecek hakem atanır, hemen hakemle ilgili polemik başlar, hakemi etki altına almak için çalışılır...
◊ Maç oynanır, kendilerinin lehine olacaksa taç atışında bile VAR’a gidilmediği için itiraz edilir...
◊ GSFBJK rakip takıma yenilir, hemen sesler yükselir...
◊ GSFBJK mağlubiyetin suçunu hiçbir zaman kendinde aramaz, hakeme, federasyona, MHK’ya yıkmaya çalışır...
◊ Maç biter eze eze kaybederler, başlarlar “Kural hatası var, maç yeniden oynansın” diye ağlaşmaya...
◊ Bir tarafta kendileri vardır, diğer tarafta geri kalan ‘önemsiz’ 15 takım...
◊ İsterler ki sezon boyunca oynadıkları bütün maçlardan hanelerine hep 3 puan yazılsın...
Galatasaray’ı da, Fenerbahçe’si de, Beşiktaş’ı da aynı. Yönetiminin de, taraftarının da yok birbirinden farkı. Bu yüzden adına GSFBJK dedim zaten...
Dilerseniz hiç oynanmasın bu maçlar arkadaşlar, ne gerek var Anadolu takımlarına, hepsi formalite!
Onlar maç kazanamaz, onlar futbol oynayamaz, onlar şampiyon olamaz!
O yüzden hepsinden 3’er puan yazalım size, sezon boyunca GSFBJK arasında oynayacak 6 maçta kim çok puan alırsa o şampiyon olsun.
Ama orada da birbirinizi yiyeceğiniz için en iyisi kura çekelim, bu iş olsun bitsin.
Güzel olmaz mı?
Ne VAR tartışırız, ne hakem, ne ceza...
Ne ‘Aşk-ı Memnu’ymuş arkadaş
10 yılda bir gelir ekrana böyle diziler.
Oyuncusu, senaryosu, yönetmeni ve kanalıyla puzzle gibi birbiriyle örtüşen ve ortalığı yıkıp geçen dizilerin sayısı da çok azdır.
“Aşk-ı Memnu” da bunların başında geliyor.
Kanal D, yeni yayın dönemiyle haber önünde yeniden yayınlamaya başladı diziyi. 1.75 reyting ve 11 share ile 15’inci sırada yer aldı.
Geçen yıl da sabah kuşağında yayınlanıyordu dizi, yine çok izleniyordu.
Bu kaçıncı tekrar, bu kaçıncı yayın? Ama yine tekrar tekrar izlenip aynı başarıyı yakalıyor dizi.
Bu yılın başında Hürriyet Pazar’da 50 kişilik jüri olarak, gelmiş geçmiş en iyi 100 yerli diziyi seçmiştik.
“İkinci Bahar”ın ardından ikinci sırada yer almıştı “Aşk-ı Memnu”.
Benim kişisel listemde “Muhteşem Yüzyıl”dan sonra ikinci sırada yer alıyordu.
Ama “tekrar tekrar gösterilip aynı ilgiyi gören dizi” diye bir liste yapılacak olsa uzak ara birinci olurdu “Aşk-ı Memnu”...
Oyuncularını da, emeği geçen herkesi de bir kez daha kutlamak gerekiyor.
Ne dizi yapmışsınız be, biteli 9 yıl oldu, hâlâ etkisi sürüyor.
Paylaş