Hepimiz kağıttan para kazanıyoruz

Gazetecinin kendisi haber olur mu, olmaz mı diye tartışılıyor...

Buna itiraz eden arkadaşlar, haber olduğu için eleştirdikleri gazeteciler sayesinde para kazandıklarının farkındalar mı?

İnternet yükselse de, televizyon ek gelir yaratsa da hepimiz hâlâ kağıttan para kazanıyoruz.

Kağıda basılan bir gazeteye yazıp çiziyoruz, karşılığında para alıyoruz.

Öyleyse tek bir şansımız var; bu kağıdı kıymetli hale getirmemiz, konuşulur yapmamız...

Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan umreye gidiyor, Ayşe Arman seksi pozlar veriyor, Hıncal Uluç ellerini kelepçeletiyor, ünlü gazeteciler Hasankeyf’te kafalarına poşu takıyor...

Haber oluyorlar...

Günlerce gazetelerde, televizyonlarda, internette, radyolarda konuşuluyor, tartışılıyorlar.

Kendisi haber olan gazetecilerin hepsini medyadan kovduğumuzu düşünün...

Allah’ınızı severseniz gazeteyi eğlenceli kılacak, okunur yapacak neyiniz var elinizde?

Elbette haber, fotoğraf, yazı, yorum bu kağıdın en önemli malzemesi, oradaki kaliteyi artırmamız lazım...

Ama internetle, televizyonla rekabet eden günümüz gazetelerine bu kadarı yetmez, daha fazlası gerekli.

İlan paylarını sürekli artıran internetin, televizyonun karşısında kağıdın başka meziyetleri olmalı.

Kendisini konuşturacak...

Gündemde kalacak meziyetler...

Bunun tek yolu da daha cesur köşe yazarlarından geçiyor. Haber olmaktan korkmayacak köşe yazarlarından...

Kendinden konuşturmayan bir kağıda hangi ajans ilan verir?

O şirket ilan vermezse, hangi köşe yazarı bugün aldığı maaşı kazanabilir?

Unutmayın, hepimiz kağıt üzerinden para kazanıyoruz.

Şu kağıt parçasını, yeni yüzyıl medyası karşısında kıymetli hale getirip konuşulur kılanlara teşekkür edeceklerine, “Neden kendinizi haber yapıyorsunuz” diye eleştirenlere şaşırıyorum...

Flip kamera

Bir arkadaşım flip video kamera almak için Kadıköy’deki Yazıcıoğlu ış Hanı’na gitmiş...

Bu tür malzemelerin satıldığı dükkanlar çoktur orada.

Hangi dükkana “Flip kamera istiyorum” dese, “Hani Ertuğrul Özkök’ün yazdığı şeyi mi arıyorsunuz, henüz gelmedi” yanıtını almış.

“Özkök bir yazı yazdı, herkes flip kamera aramaya başladı” diyormuş esnaf...

Vatandaş flip kamerayı, “Hürriyet internet sitesinin hazırlandığı kamera” diye tarif ediyormuş.

Başka bir gazetede çalışıyor bu arkadaşım, “Hürriyet’in sokaktaki gücünü gözlerimle gördüm” dedi...

Cirque de Glace

Ruslar’ın dünyaca ünlü bir buz dansı grubu var; Cirque de Glace...

Meşhur Cirque du Soleil sirki karada nasıl uçup kaçıyorsa, Cirque de Glace da aynısını buz üzerinde yapıyor.

Buzdan yapılmış kostümler, dekorlar...

İnternetten arayıp bulun görüntülerini, ne kadar etkileyici olduğunu göreceksiniz.

İşte o gösteri grubu ıstanbul’a geliyor. 29-30-31 Ekim günlerinde Maslak TıM’de beş gösteri sunacaklar.

Bu gösteri için TıM’e 40 ton buz dökülecek...

Büyükler kadar çocukların da ağzı açık izleyeceği bir gösteri, kaçırmayın derim...

Deniz Seki fiyatını 3’e katladı

O ya da bu sebeple hapse düşen ünlüler, çıktıklarında bunu paraya çevirme fırsatını yakalıyorlar.

Tuğba Özay hapishane anılarını kitap yapmıştı, kaşesi de bir anda yükseldi cezaevinden çıktıktan sonra.

Şimdi Deniz Seki’de de aynı şey oldu...

Cezaevine girmeden önce Seki’nin sahne fiyatı 15-20 bin lira arasındaydı.

Önümüzdeki bayramda sahneye çıkmak için istediği fiyat ise 60 bin lira!

Hadi bayram tarifesini çıkın, demek normal zaman için kaşesi 40-45 bin liraya yükselmiş.

Bu da demek oluyor ki, cezaevinden sonra Seki’nin fiyatı üçe katlandı...

Haksız da sayılmaz, kendisine bu kadar ilgi varken yedi aylık zararını başka nasıl karşılayacak?