Havai fişek out drone gösterisi in

Hadi yılbaşıydı, Cumhuriyet Bayramı’ydı bir nebze anlaşılır ama düğünde, eğlencede, evlilik teklifinde, evinin önünde atıyor adam artık havai fişeği...
Çocuklar, hastalar, yaşlılar, hayvanlar, çevre kirliliğinin önüne geçmek için bu engellensin diyoruz ama olmadı, olmuyor...
Çözüm yine havai fişeği bulan Çinlilerden geldi...
31 Aralık’ta Şangay’da Çinliler ilk kez havai fişek yerine ışıklı drone kullandılar.
2 bin adet drone gökyüzünde senkronize şekilde uçtu.
İnternete görüntülerini bulup izleyin mutlaka, ağzınız açık kalır...
Havai fişekten çok daha zengin görüntüler ortaya çıktı, gökyüzünde birbirinden güzel görüntüler çizdiler.
Tabii bir yanıyla da korkutucu bir görüntü bu...
2 bin drone’u yan yana ama asla birbirlerine çarpmadan hareket ettiren yazılımların kötü amaçlarla nasıl kullanılabileceğini düşünün...
Ben bu görüntüleri izleyince süper kahraman filmlerinde gördüğümüz drone saldırılarının hayal olmadığını çok iyi anladım.
Bu 2 bin drone’un üzerine ışık değil silahlar yüklendiğini düşünün ve senkronize bir şekilde bir bölgenin üzerine gönderildiğini hayal edin...
Bugüne kadar filmlerde izlediğimiz silahlı drone’lar yakın zamanda dünyanın
güçlü orduları tarafından kullanılırsa şaşırmayın...
Biz yine de işin iyi tarafından bakalım, drone’ların saldırı
amaçlı değil havai fişeklerin yerini aldığı
bir dünyayı hayal edelim...

Bizdeki durum

Çinlilerin Şangay’da 2 bin drone’la gökyüzünde senkronize gösteri yaptığı
31 Aralık gecesi bizde ne oldu biliyor musunuz?
Taksim’de polisin güvenlik amacıyla uçurduğu drone’u, jandarmanın drone savar’ı güvenlik amacıyla vurdu.
Çünkü jandarma, vurduğu drone’un polise ait olduğunu bilmiyor.
Demek ki neymiş...
Güvenlik birimlerimiz arasında koordine sağlanmalı, birinin drone’undan diğerinin haberi olmalı.

O yemek başka bahara kaldı

Kusura bakma Savaş Özbey, Bülent Ersoy’la Vedat Milor yemek yiyecek de ben o yemeyi kaçıracağım ha...
Istakoz üzerine yaptıkları muhabbete tanık olmayacağım, havyarın iyisine hangisi hakim göremeyeceğim ha...
Ve ben bu güzel yemekten bir pazar röportajı çıkarmayacağım...
Kendimi keserim!
İkisini de iyi tanıdığım için o yemeğin ne kadar keyifli olabileceğini hayal edebiliyorum...
O yüzden bu haberler ilk çıktığı gün hemen telefon açtım, bizzat davet ettim “Hadi ıstakoz yemeye gidelim” diye...
Ne yazık ki Vedat Milor burada çıkmadı, Amerika’daymış...
Yılın belli dönemini Türkiye’de, belli dönemini Amerika’da geçiriyor Vedat Milor...
Şimdi de orada olduğu dönemmiş, “Uzun bir süre de gelemeyeceğim” dedi...
Vedat Milor’u burada yakalasaydım Bülent Hanım ne zaman müsaitse ıstakoza gömülecektik ama olmadı...

Kıvanç sahneye çıkacak mı?

Sahne sanatları hiç olmadığı kadar zengin dönemini yaşıyor son yıllarda.
Müzikaller, tiyatrolar, gösterilerin sayısı artıyor, sahnelerde görmediğimiz ustaları izliyoruz...
Ekranın yıldızları sahnelerde boy gösteriyor.
Kıvanç Tatlıtuğ’un da bu sezon tiyatro yapacağını duydum, hatta kulislerde Hamlet rolünü oynayacağı konuşuluyor...
Açtım sordum...
Hamlet değil ama aralarında çeşitli klasik oyunların olduğu üç dört tiyatro teklifi gelmiş Kıvanç’a...
Görüşmüşler, konuşmuşlar ama sonunda hiçbiriyle anlaşma sağlanamamış.
Geçen hafta TRT’nin 6 bölümlük mini dizisi için teklif edilen Atatürk rolünü de kabul etmemişti Kıvanç...

İzmir’in Kızları

Güzel bir Sezen Aksu şarkısıdır...
İşte o şarkıdan hareketle İzmir’in kızlarını anlatan bir müzikal geliyor.
Sezen şarkıları var...
İzmir’in kızlarının hikayesi var... Gökçe Bahadır, Derya Alabora var... Müzikalde Sezen’in yakın dostu Mustafa Oğuz’un imzası var... Daha ne olsun... 24 Ocak’ta ilk gösterimi var müzikalin... 2019’da Alice’le başlayan müzikal fırtınası 2020’de İzmir’in Kızları’yla devam edecek...