Paylaş
Duydunuz mu Hande Yener, son dakika bir yaz golü atarak “Kışkışşş” diye bir şarkı yaptı.
Herkes diyor ki; “Kemal Sunal’ın filminden çalmış.”
“Yuh artık bu kadarı da olur mu!”
“Bu internet çağında Kemal Sunal’ın filminden çaldığı ortaya çıkmaz mı!”
Benim etrafımdaki insanlar da bunu söyleyince dedim ki;
Arkadaşlar delirdiniz mi... Gerçekten Hande Yener ve Berksan’ın bu sözleri kimselere çaktırmadan bir Kemal Sunal filminden çalmaya kalktığına mı inanıyorsunuz?
Sebastian’ı bırakın yazın en iyi şarkılarından biri yapmayı, Bodrum’da yazın en iyi beach’lerinden birine dönüştürmeyi başaran bir kadının zekasına hakaret bu dedim...
Sonra da dün gecenin bir yarısı merakımı yenemeyip Hande’ye telefon açtım, nedir bu işin aslı diye...
Edirne’de konsere çıkmaya hazırlanıyordu.
“Bu söylenenler şaka herhalde. ‘Sosyete Şaban’ filmini ve rahmetli Kemal Sunal’ın o filmdeki ‘Kış Kış Cinler’ sahnesini bilmeyen mi var? Tabii ki sözü oradan aldık ve şarkıyı yaptık” dedi.
Hikâyesini anlat dedim...
Şarkının söz ve müziğini yazan Berksan’ın uzun süredir kafasına taktığı bir şeymiş bu.
3 Temmuz’da rahmetli Kemal Sunal’ın 15’inci ölüm yıl dönümünde yine bir kanalda “Sosyete Şaban”a rastlayınca “Ne bekliyorum, hemen yapmalıyım” demiş ve yapmış...
“Nasıl yani, her şeyi 15 günlük mü bu şarkının?” dedim.
“Evet” dedi Hande.
Berksan 3 Temmuz gecesi ne duruyorum deyince, filmin “Kış kış cinler kış kış... Yallah cinler yallah” müziğinden yola çıkarak yazmış ve bestelemiş şarkıyı.
“Biz kült bir nakaratı bulup onun üzerine şarkı yaptık” dedi Hande Yener.
Peki bunun telifi falan yok mu?
Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal dahil, filmin üzerinde hakları olan 5 kişiyi daha arayıp telif sorununu çözdükten sonra şarkıyı piyasaya sürmüşler.
“Klibi ne ara çektiniz?” dedim.
“Yönetmenimiz Gülşen Aybaba’yla bir başka şarkıya klip çekecektik. O bile son anda öğrendi. Sebastian Beach’te çektik. Hem şarkı hem de klip hepimizin içine sinince de bu iş ortaya çıktı” dedi Hande Yener.
Size bir şey söyleyeyim mi, bu hız çağında popüler kültür tam da budur.
Meslekte benim Ertuğrul Özkök’ten öğrendiğim bir laf vardır; “Haberi yakaladın mı, asla bekletme.”
Ben onu pop müziğe uyarlayayım;
“Sözü buldun mu, ritmi yakaladın mı asla bekletme.”
Hande Yener son dakika yaz golünde tam da bunu yaptı.
Not: Hande Yener sonradan öğrenmiş, ben de ondan öğrendim; Bu nakarat o kadar kültmüş ki, Beşiktaş tribünleri bile kalelerinde gol tehlikesi olduğu zaman “Kış kış cinler kış kış” diye tempo tutarmış...
Osman’ın Recep’ten farkı yok
Şahan Gökbakar, yaz başında başladığı yeni filmi “Osman Pazarlama”nın çekimlerini tamamladı.
Film kurgu aşamasında şu an ve bütün “Recep İvedik” filmleri gibi bu da şubat ayında sömestr zamanı girecek vizyona.
Filmin hikâyesini, tüm detaylarını, hatta finalini bile öğrendim.
Size şu kadarını söyleyeyim; Şahan bu filminde “Kral öldü, yaşasın yeni kral” diyecek.
Yani Recep İvedik’in yerine, tıpkı İvedik gibi yeni bir karakter yaratacak; Osman Şaşmaz’ı...
Biraz ipucu vereyim...
Osman Şaşmaz da tıpkı Recep İvedik gibi bir karakter; kaba saba, lümpen, alt kültürden geliyor ve beş parasız.
Tek farkı, yaratıcı yönü daha gelişmiş; Zihni Sinir gibi icatlar peşinde...
Mahallenin zengin kızına aşık.
Her Türk’ün içinde yatan girişimci ruh, sayısız denemeden sonra günün birinde Osman Pazarlama’nın yüzüne gülüyor.
Nasıl mı?
Demet Akalın sayesinde...
Filmde kendini oynayan Demet Akalın, Osman Şaşmaz’ı Türkiye’nin başına musallat eden kilit isim olacak.
Osman Pazarlama’nın Sri Lanka’dan ithal ettiği ‘Magic Blister’ adlı saç dalgalandırma makinesini Demet Akalın Instagram sayfasında paylaşınca, Osman’ın şansı dönecek.
Osman’la zengin kızın aşkının ne olacağını yazmayayım artık.
Ama şu kadarını söyleyeyim:
Nasıl ki 2008’den beri Recep İvedik’i konuşuyoruz, önümüzdeki 5 yıl da devam filmleriyle Osman Şaşmaz’ı konuşabiliriz...
Levent Kırca siyaseti bıraktı mı?
Siyasete hiç bulaşmayıp da bildiğimiz Levent Kırca olarak kalsaydı, inanın insanların gönlündeki yerini bu kadar sarsmayacaktı.
Ama bakıyorum son dönemde Levent Kırca’dan ses seda çıkmıyor...
Seçimler yapılıyor, koalisyonlar kurulmaya çalışılıyor, siyasetin nabzı hızlı atıyor ama Levent Kırca ortada yok...
Atar yapmıyor, ona buna saldırmıyor, kimseye hakaret etmiyor.
İyi de yapıyor...
En son 2014 seçimlerinde İşçi Partisi’nden Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuş, İstanbul’daki 8,5 milyon seçmenden sadece 14 bin oy alabilmişti.
Aydınlık Gazetesi’nde yazmaya devam ediyor ama orada da siyasetle değil, kendisiyle hesaplaşmaya başladı.
Siyaseti mi bıraktı acaba derken kulağıma geldi; “Sarhoşum Gel Beni Al” adıyla bir film çekmiş Levent Kırca...
“Olacak O Kadar”daki unutulmaz sarhoş sürücü karakterinden yola çıkarak yapmış filmi.
Eylülde vizyona girmesi beklenen filmi izlemedim ama umarım “Olacak O Kadar” kafasıyla yapmamıştır.
Keşke güzel bir film yapıp eskiden olduğu gibi hepimizi güldürse de tekrar alkışlamaya başlasak Levent Kırca’yı...
Türk filmlerinin satılmamasının 4 nedeni
Türk dizileri bütün dünyaya pazarlanırken neden sürekli üretimi artan Türk filmleri Ortadoğu’ya satılamıyor?
Bunun dört nedeni var:
1- Bizde çoğunlukla komedi filmleri çekiliyor, bizim komedi filmlerinden de dünya hiçbir şey anlamıyor...
2- Arap dünyasında bizdeki gibi bir sinema kültürü yok, kadınlı-erkekli çıkıp sinemaya gitmiyorlar bizdeki gibi...
3- Arap televizyonları 13-26 haftalarını garanti edecek dizileri tercih ediyor, 2 saatlik filmle bir günü kurtarmayı değil...
4- Dünyada da Amerikan sineması dışında yurtdışına iyi
satış yapan bir ülke sineması yok...
Oldu mu Başkan?
Bu fotoğrafı bayramın ikinci günü, cumartesi sabahı 08.30’da çektim.
Delirdin mi bayram sabahı ne işin var Gülhane’de demeyin; Eş, dost herkes şehri terk edince kendimi yürüyüşe vurdum.
Gülhane’ye girdim ve bu manzarayla karşılaştım.
Her taraf çöplük içinde, çöp kutularından taşan çöpler yerlere saçılmış...
Böyle pislik olamaz!
Cumartesi sabahı manzara böyleyse, demek bayramın birinci günü kimse çöp toplamamış parkta.
Gülhane’ye uğrayan olmamış...
Oysa trafiği olmadığı için çöpü o kadar kolay toplanacak bir yer ki...
Herhalde temizlik görevlileri gibi, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de bayram tatilindeydi...
Paylaş