Paylaş
Güzel bir olay
Bedava ped ve tampon
“Tampon vergisi” koydular bunun adını ve kadınlara yönelik hijyenik ürünlerden verginin kaldırılmasını istiyorlar...
Argümanları da çok sağlam.
“Kardeşim bu lüks bir tüketim değil ki temel ihtiyaç, neden insanların temel ihtiyacından fahiş vergiler alınıyor” diyorlar...
Ve bu konuda ciddi mevziler kazanmaya başladılar...
İngiltere kadın hijyen ürünlerinde yüzde 5 olan vergiyi sıfırlamadı ama toplanan paranın kadına şiddetle mücadele eden derneklere aktarılmasını kabul etti...
Kanada vergiyi sıfırladı...
Malezya yüzde 10’dan yüzde 6’ya düşürdü...
Fransa yüzde 20’den 5,5’a çekti...
Obama vergilerin düşürülmesi için kampanyaya açık destek verdi...
Geçen ay New York’ta kamu alanları ve okul binalarına ücretsiz ped ve tamponların yerleştirilmesi gündeme geldi...
“Tuvaletlerde nasıl tuvalet kağıtları ücretsizse, kadın hijyen ürünleri de ücretsiz olmalı” diyenler haklı çıktı... New York’ta yakın bir gelecekte kamu binalarında kadın hijyen ürünlerine bedava ulaşılabilecek gibi gözüküyor...
Verginin yüzde 18 olduğu Türkiye’de ise bu konuda henüz yaprak kıpırdamıyor...
Kadın hijyen ürünlerinde verginin düştüğü ve kamu alanlarında, belki AVM’lerde kadın hijyen ürünlerinin bedava olduğu ya da çok düşük ücretle satıldığı otomatik makineler görebilecek miyiz?
Yok mu bunu yapacak bir AVM?
Güzel bir çalışma
Sıla’nın yeni albümü geliyor
Sıla iki yılda bir dolu dolu albüm çıkarmayı bir gelenek haline getirdi...
Öncekileri listelemiyorum.
2012’de Vaveyla’yı çıkarmıştı...
2014’te Yeni Ay’ı...
Yeni Ay’ın üzerinden iki yıl geçti, hayranları merakla Sıla’dan gelecek haberi bekliyor...
Güzel haberi Sıla’dan önce ben vereyim...
Albümü tamamladı Sıla, mayıs ortasında çıkacak...
Yine alışılageldik şekilde dolu dolu bir Sıla albümü olacak, içinde 11 şarkı var...
Ben Sıla’nın şarkılarından önce albüme vereceği adı merak ediyorum çünkü her seferinde ilginç bir isim bulmayı başarıyor...
Peki bu sefer ne isim bulmuş yeni albümüne?
Biraz daha merak edin...
Şimdilik şu kadarını söyleyeyim, bu klavye çağına cuk oturan bir isim olmuş...
Güzel bir minibüs...
34 M 1196
Hep minibüs şoförlerini eleştirecek değiliz ya buyrun Şirinevler-Oto Center minibüs hattından bir minibüs şoförünün yolculara yaklaşımı...
Yolcu: Bahçelievler Devlet Hastanesi’nden geçiyor mu?
Şoför: Geçiyoruz hanımefendi buyrun... Arkadaki boş yerlere oturabilirsiniz.
Yolcu: Müsait bir yerde indirir misiniz?
Şoför: Buyrun, iyi günler... Teşekkür ederim...
Durakta tanıdığı biner. Kapıya yakın yerde beklerken...
Şoför: Metin Bey buraya oturabilirsiniz, ayakta kalmayın...
Yolcu: Karakol durağı ne kadar?
Şoför: Karakol durağı 1.65 TL... 5 TL para üzeri beyefendiye uzatır mısınız bir zahmet?
Minibüs Devlet Hastanesi’ne yaklaşır:
Şoför: Devlet hastanesinde inecekler... Yaya geçidinde indiriyorum... Hastane solda büyük camlı bina. Geçmiş olsun, iyi günler, teşekkür ederim.
Altan Funda adlı okur, “Şaka değil gerçek... Yukarıda yazdığım diyaloglar Şirinevler-Oto Center minibüsünde 12 Nisan Salı sabahı yaşandı” diyerek bu diyalogları göndermiş bana...
“Böyle minibüs şoförlerine çok fazla rastlanmıyor günümüzde. Güne inanılmaz enerjiyle devam ediyorsunuz ve umut doluyor içinize... Teşekkürler bu güzel yolculuk için” diye de eklemiş...
Görüyor musunuz pozitif, tatlı dilli olmanın, günaydın demenin, teşekkür etmenin, iyi günler dilemenin hiç tanımadığınız insanların hayatına nasıl güzellikler kattığını...
Ben de teşekkür ediyorum, adını bilemediğimiz 34 M 1196 plakalı minibüs şoförüne...
Güzel bir albüm
Gülay’dan Gri Şarkılar
40’lı yaşlardakilerin bugün bile ezbere bildiği “Cesaretin Var mı” şarkısıyla 90’lı yılların pop müziğinde en çok dikkat çeken isimlerden biriydi Gülay...Müthiş bir sesi, müthiş bir kalemi vardı...Sonra ne olduysa 2000’lerde pop müzikten uzaklaştı, halk müziği albümleri yapmaya başladı...Dönemin kanallarından BRT’ye halk müziği programları hazırladı...Pop müzikte en verimli olacağı 2000’li yılları sadece Damlalar, Dalgalar diye THM albümleri çıkartarak geçirdi...Geçenlerde, “Ben bu sesi tanıyorum” diye diye, “Beni Verme Ellere” adında çok güzel bir şarkı dinledim...Meğer Gülay’mış...Gri Şarkılar adıyla yeniden pop müziği şarkılarını seslendirmiş...Daha önce farklı yorumculardan dinlediğimiz şarkıları toplamış albümünde...Tuna Kiremitçi’ye ait Mucize’yi, Keremcem’den Son Bir Kez’i, Mehmet Güreli’den Kimse Bilmez’i, İlhan Şeşen’den Sensiz Olmaz’ı söylemiş...Zaten Gülay’ın sesine kim ne diyebilir, hepsini de çok iyi yorumlamış...Ama hepsinden çok Cemali’nin Duymak İstiyorum adlı efsane şarkısını beğendim, Gülay’ın sesine çok yakışmış...Sonra sırasıyla benim listemde, Beni Verme Ellere, Mucize, Beni Affet ve Yanımda Kal adlı şarkılar yer aldı...Ve ben bu 11 şarkılık albümü tekrar tekrar dinledikten sonra gıyabında Gülay’a bir kızdım, bir kızdım...Bunca yıldır bizi bu güzel sesten mahrum ettiği için...Sakın yanlış anlaşılmasın, halk müziği söylemek yanlış bir şey değil ama böyle pop şarkılar söyleyerek de yapabilir pekala Gülay bunu...Umarım bir daha böyle uzun mesafeler koymaz dinleyicisiyle arasına...
Güzel bir film
Hafta sonu komedisi
Vallahi bizim yazarımız olduğu için söylemiyorum Zeynep Koçak’ın İbrahim Büyükak’la yazıp oynadığı Küçük Esnaf, çok sıcak bir komedi olmuş...
Zeynep bana torpil yapıp DVD’sini gönderdiği için cuma akşamı oturup evde izledim filmi...
Kendi kendimi kahkahalar atarken buldum ekran
karşısında...
Tabii bu filmde sadece İbrahim’le Zeynep’in oynadığını söylemek Gupse Özay ve Cengiz Bozkurt’a büyük haksızlık...
Gupse Özay, Berhudar’ın (İbrahim Büyükak) aklını başından alan mahallenin fettan kızı olarak döktürmüş...
Hele düğünde güreşçi damat adayıyla oynadığı sahneye koptum...
İbrahim sadece 3 Adam’ın değil, BKM Mutfak’ın da en komik ismiydi zaten...
Şimdi kendi kanatlarıyla uçtuğu ilk filmi oldu...
Devamı gelecektir...
Yanında Zeynep gibi, Çok Güzel Hareketler’in en yaratıcı kalemlerinden biri olduktan sonra...
Sonuçta hoşça vakit geçirilecek bir hafta sonu komedisi yaratmışlar...
Güzel bir mekan
Talimhane’de bir butik otel
Ben bir butik otel canavarıyım, mesela son gittiğimde Barcelona’da keşfettiğim bir butik otelde kaldım, sıfır odada ilk kalan bendim...Taksim, Çukurcuma, Cihangir civarında da pek çok butik otel açıldı son yıllarda...Haftada birkaç kez önünden geçtiğim Talimhane’dekini gözüme kestirdim bu ara...Küçük, restore dilmiş tarihi bir bina ve sadece 6 odası var...“Suite Dreams Istanbul” adını önünden geçerken görüyorum, hemen Booking.com’dan açtım baktım, müşterileri 10 üzerinden 9.6 puan vermiş...Belli eş dost değil puan verenler çünkü 100’e yakın kullanıcının ortalaması bu...Yurtdışından bir tanıdık falan gelecekse aklınızda olsun, bu tür butik oteller hem merkeze yakın hem fiyatı makul oluyor...
Paylaş