Güzel şeyler

Hande Soral fotoğrafına kadınların tepkisi...

O gece poyraz esen rüzgarın azizliğine uğramış Hande ve üzerindeki mini eteği havalanmış...
Tam da o sırada bizim Sayit Durmaz deklanşöre basınca iki gündür gündemde olan o tartışmalı kare ortaya çıkmış...
Tartışmalı diyorum çünkü biz de aramızda çok tartıştık basmadan önce...
Bu tartışmaların yaşanacağını da biliyorduk...
Sonunda basmaya karar verdik...
Büyük tepki gördük, eleştirildik...
Özellikle kadın okurlar “Ne gerek vardı” dedi...
Hande Soral, aşağılandığını söyleyerek, “Bu mu habercilik ve magazin anlayışınız” diye isyan etti...
Bütün kadın oyuncu arkadaşlarım kızgınlıklarını dile getiren mesajlar attı bana...
Hepsine saygı duyuyoruz...
Ama bu tür fotoğraflar dünyanın her yerinde çekiliyor ve basılıyor...
Cambridge Düşesi Kate Middleton’ın etekleri havalanmış aynı şekilde çekilen fotoğraflarıyla dolu internet...
Oyuncular, şarkıcılar ve diğer ünlülerin sokakta çekilen bu tür fotoğrafları hep magazin gazetelerinde yer alır...
Almanya Başbakanı Angele Merkel’in poposunu bastı İngiliz gazeteleri, daha ötesi var mı?
Sadece kadınların değil, erkek ünlülerin de bu tür fotoğrafları vardır...
Dolayısıyla durumu kadın şiddetine, kadını aşağılamaya, küçük görmeye götürmek fazlasıyla büyük bir abartı...
Tolga Karel pantolonunu indirdiğinde de haber olmuştu...
Kaldı ki bizim yaptığımız Hande Soral haberinde küçük gören, aşağılayan bir dil, hiçbir şekilde yok...
Hiçbir şekilde cinsiyetçi bir yaklaşım yok...
Sadece ‘rüzgar kurbanı oldu’ diyor...
“Senin de kızın var” diyor Hande’nin hayranları bana...
Evet var...
Günün birinde ünlü olmayı tercih eder de olursa, etekleri havalandığında fotoğrafının çekileceğini ve birileri tarafından yayınlanacağını çok iyi biliyorum...
Etekleri havalanmış bir kareye “pornosu yayınlanmış” gibi muamele yapmak ancak bizde olur...
Bu benim fikrim...
Ama tüm kadınların fikrine de saygı gösteriyorum...
Hele bu kadar küçük bir olayda bile toplu halde seslerini yükseltmeleri, tepki göstermeleri, kadın haklarının geleceği konusunda umut verici...

Güzel bir detay 

Kadına şiddetin içini boşaltmayın

Kadın ve çocuk hakları konusunda durduğumuz noktayı, tacize, tecavüze karşı tavrımızı kimse sınamaya kalkmasın...
Benim de, gazetem Hürriyet’in de bu konuda durduğu nokta belli...
Her zaman kadınların yanındayız...
Ama bir yandan da magazin gazetesi hazırlıyoruz biz...
Şimdi Hande Soral fotoğrafı yüzünden kadına şiddet, taciz gibi suçlamalarla karşı karşıyayız...
Her şeyi kadına şiddet ve tacizle ilişkilendirmeye kalkarsak, bu kavramların içini fena halde boşaltırız...
Fotoğrafı kullandığımız için bizi eleştirin...
Gazetecilik, magazincilik tartışması yapalım...
Ama lütfen kadına şiddet kavramının içini boşaltmayın...

Güzel bir mekan

Yeniden ‘Hayat’

Cihangir’deki Hayat meyhanesi en uğrak mekanlarımızdan biriydi... Yol üzerinde olması, lezzetli mezeleri, sıcak ortamıyla en çok oturduğumuz mekanlardandı...
Ta ki işletmecisi Tarkan Şahin ayrılana kadar...
Tarkan ortaklarıyla sorun yaşayıp Hayat’tan ayrılmış ve Çukurcuma’da Yeni Bahar diye bir mekan açmıştı...
İki taraf da bu ayrılığın iyi olmadığını görünce şimdi yeniden bir araya geldiler...
Tarkan yeniden Hayat’ın başına geçti... Hayat yeniden renklendi, güzelleşti, lezzetli hale geldi... Yeniden Cihangir’in en gözde mekanlarından biri oluverdi...

Güzel bir dönüşüm 

Esenler’e 2,5 milyon metrekarelik şehir parkı...

Kentsel dönüşümün en hızlı yaşandığı ilçelerden biri Esenler...
Hazır bizim gazetenin de yanı başı diyerek, geçen gün Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’yu makamında ziyaret ettim...
“Neler oluyor Başkan Esenler’de” diye sormak için...
Makamında güzel bir öğle yemeği eşliğinde Esenler’i konuştuk...
Esenler’de ikinci dönem başkanlık yapan Göksu’nun alkışladığım projesinin detaylarını ilk kez öğrendim...
İstanbul’un nüfus yoğunluğunun en çok olduğu ilçelerden olan Esenler’de kentsel dönüşümü, semtin bir kısmını başka bir bölgeye taşıyarak yapıyor Başkan...
İlçeye komşu olan askeri arazinin bir kısmını belediye sınırları içine dahil etmişler...
Buraya yeni binalar yapacaklar ve şu an Esenler’de ikame eden bazı vatandaşları bu bölgeye taşıyacaklar...
Boşalan binaları yıkacaklar...

Peki yerine ne yapacaklar?
Dünyanın en büyük şehir parklarından birini...
Tam 2,5 milyon metrekarelik bir alan yeşillendirilecek ve park yapılacak...
İçinde müzeler, koşu alanları, göletler olacak...
“Hyde Park, Central Park’la yarışacak bir park geliyor Esenler’e” dedi Başkan...
İlçedeki dönüşüm tamamlandıktan sonra ortaya çıkacak fotoğrafları gösterince, “Bunlar olursa Esenler’e taşınırım başkan” dedim...
O da bana, “Acele et, ev bulmakta zorlanırsın” yanıtını verdi...

Güzel bir inanç 

Futbolda uğur vardır!

Kimi file çorap gibi olmuş dedi...
Kimi Örümcek Adam’ın kostümüne benzetti...
Ama ben forma tasarımının güzelliği kadar uğuruna da bakarım...
Milli Futbol Takımı, Avrupa Futbol Şampiyonası için tasarlanan yeni formasıyla çıktığı ilk maçta İsveç’i 2-1 yendi mi?
Yendi...
Öyleyse olay bitmiştir...
Ben iyi tasarlanmış formayla turnuvadan ikinci maçta elenmektense...
Kötü tasarlanmış bir formayla yarı final, final oynamayı tercih ederim...
İnşallah bu forma da haziranda Fransa’da uğur getirecek bize...

Güzel bir olay

Benim için yaz gelmiştir

Sizin için de aynı şey geçerli mi bilemem ama yaz saati uygulaması benim için büyük bir mutluluk kaynağıdır...
Abartmıyorum, mart ayının başında gün saymaya başlarım...
Yaz saati uygulaması gelecek, saatleri bir saat ileri alacağız, hava daha geç kararacak...
Evlere daha geç gireceğiz...
Çıkmaya korkar olduğumuz sokaklarda daha çok vakit geçireceğiz...
İşte o gün geldi...
Bu pazar sabahına tarifsiz bir keyifle uyanacağım...
Saatlerimizi ileri aldıysak eğer, ister hava soğusun, ister yarın kar yağışı beklensin...
Bu sabah itibariyle benim için yaz başlamıştır...
Hepimiz için çok güzel bir yaz olsun...

Güzel bir duyuru

Manik Serçe

Gonca Vuslateri, Manik Serçe adını verdiği yeni şiir kitabının tanıtımını bu salı yapacak...
Henüz ben daha okumadım kitabı ama Gonca’ya söz verdim, “Davetine gelene
kadar bitirmiş olacağım kitabı” diye...

Güzel bir seri

Mini kitaplar

Yurtdışı yayıncılıkta “Flipback” denilen mini kitap anlayışını, Türkiye’de Can Yayınları okurla tanıştırdı...
Bu kitap konseptinin haklarını almış Can Yayınları ve en çok satan kitaplarını Mini Kitap olarak sunmaya başladı...
Bir nevi eski cep kitapları gibi... Ama onlardan çok daha hafif, çok daha kolay taşınıyor ve çok daha estetik...
Sayfaları normal kitaplar gibi yana değil, yukarıya doğru açılıyor...
En güzel yanı yazı boyutlarının standart basılı kitaplarla aynı olması...
Dolayısıyla herhangi bir okuma zorluğu da yaratmıyor...
E-kitap satışlarına karşı, yayınevlerinin kağıt formül olarak buldukları en iddialı yöntem bu...
Paulo Coelho, Simyacı... Vasconcelos, Şeker Portakalı... Kafka, Dava... Kazancakis, Zorba... Can Dündar, Lüsyen...
Can Yayınları, Mini Kitap olarak bastığı bu ilk eserlerden göndermiş bana da...
Ben çok sevdim, kolay okunuyor, cebe atılıyor...
Hele metroda, metrobüste harika...
George Orwell’ın Hayvan Çiftliği’ni bir de Mini Kitap’tan okuyorum şimdi...