Paylaş
Vatan Bilgisayar’ın Genel Müdürü Hasan Vatan imzası taşıyan bir teşekkür ilanıydı.
Vatan’dan daha büyük bir Vestel logosu vardı ilanda.
Kime teşekkür etmiş diye merak ettim.
Aynen aktarıyorum, Hasan Vatan ilanda diyor ki:
“National Geographic’te 24 Mart Pazar günü yayınlanan Mega Fabrikalar programında Vestel beyaz eşya fabrikasını seyretme şansım oldu ve bir Türk olarak büyük gurur duydum.
Vatan Bilgisayar AŞ olarak her ne kadar beyaz eşya satmasak ve Sayın Ahmet Zorlu’yu şahsi olarak tanımasam da bu gururu bizlere yaşatan başta Ahmet Zorlu olmak üzere tüm Vestel ekibini gönülden tebrik ediyorum.
Darısı diğer firmalarımızın başına...”
İzlediği bir programdan etkilenip başka bir firma için teşekkür ilanı vermiş
Çok alışık olduğumuz bir şey değil.
Üstelik Vatan beyaz eşya üretmemesine rağmen Vestel bilgisayar üreten bir firma.
Yani pazarda bir anlamda Vatan’ın rakibi Vestel. Ama hiç gocunmamış, hiç kompleks yapmamış Vatan’cılar ve Vestel’in her Türk’ü gururlandıracak dev
fabrikaları National Geographic’e konu olduğu teşekkür ilanı vermişler.
Demek ki cehennemde birbirlerini paçasından çeken Türkler hikayesi doğru değilmiş.
Böylesi de varmış.
Rakibi övmeyi, alkışlamayı bize gösterdiğin için teşekkürler Vatan.
Sevdiğim hareketler bunlar...
* Recep İvedik’e rakip gösterilen Sabit Kanca üzerine hiçbir fikir sahibi olmamak...
* Bugüne kadar pek çok oyuncunun gözüktüğü Muhteşem Yüzyıl’dan gelen rol teklifini kabul etmemek (daha böyle bir oyuncu çıkmadı ama)...
* Yediği yemeğin fotoğrafını çekip Instagram’da paylaşmamak...
* Bülent Ersoy-Demet Akalın çekişmelerine dahil olmamak...
Gerçek ucube bu!
Yenikapı’dan Sarayburnu’na doğru giderken sağda deniz tarafında, Çatladıkapı’ya tam bir “ucube” bina yapıldı.
Deniz görünümünü kapatan, 2 bin metrekarelik sahil kenarındaki alanı işgal eden bir yapı.
Fatih Belediyesi burayı Çatladıkapı Nikah Salonu ve Sosyal Tesis olarak inşa ettirdi.
Belediyelerin istediği gibi sahili işgal etmeleri, deniz kenarına istedikleri binayı kondurabilmeleri bu şehirde serbest mi?
Her geçişimde ne çirkin bir bina diye baktığım tesisle ilgili dünkü Sabah’ta ilginç bir haber vardı.
Geçen yıl ağustos ayında törenle açılan bina, iyi yalıtım yapılmadığı için, su baskınlarına ve rutubete dayanamamış, tek bir nikah dahi kıyılamadan kapatılmış.
Binanın alt kısımlarını su basmış, tavanından sular akmış, rutubet ve sızan sular nedeniyle iç kaplamaları sökülmüş, yalıtım yapılmadığı için alt katlar kullanılamaz hale gelmiş.
4 milyon liraya mâl olan tesis, tek bir nikah dahi kıyılamadan kapatılmış.
Şimdi tesisin onarımı için 1 milyon lira daha gerekiyormuş. CHP belediyelerine sürekli gidip gelen, her adımı inceleyen, her harcamayı soran müfettişler, çok merak ediyorum bu haberden sonra Fatih Belediyesi ile ilgili bir soruşturma başlatacaklar mı acaba?
Yeni yapılan ve bu milletin 4 milyon lirası harcanarak inşa edilen bina daha bir yıl bile dolmadan nasıl kullanılmaz hale gelir? Bu binayı yapan hangi firmadır?
Belediye neden denetlememiştir?
Kimler buna göz yummuştur ve bu işin sorumlusu kimlerdir?
Ucube binanın sahil yoluna dikilmesine mi yanarsın, dikilen binanın 4 milyon lira harcanmasına rağmen 5 para etmemesine mi?
Çıplak ayaklı Süleyman...
Bugün Kelebek’in manşetinde çıplak ayaklı Halit Ergenç fotoğrafı var.
GQ’nun nisan sayısının kapağı Halit.
Bu çıplak ayak tartışması bizde eskidir. Ertuğrul Özkök yıllar önce çıplak ayakla poz verince, “Genel yayın yönetmeni böyle poz verir mi” diye Mehmet Barlas’ın hışmına uğramıştı.
Özkök daha sonra Barlas’ın Bodrum’da çekilen çıplak ayaklı fotoğrafını yayınlamıştı köşesinde.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de Gabon’da bir balıkçıyla çektirdiği çıplak ayaklı fotoğrafları çok konuşulmuştu.
Şimdi merak ediyorum Ergenç’in bu pozundan sonra çıplak ayak tartışması yeniden alevlenir mi?
“Ecdadımız böyle çıplak ayakla dolanmazdı” diyen çıkar mı acaba?
Paylaş