Paylaş
Nedenlerini de şöyle açıkladı:
1- Oradaki eğitim kendini ifade etme üzerine kurulu. Bizimki ezber üzerine. Dolayısıyla bizim oyuncular ilkokuldan itibaren kendilerini ifade etmeyi öğrenemiyorlar.
2- Bizim oyuncuların en iyi yaptığı şey kızıp, bağırıp çağırmak... Çünkü onu oynamak kolay. Yüzlerindeki 28 kası kullanabilen oyuncu yok bizde...
Osmanlı Subayı gibi prodüksiyon kalitesi çok yukarıda bir filmde Amerikalılarla ortak iş yapmış, yıllarca orada reklamlar çekmiş bir yönetmen söylüyor bunu...
Bu kadarla da kalmadı:
“Bizim oyuncular dizinin belli bir bölümünde rolü çok iyi yapabiliyor. Ondan sonraki bölümde ya işini çok ciddiye almıyor, ya sete geç gelmiş yorgun, ya uzun saatler çalışmış veyahut bir gün önce Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde takımı yenildiği için morali bozuk, onu taşıyor yüzüne.
Onu hissediyorsun, hemen bakışlarında, yüzünde görüyorsun” diyor.
Oysa biz, genç kuşak oyuncularımızın yetenekli olduğuna inanıyorduk bugüne kadar...
Alinur Velidedeoğlu haksızlık mı yapıyor, yoksa yüzümüze ayna mı tuttu?
Dün baktım ilk itiraz eden Oktay Kaynarca olmuş ünlü reklamcıya...
“Yıllarca bu abiler bu memleketin zekasını hor görüp, akıllarına ne geldiyse reklam adı altında dünyanın paralarını ceplerine koyarak, hiçbir ilerleme kaydetmeden, kocaman kampanyalar yapıp, çok önemli şeyler yapan üstün zekalı insanlar olarak şişine şişine, snob snob gezip yaşadılar” dedi Oktay Kaynarca...
“Reklamcıların tek formülünün o eleştirdikleri dizilerin komik ve güzel çocuklarını kullanmak” olduğunu yazdı sosyal medyasına...
Oktay’ın söylediklerinde haklılık payı var, bu dediklerini 25 yıldır yazıyorum ben...
Türk reklamcılarını yıllardır en çok eleştirenlerdenim.
Ancak Oktay’ın bu söyledikleri, Alinur Veldidedeoğlu’nun eleştirisinin yanıtı değil.
Oktay’ın yaptığı klasik bir Türk tipi savunma sistemi...
“Bana böyle diyorsun ama sen de şöylesin”...
Tamam reklamcılar dediğin gibi çok “beceriksiz” olabilir ama konumuz şu an o değil ki...
Bizim genç kuşak oyuncuların iyi olup olmadığını tartışıyoruz.
Alinur Velidedeoğlu’nun bir iddiası var, “İyi değiller ve Hollywood’da oynayamazlar” diyor.
Varsa buna bir itirazınız, ortaya koyun.
Reklamcıları sonra konuşuruz.
Not: Bu arada aynı röportajda Alinur Velidedeoğlu, Selçuk Yöntem ve Haluk Bilginer’in dünya çapında oyuncular olduğunu söyledi. Özellikle İngilizcesi çok iyi olan Haluk Bilginer’in oyunculuğuna Ben Kingsley’in bile bayıldığını açıkladı.
Eleştirelim de gömmeyelim...
Gece Gölgenin Rahatına Bak şarkısıyla ortalığı yıkıp geçen genç şarkıcı Çağatay Akman bir tweet attı:
“Sessizce hapşırmaya çalışan erkek i...dir” diye...
Kabul edilir bir şaka değil... Şaka değil düpedüz densizlik.
Herkes haklı olarak eleştirdi, “koşun dövülecek adam var” deyince günde en az 10 kere i... kelimesini kullananlar bile çullandılar çocuğun üzerine...
Çocuğun diyorum, henüz 18 yaşında Çağatay...
Zeytinburnu’nun kenar mahallelerinde büyümüş, oradaki bıçkın hayattan çıkıp sıyrılmış bir genç...
Hangimiz o yaşlarda böyle densizlikler yapmadık.
Bırakın o yaşları, bugün müzik piyasasında söylediği lafın ucunun ırkçılığa, ayrımcılığa, cinsiyetçiliğe dokunduğunu bilmeyecek o kadar çok abisi ablası var ki...
O da öğrenecek...
En azından 18 yaşında olması hafifletici sebep, eleştirelim ama gömmeyelim...
Turizm polisi
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Turizm Şube Müdürlüğü önemli bir işe imza attı geçen hafta...
Turizm Polisi birimini oluşturdular.
“Şehirde turist mi var, turizm polisi ne yapacak?” türü geyikleri kaldırmayacak kadar önemli, hatta geç kalınmış bir mesele bu...
Turizm İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çetiner’in projesi olarak gündeme gelmiş ilk olarak...
Valilik, Emniyet Müdürlüğü çalışmaları başlatmış, bu birim için 45 kişilik yeni bir kadro açılmış...
Geçen hafta da ginger’ları, elektrikli mini otomobilleriyle göreve başladılar.
Turistlere her konuda yardım etmek için şehrin turistik yerlerinde görev yapacaklar.
Şehirde turist sayısı azalmış, yabancılar kaçıyormuş falan geçiniz...
Burası İstanbul... Başka İstanbul yok...
Üç gün sonra, 13 gün sonra yine turist kaynayacak ortalık.
Bugünden bu işin temelini atmak o yüzden önemli, tebrikler...
Bu arada Turizm Polisleri’nin sarı siyah renklerini de, Faruk Saraç’ın tasarladığı kıyafetlerini de sevdim.
Atatürk’lü paylaşım...
Ozan Güven dün Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünü paylaştı Instagram’da... Cem Yılmaz da altına Atatürk’ü kastederek “Her zaman doğrudur... Hiç yanıldığını duymadım, görmedim” yorumunu yaptı...
Kendi adıma, ben de öyle sevgili Cem...
Ve Atatürk’ün bu sözünün ne kadar doğru olduğunu bugün bir kere daha anlıyoruz...
Tamam sinemamız, tiyatromuz var olmasına var da... Modern sanatlar...
Opera... Bale... Klasik müzik... Dans...
Hem üretim, hem eğitim, hem seyirci anlamında zorlanan o kadar çok sanat dalımız var ki...
Hayat damarlarımız kopuyormuş misali...
Paylaş