Geçen gün Fortis ve Beko reklamlarının benzerliği üzerine yazınca ilginç yorumlar geldi.
Fortis reklamının yaratıcısı Movida Plus Map’in Başkan Yardımcısı Oğuzhan Akay, "Fortis reklamının 28 Kasım 2005’te, Beko reklamının ise bundan bir ay sonra yayınlanmaya başladığını" belirtiyor ve "Takipçi olan biz değiliz, benzerliğe düşen Beko" diyor.
Bazı okurlar da Fortis’in marka bilinirliği Beko’dan az olduğundan, bu reklam benzerliğinin Beko’ya yarayacağını söylüyor.
Beko-Fortis reklam benzerliğine takılmış giderken, ekranda Fortis’in Kadir Çöpdemir’li yeni reklam filmini gördüm.
Filmi uzun süre Turkcell’in yeni reklamı olarak izledim.
Fortis’in reklamını kime sorduysam aynı tepkiyi verdi, "Biz onu ilk başta Turkcell reklamı olarak izledik" dedi.
Turkcell’le bu kadar özdeşleşmiş Kadir Çöpdemir’i, Fortis gibi yeni bir markada oynatmak ne kadar doğru bir strateji?
Kadir Çöpdemir’i İdeal Kart’la örtüştürmek için Fortis’in bayağı uğraşması gerekecek.
Fortis ilk reklamında Beko’yla çakıştı, ikinci reklamında Turkcell’le...
Yeni bir marka için ilginç bir tesadüf!
Bizim Deli Emin Bolivya hükümetine karşı
Latin Amerika’daki sol rüzgar üzerine medyada doyurucu yazılar görmek mümkün değil.
Şilili Michelle Bachelet’in işkence görmesi, Bolivyalı Evo Morales’in renkli kazağı düzeyinde gidiyor haberler.
(Yalçın Doğan’ın Hürriyet Pazar’da ve Deniz Gökçe’nin Akşam’daki yazıları hariç).
Ülkenin Hacker’ı bile ilginç!
Türk sanal korsanlar, Bolivya'nın lideri Evo Morales'in Başkanlık ve Dışişleri Bakanlığı sitelerini değiştirip yerine İstiklal Marşı yerleştirmiş.
Deli Emin diye de imzası var Hacker’ın.
Yahu elin Bolivyalı’sı ne anlar İstiklal Marşı’ndan?
Hiç değilse bu kadar uğraştınız, zahmet edip İspanyolca bir şeyler yazsaydınız siteye...
Bolivya’da İstiklal Marşı...
Malum Deli Emin, Yılmaz Erdoğan’ın Vizontele’deki oynadığı karakterin adı.
O bile tüm saflığına rağmen Bolivya’ya bunu yapmazdı!
Kardan en çok etkilenen isim
Kar yağışı İstanbul’u vurunca sabah haber bültenleri de kıymete bindi.
Yataktan kalkan önce televizyonu açtı.
Bu kardan kıştan en çok etkilenen isimlerden biri de İnan Demirel’di.
Kim mi?
Doğan Haber Ajansı muhabiri!
Ben de tanımıyordum daha önce.
Ama ne zaman yol durumunu öğrenmek için ekranı açsam karşımdaydı.
Silivri yolundan canlı yayında, gişelerden bildiriyor, otobana çıkıyor...
Bu soğuk altında sürekli sokaklardaydı.
Geçen sabah işe gelirken Zincirlikuyu’da canlı yayın aracının yanında aynı atkı, aynı paltoyla gördüm kendisini.
Canlı yayına bağlanmak için bekliyordu...
Vallahi bravo dedim! Hem İnan Demirel’e hem de ismini bilmediğim kameramanına.
(İnan Demirel kar haberlerinde benim gözüme en çok çarpan isimdi.
Soğuk altında çalışan diğer muhabir ve kameraman arkadaşları da unutmamak lazım. Hepsi zor bir görev yaptı.)
Sezen yerine Beyaz
Sezen Aksu’yu konuk ettikten sonra Beyaz’ın medyada görünürlüğü arttı.
Gazeteler ve televizyonlar Beyaz’a Sezen Aksu işinin perde arkasını soruyor.
Beyaz da, "Herkes bana bunu soruyor. Kimse de Sezen’e sormuyor. Çünkü Sezen Aksu’ya ulaşmıyorsunuz, beni konuk ediyorsunuz. Olay benim üzerime kaldı" diyor.
Haklı! Kimsenin Beyaz gibi üç yıl beklemeye sabrı olmadığı için Sezen yerine Beyaz’dan dinliyoruz hikayeyi...
Cep telefonundaki Gizem Özdilli
Dikkatli bir arkadaşımın gözünden kaçmamış.
Yağmur Zamanı’nın son bölümünde Eylül (Azra Akın), Fırat’ı (Tamer Karadağlı) aramak için cep telefonunu eline alır.
Eylül, yakın plan gördüğümüz telefon ekranında Fırat ismini bulur.
Fihristte Fırat’ın altında yazan isim daha da ilginçtir: Gizem Özdilli!
Çekimler sırasında ya Azra Akın’ın cep telefonu kullanıldı ya da dizi ekibinden birinin...
Ama insan hiç değilse Gizem’in soyadını siler değil mi?