Paylaş
Hande, Atiye ya da Murat Boz fark etmez.
Hepsine böyle bir katkısı olacak Eurovision’un.
Daha önce gidenlerin hepsine oldu çünkü...
TV8’deki canlı yayında bu konuyla ilgili yorum yapınca Hande Yener’den itiraz geldi...
“Fiyat artırmak için Eurovision’a gitmek istemek, benim gibi parayı umursamayan biri için söz konusu bile olamaz” dedi.
Burada haklı...
Gerçekten parayı umursamaz Hande.
Bu kadar satan albüme, bu kadar popüleriteye karşı şu an hanları hamamları olması gerekirdi.
O etrafına harcar, kaç kazandığına bakmaz, elinde para tutamaz...
“Müziğim, enerjim benim en büyük zenginliğim. Konserlerim zaten çok yoğun. Ben yılda sponsorla sadece 10 konser verenlerden değilim” dedi Hande...
“Bu kadar iyisin de neden bu kadar çok Eurovision’a gitmek istiyorsun” dedim.
Bana 10 madde sıraladı.
İşte Hande Yener’in Eurovision’a gitmek için 10 geçerli sebebi:
1- Zafer kazanmak, bayrağımızı birinci yapmak...
2- Kendime inancım...
3- Mesleki heyecan...
4- Disipline olmak...
5- Gelişim...
6- Yarışmak...
7- İstek...
8- Sürekli yenilenmek...
9- İletişim...
10- Hepsinin toplamı müzik aşkı...
Aklıselim
Hakkı Devrim aradı, “Bir köşem olsaydı yazardım ama ıskartaya çıkarıldığım için telefonda söyleyeyim” dedi.
Sonra da ekledi:
Köşende “aklıselim birileri aranıyor” diye yazmışsın...
Doğrusu “aklıselim sahibi birileri” olacak...
Çünkü aklıselim sıfat değil, isimdir...
Bu konuda okurlardan da çeşitli uyarılar geldi.
Bana da aceleyle yaptığım bu hatayı düzeltmek düştü...
Evi kadın alır!
Dün yazdığım Mourinho’nun reklam detaylarını Sinpaş GYO’nun Genel Müdür Yardımcısı Barış Ekinci’den öğrendim...
Ekinci’ye “Bu kadar konut ilanı, reklamı çıkıyor. Hangi evin alınacağına kadınlar mı karar veriyor erkekler mi?” diye sordum.
Türk toplumunda bu konuda neredeyse yüzde 100 oranında kadınlarmış son karar merci...
“Kadının beğenmediği evi erkek asla alamaz. Kadın beğenecek. Kadının çok beğendiği bir evi almak için de 50-100 bin fazla ödemeyi göze alıyor erkek, imkanlarını sonuna kadar zorluyor” yanıtını verdi Ekinci.
“Öyleyse neden reklamda erkeklerin tanıdığı Mourinho’yu oynattınız” diye sordum.
“Eşine ve evine tutkuyla bağlı olduğu için” yanıtını verince sustum...
Yaşlarına şaşırdım
Bu hafta vizyona giren “Entelköy Efeköy’e Karşı” ve “Musallat 2” filmlerinde oynayan Ayşe Bosse ve Türkü Turan’la ilk kez tanıştım.
İkisi de ayrı günlerde TV8’deki programıma konuk oldular.
İkisi de çok şaşırttı beni...
Yaptıkları işleri ya da söyledikleriyle değil.
Yaşları ve görünümleriyle...
Türkü Turan’ı ilk gördüğümde “Aaa sen kaç yaşındasın böyle” dedim...
Genç bir kıza seslenir gibi...
19-20 yaşında düşündüm kendisini, asla daha büyük göstermiyor.
27 yanıtını alınca nasıl şaşırdım anlatamam.
“Musallat 2”nin afişinde de çok genç gösteriyor.
“Entelköy Efeköy’e Karşı”da oynayan Ayşe Bosse’yi de görseniz en fazla 25-26 dersiniz...
Meğer 35 yaşındaymış.
5 yaşında bir kızı varmış üstelik...
Onun genç görünümü karşısında da ağzım açık kaldı.
Bana inanmıyorsanız bu hafta filmleri vizyona girdi, gidin görün haksız mıyım söyleyin...
Not 1: Ayşe Bosse’nin annesi Alman, babası Türk... Yarım yamalak Türkçe konuşuyor, “Entelköy Efeköy’e Karşı”, Türkiye’deki ilk filmi...
Not 2: Türkü Turan, “Musallat 2” dışında “Celal Tan ve Ailesi’nin Aşırı Acıklı Hikayesi”yle vizyonda. Yani şu sıralar sinemalarda iki filmi birden gösteriliyor. “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinde de garson kızı oynuyor.
Paylaş