Erol Evgin’e haksızlık bu...

İlk tur oylamada her kategoride 10’dan fazla aday vardı ve tamamen halk oylamasıyla son 5’e kalanlar belli oldu.
Yine internet üzerinden devam eden ikinci tur oylama da geçen hafta sona erdi.
Daha önceki yıllarda adayları belirleyen jüri bu kez son aşamada toplandı ve her kategoride alınan oyları masaya yatırdı...
İkinci turda kazananların yüzde 70 halk oylaması, yüzde 30 jüri oyu ile belirleneceğini açıklamıştık.
Aynen öyle oldu...
Başından beri çok önem verdiğimiz şeffaflığı sürdürmek adına jüri üyeleri sadece Hürriyet yazarlarından oluşmasın, dışarıdan da çok değerli isimler davet edelim dedik...
Müzik, sinema ve televizyon dünyasının üç efsane ismine jüride yer alması için ricada bulunduk:
Sağ olsunlar Hülya Koçyiğit, Erol Evgin ve televizyoncu/yapımcı Faruk Bayhan davetimizi kabul edip Pantene Altın Kelebek jürisinde yer aldı.
Tüm yapılan oylamalar da bu üç efsane ismin gözü önünde gerçekleşti...
Bu arada Erol Evgin’e de bir büyük haksızlık yapıldığını gördük.
“Yılın Şarkısı” kategorisinde Sıla’yla seslendirdiği “Ateşle Oynama”yla son 5’e kalan isimlerdendi Erol Evgin...
Hem aday hem jüride nasıl olur, bu etik değil tartışmaları yapıldı haksız yere.
Zaten bu tartışmalar çıkmadan Erol Evgin, aday olduğu kategoride kendisinin oy kullanmayacağını, bunun doğru olmayacağını söylemişti bize...
Öyle de oldu... Erol Evgin kendisinin aday olduğu kategoride jüri üyesi olarak oy kullanmadı...
Hülya Koçyiğit ve Faruk Bayhan da kılı kırk yararak değerlendirdiler kategorileri ve Pantene Altın Kelebek’i bu yıl kazananlar belli oldu.
Öğrenmek için 10 Aralık’taki muhteşem geceyi beklemeniz gerekecek, orada da büyük sürprizlerimiz var.

Yıkın sahneyi başlarına!

Geçmişte Anadolu Ateşi’nin Aspendos Antik Tiyatrosu’nda gösteriler yapmasını eleştirenlerdenim.
Düzenli olarak yapılan davullu, danslı gösterinin tarihi yapıya zarar vereceğini savunanlardandım.
Mustafa Erdoğan da gitti Aspendos Antik Tiyatro’ya yakın bir yerde 5 bin kişi kapasiteli, 1300 metrekare sahnesi olan Aspendos Arena’yı inşa etti.
Üstelik Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun izniyle...
Neredeyse 10 yıldır Anadolu Ateşi gösterilerini düzenli olarak orada sürdürüyor.
Ama o da ne? Aynı kurul Aspendos Arena için yıkım kararı verdi.
Gerekçe?
Antik tiyatronun restorasyonu sırasında geçici olarak izin verilmiş yapıya.
Şimdi eski haline gelmesi gerekiyormuş arazinin...
Her zaman söylüyorum Kültür Bakanlığı ve Türkiye Tanıtım Fonu, şu Anadolu Ateşi’nin yaptığı işleri el üstünde tutup, desteklemesi gerekiyor.
Çin’den Arjantin’e, Avustralya’dan Amerika’ya Rusya’ya, Türk ve Anadolu kültürünü anlatmadıkları yer kalmadı dünyada.
Gittikleri her yerde ayakta alkışlanıyorlar.
Bırakın desteği biz adamların gösteri yapmaması için sahnelerini yıkıyoruz.
Yıkılması istenen o 5 bin kişilik sahnede yıllardır en çok Antalya’ya gelen turistlere gösteri yapıyor Anadolu Ateşi.
Yıllardır yabancılara müthiş bir dans gösterisiyle bizi anlatıyorlar, Türkiye’nin tanıtımına büyük katkıda bulunuyorlar.
Ama burada başarı cezasız kalmaz.
O yüzden yıkın sahneyi başlarına!

Ah şu sosyal medya merakı

Şu sosyal medyadan ağzı yanan kaçıncı ünlü oldu bilmiyorum...
Son isim Nur Yerlitaş.
Bir doğum gününde canlı yayın yapıyor, o sırada kendisini uyaran arkadaşına dönüp “Ne yapayım şehitler mehitler aman yeter” diyor.
Kabul edilir bir söz değil.
Görmezden gelinecek bir davranış hiç değil.
Herkes bir anda eleştirmeye başladı Nur Yerlitaş’ı.
Tek bir söz, ekranın en sevilen ismini bir anda en nefret edilen kişi olarak hedef tahtasına oturtmaya yetti.
Nur’u yıllardır tanırım, içinde kötülük olmadığını, karıncayı bile incitmeyecek kadar düşünceli olduğunu bilirim.
Bu yüzden başına gelene çok üzüldüm, üç gündür evinde hasta yatıyor.
Ama iyi niyet yetmiyor işte...
Söylediğine dikkat edeceksin, ağzından çıkanı kulağın duyacak.
Nur çıkıp çok açık bir şekilde özür dilemeli... Sonra şehit ailelerine yardım defilesi mi yapar, şehit çocukları için yardımda mı bulunur oturup düşünsün.
Ünlüler de şu sosyal medyanın nasıl bir tehlike olduğunu öğrensin artık.

Cezayı öder, Uber’i kullanırım

2017’de Uber uygulamasıyla yolcu taşıyan 2.873 sürücüye ceza kesilmiş. Aynı sürücünün birden fazla ceza yediğini, buna karşılık bazı sürücülerin de hiç ceza yemediğini düşünürsek demek ki 2.000 civarı Uber aracı var yollarda...
Sadece sürücülere değil, 6.600 yolcuya da para cezası kesilmiş.
Kullanıcıların 4’te birine ceza kesilmiş olsa demek ki 20-25 bin Uber kullanıcısı da var şehirde...
Şimdi işin ekonomisi buralara varmış, hem süren hem kullanan memnunsa Uber’i cezalarla yasaklamak mümkün mü? Ben kendi adıma yanıt vereyim; bu cezalara rağmen ben Uber kullanmaya devam ediyorum, edeceğim de...
Çünkü taksilerdeki konfordan, temizlikten ve hizmetten memnun değilim.
Durum böyleyse Uber’i yasaklamak yerine neden denetim altına almayı ve yasal çizgilere çekmeyi düşünmüyor Trafik Müdürlüğü...
Taksiciler isyan edecekmiş. Kusura bakmayın da isyan edeceklerine Uber’le yarışacak kaliteye gelsinler.