Dijital korsan...

Herhalde bu da “iTunes’ta Türk işi korsan” olarak müzik tarihine geçecektir.
Aleyna Tilki’nin söylediği “Dipsiz Kuyum” şarkısı sadece YouTube’a yüklendi...
Yapım şirketinin promosyon stratejisi...
Sordum; Aleyna’nın en güçlü olduğu dijital platform YouTube’muş.
Zaten 4’üncü kez rekor kırdı ve 24 saat içinde dünyanın en çok izlenen 5’nci klibi oldu bu da...
Yapım şirketinin bütün dijital platformalarla yaptığı anlaşmaya göre 14 gün bir tek platforma öncelik verme hakkı varmış.
Aleyna’nın bu şarkısını da en güçlü olduğu yere vermişler, 14 gün sadece YouTube’da yayınlanacak şarkı...
Ama o da ne? Önceki gün iTunes’ta piyasaya çıktı şarkı.
Çıktığı gibi de 4’ncü sıraya yükseldi...
Ama kısa sürede anlaşıldı ki, orijinal şarkı değil bu... Müzikle uğraşan ve şöhret peşinde koşan biri yüklemiş...
Aleyna’nın ve yapım şirketi DMC’nin haberi olmadan Apple böyle bir şeye nasıl izin verir?
Dijital aracı olan CD Baby adlı bir uygulama var, onun üzerinden Apple’a yüklüyor şarkıyı bu arkadaş...
Apple da müdahale edemiyor.
Dün bu yazıyı yazdığım sırada iTunes’da söz konusu korsan şarkı 1 numaraya yükselmişti bile...
DMC ve Türkiye Apple olaya hemen müdahale etti ama saat farkından dolayı Amerika merkezin açılmasını bekliyorlardı.
Dün akşam saatlerinde kaldırılmış olacaktı şarkı.
Peki bu dijital korsanı yapan arkadaş bu işten para kazanacak mı?
Şikayet edildiği için Apple elde ettiği kazancı ona ödemeyecek.
Şarkıyı indirenlere de parası iade edilecek...
Muhtemelen, “Ben bilmiyordum abi” falan diyecek ama bu şöhret peşinde koşan arkadaşa da dava açılacak...

Pimi çekilmiş bomba

Buket Aydın’la Kanal D Haber’in yaptığı özel haber, iki gündür konuşuluyor: Nihat Doğan’ın başı bu sefer evine 11 ve 16 yaşında iki kız çocuğunu aldığı için belada...
Hayatı pimi çekilmiş bomba gibi yaşarsan başın beladan kurtulmaz...
TV’de yorum yaparken de...
Twitter’a yazarken de...
Survivor’da yarışırken de...
Ankara’da otele aleme giderken de pimi çekilmiş bombadır Nihat Doğan.
Şimdi kalkmış, “17-25 Aralık ve 15 Temmuz’daki duruşumdan dolayı bana bunlar yapılıyor” diye savunuyor...
Yaptığın bu büyük hatayı hiçbir şey hafifletmez.
Nihat Doğan evine davet ettiği 11 ve 16 yaşındaki çocuklara elini bile sürmemiş olabilir, sözlü en ufak bir imada bulunmamış da olabilir...
Onların da böyle bir ifadesi yok.
Bu yüzden cinsel istismar, taciz olmasa bile ortada can alıcı şu soru var:
Ne işin var kardeşim senin 11-16 yaşında çocuklarla evde tek başına?
Hayranınsa dışarıda fotoğrafını çektir, sohbet etmek istiyorsa ayaküstü konuş, yalnız başına eve davet etmek ne demek?
Çay içmişler, televizyon izlemişler...
Ne hakla?
Sen bunu yaparsan millet de senin niyetini sorgular.
Bırak eve davet etmeyi, kimsenin çocuğuna dokunamazsın...
Evine yalnız çağıramazsın...
Bitti! Bu kadar net!
Bunu bilmiyorsan da pimi çekilmiş bomba gibi böyle yine patlarsın.

THY’nin yeni üniformaları 10 üzerinden 7...

Kendimi bildim bileli THY’nin üniformaları tartışma konusu olmuştur.
Kimin giydirdiğinden nasıl tasarlandığına, boyundan fularına kadar her şeyi tartışılır.
Dün Hürriyet’ten Uğur Cebeci, sır gibi saklanan yeni üniformaların fotoğraflarına ulaştı.
Mevcut formaları Vakko tasarlamıştı, 2003’te Dilek Hanif’in yaptığı tasarımlar çok eleştirilmiş ve iptal edilmişti...
Bu kez tasarım yabancı bir modacıya ait; İtalyan Ettore Bilotta...
Bu konuda tecrübeli bir isim Bilotta, daha önce Birleşik Arap Emirlikleri’nin ulusal havayolu şirketi Etihad ve İtalyan Alitalia’yı giydirmişti...
Şimdi THY’ye tasarım yaptı. Hosteslerde kırmızı ağırlıkta fular, ince kemer ve şapkalar var...
Diz altında biten elbiseleri antrasit gri renginde... Kabin amirlerinin üniforması ise kırmızı...
Erkeklerin dar kesim pantolonları güzel de yaka ve cep kenarları parlak ceketlerini biraz frapan buldum...
Ama genel olarak yeni üniformaların 70’lerin modasını çağrıştıran çizgilerini sevdim... THY’nin yeni havalimanına yeni tasarım üniformalar yakışırdı...
Güzel olmuş...