Dedektif Tekin, çizgi roman gibi...

Biraz da “Pembe Panter”in Müfettiş Clouseau’sunu...
Dedektif Tekin bir resimli roman karakteri gibi, eski çizgi romanlardan fırlayıp 2000’lere gelmiş gibi...
Belki de çizgi roman gibi başlayan ön jenerik yüzünden bu algı oluştu bende...
Bu gözle bakınca da çok derinliği olmamasına rağmen sevdim ben karakteri.
Sadece Tekin de değil, Köksal Engür’ün canlandırdığı ortağı emekli trafik polisi İsmail Abi ile Pelin Körmükçü, Zeynep Özder ve Toprak Sergen’in oynadığı roller de çizgi roman karakterleri gibi...
Yanlış anlaşılmalar, sakarlıklar, aralara serpiştirilen düz espriler, bir çizgi roman okur gibi izlettiriyor “Sen Kimsin”i...
Benim gibi çizgi roman okumayı sevenler için iyi...
Tolga Çevik’in mizahı, Şahan Gökbakar ya da Ata Demirer’in mizahından çok farklı...
Ciddi gibi ama komik...
Kelime oyunlarına açık...
Kendine has...
Üç boyutlu karakter olarak sadece Tekin’in sevgilisi var filmde, diğerlerinin tamamı eğlenceli bir iki boyutlu karakter...
“Komedi Dükkanı”nda doğaçlama esprileriyle bu farklı mizah anlayışına ciddi sayıda müşteri topladı.
Tolga Çevik aynı mizah anlayışını “Sen Kimsin”e de taşımış.
Mesela taksi çeviriyor ama binmiyor Tekin...
Taksici “Binmeyeceksin neden çeviriyorsun” diye diklenince de, “Başka türlü yayaya yol vermiyorsunuz” diyor... Mesela Tekin’in kendini Amerikan filmlerinde sandığı bir sahne var ki, filmin en başarılı sahnesi...
“Sen Kimsin”, gülmek, eğlenmek ve hoşça vakit geçirmek için ailece izlenecek bir komedi.

Arda-Sinem

Dünkü gazeteleri okuyan eş dost, “Arda Sinem mevzusunda haklı çıktın, bak ayrılıyorlarmış” mesajları attı.
Bu konuda yorum yapmam... Arda’yı da severim, Sinem’i de...
Bu yüzden haklı çıktım diye de asla sevinmem.
Umarım yine kurtarırlar ilişkilerini...

Paranın simgesi

Hangi simgeyi bulursanız bulun, hangi logoyu seçerseniz seçin emin olun aynı tartışmalar yaşanacaktı.
Twitter’da benzer geyikler çevrilecekti... İlla ki başka bir logoya benzetilecekti...
Hakara makara yapılacaktı...
Bu kez yan yatırınca bir şeye benziyor denecekti...
Ben genel eleştirilerin aksine beğendim tasarlanan logoyu. Modern buldum.
Bir süre sonra gözümüz alıştıktan sonra daha çok seveceğimize de eminim.
Not: Tüm benzetmeler içinde en saçması Tayyip Erdoğan’ın baş harflerine benziyor diyen yaklaşımdı. Tayyip’in T’si ile Türk Lirası’nın T’si aynıysa Başbakan ne yapsın buna? Adını mı değiştirsin?..

Avcı klişeleri

Slovakya maçıyla Abdullah Avcı döneminin milli maç başlıkları da belli oldu. Avcı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye döneminde olduğu gibi milli takım döneminde de sürekli “av ve avcı” metaforu kullanılacak demek ki...
İlk maçta avlandı...
Avcı ile güzel avlar...
Aman avcı...
Avcının avı...
3 puanı avladı...
Ava giden avlanır...
Spor basını bu klişeleri bir kenara koysun, milli takımın aldığı sonuçlara göre tepe tepe kullanır artık.