Paylaş
Çocukların icradan mal alınır gibi alınıp verilmesi korkunç üzücü görüntüler oluşturuyor.
Önceki gün de Emre Aşık, eski eşi Yağmur Sarnıç’a karşı mahkemeden ara karar çıkarıp çocuklarının velayetini aldı.
Dün sabah canlı yayında görüntüleri yayınlarken gözlerim yaşardı...
Canlı yayında yanımda bir gün önce bu olayları yaşamış anne Yağmur Sarnıç var, ağlıyor zaten... 6 yaşındaki çocuğun annesinin kucağından zorla koparılıp karga tulumba alınıp götürülmesi...
Anneannenin çığlıkları... Diğer çocukların korku içinde olayı izlemesi...
Hepsi ama hepsi korkunçtu.
En çok etkilendiğim de 6 yaşındaki çocuğun kendisini almaya gelen görevlilere oyuncak tabancayla ateş etmesiydi...
Kendini ve annesini koruyor.
Diğer taraftan çocuklar alındıktan sonra polis memurunun demir kapının ardında kalan anne Yağmur Sarnıç’a biber gazı sıkması da tam bir orantısız müdahaleydi...
Bu olayların benzerini yaşayan binlerce aile var ülkede...
Yargıda reform paketinin Meclis’ten geçmesiyle bu tür görüntülere rastlamayacağız inşallah.
Ne aileler bunları yaşayacak ne de ünlüler dünyası kanalıyla medyaya haber olacak.
Pedagog bunu yaparsa
Bugünkü yasa çerçevesinde rutin bir uygulama olsa da çocukların anneden alınıp babaya verilmesinin daha düzgün bir yöntemi olmalı mutlaka.
Görevli memurlar da çocukları almak için pedagog eşliğinde geldiler Yağmur Sarnıç’ın evine...
Ama ne pedagog...
“Mahkeme kararını uygulamak zorundayız” dedikten sonra Yağmur Sarnıç’ın üzerine çullandılar...
Pedagog, 6 yaşındaki çocuğu zorla annesinin kucağından koparıp aldı.
Tamam mahkeme kararı uygulansın da, bu mudur ortaya çıkması gereken görüntüler?
O çocuklar bu travmayı nasıl atlatacaklar?
Esenler Otogarı
140 Journos adlı medya sitesi Esenler Otogarı’nın çok güzel bir belgeselini yayınladı 20 gün önce.
“Esenler Otogarı: Alt Kat” adlı belgeselde otogarın bilinmeyen karanlık yüzü anlatılıyor...
Otogarın yıllardır kullanılmayan, alt katlarda boş duran dükkanlarında yaşanan olaylar...
Bilmediğimiz, hiçbirimizin inmediği izbe, pis ve terk edilmiş yanı...
1994 yılında açılan otogar, 25 yılda işlevsiz bir hale dönüştü.
“O zaman binlerce Alman markı ödeyerek aldığımız bu dükkanlar, alışveriş merkezi olarak planlanmıştı şu haline bakın” diyen mal sahipleri...
Bir kadın olarak otogarın alt katlarında görev yapan çalışanlar, yaşadıkları...
Kentin ortasında bir otogarın bilinmeyen yüzünü çok iyi anlatmış belgesel...
Zaten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da bu belgesel üzerine, otogarın hızlıca taşınma ve dönüşmesini yapıp, yüksek teknoloji merkezine dönüştüreceklerini açıkladı.
Bir mega projenin ömrü 25 yıl olabiliyormuş demek ki...
Bozcaada’da cinayet
Ada hayatı sakindir, huzurludur...
Ada demek hayatın yavaş aktığı, güzelliğin daha çok fark edildiği yerdir.
Hele Bozcaada demek sükûnet, keyif ve huzur demektir...
“Bozcaada’da cinayet” başlığı bile bir oksimorondur...
Ama gerçek oldu işte...
Bir bar kavgası sonrasında Ada’ya dışarıdan gelenlerin estirdiği şiddet sonrasında gencecik bir insan hayatını kaybetti...
Ada’nın en eski sakinlerinden biri olan Feridun Düzağaç’la konuştum önceki gün...
Çok üzgündü ve kızgındı... Hem yakın bir dost kaybetmekten hem de Bozcaada’da bunların yaşanmasından...
“Yıkıldık Cengiz, çok üzgünüz” diyebildi ancak...
Paylaş