Cezaevinde 1.6 milyon kazandı...

Adım adım gerçekleşiyor dediğim.
Cezaevine düşen sanatçının şöhreti biter, parası biter, itibarı biter ama Deniz Seki bunların hiçbirini kaybetmedi.
Şöhreti devam etti:
Şarkılar yaptı, onlara klipler çekildi, kitap yazdı, hatta dizide bile oynadı...
İtibarını hiç kaybetmedi.
Ülkede pek çok insan onun fazlasıyla ağır bir cezaya çarptırıldığına, herkese yeniden yargılanma yolu açılırken onun cezaevinde haksız yere yattığına inanıyor.
Peki ya parasını?
Ekonomik olarak zor günler geçirdi, evini satmak zorunda kaldı ama o konuda da düze çıkmayı başardı sonunda.
5 Haziran 2017’de tahliye olacak Deniz Seki.
Açık cezaevi hakkını kullanmadığı için, orada elde edeceği izin hakları da düşülürse belki bir-iki hafta daha erken bile çıkabilecek.
Kabaca 10.5 ayı var özgürlüğüne kavuşmasının.
Ve bu hafta içinde büyük bir başarıya imza atarak cezaevinde 1.6 milyon lira kazandı Deniz Seki.
Hayır, piyango falan çıkmadı.
En iyi bildiği ve yaptığı işten, müzikten kazandı bu parayı Deniz Seki.
Cezaevinden çıkacağı 5 Haziran 2017’den sonra vereceği ilk 20 konserinin haklarını sattı.
20 konser için 1.6 milyon liraya anlaştı Deniz.
Konser başına 80 bin lira demek bu.
Sanatçıların konserlerine peşin para ödeyen Kirli Kedi adlı booking şirketiyle yapıldı bu anlaşma.
Yapılmakla kalmadı bu hafta içinde 1.6 milyon lira peşin olarak Deniz Seki’nin hesabına yatırıldı bile.
Yaklaşık iki yıldır cezaevinde olan bir sanatçı için büyük bir başarı bu.
Çünkü kaşesinden hiçbir şey kaybetmemiş, hatta üzerine koymuş bir şekilde cezaevinden çıkmış olacak Deniz Seki.
Sanatçının 20 konserlik maratonu 2017 Haziran sonundan itibaren planlanıyor.
O zamana Harbiye Açıkhava kalır mı bilemiyorum ama kalırsa orada, olmazsa muadili bir yerde olacak konserlerden biri.
Bu anlaşmanın Deniz’in moralini çok yükselttiğine ve şimdiden konserlere hazırlandığına eminim.
Ha gayret sevgili Deniz, seyirciyle buluşmana az kaldı.

GÜZEL BİR ÇALIŞMA

İkinci kitabında nasıl kaçtığını anlatacak

Yayıncısı İnkılap Kitabevi’ne sordum, Deniz Seki’nin şubat ayında çıkan “Deniz’in Dibi” adlı kitabı 5 baskı yapmış ve 55 bin satmış.
6’ncı baskı yapmaya hazırlanıyorlarmış şimdi ve 60 bin rakamına ulaşacaklarmış. Bu arada Deniz Seki ikinci kitabını yazmaya başlamış cezaevinde.
Kasım ayında çıkması planlanan kitapta bu kez altı ay firari olduğu dönemi kaleme alacak sanatçı.
15 Kasım 2014’te Büyükçekmece Alkent 2000 sitesine yakalanan 6 ay boyunca firari durumdaydı Deniz. Hatırlarsanız o dönem her gün Deniz Seki haberleri yapılıyordu; yurtdışına kaçtı, Yunan adalarına gitti, hâlâ yakalanamadı diye.
Deniz Seki ikinci kitabında işte bu süreci anlatacak.
Altı ay boyunca neler yaptı, nerede saklandı, neler hissetti, nasıl yer değiştirdi detaylarıyla yazacak... Dr. Richard Kimble’ın “Kaçak”ından sonra bizim de bir kadın kaçak hikayemiz olacak.
Belki dizisini yapmak zor olur ama bu kaçış hikayesinin mutlaka filmi de yapılacaktır ileride.

GÜZEL BİR İŞBİRLİĞİ

Menajerin önemi

Bu arada Deniz Seki’nin yeni bir klibinin piyasaya çıkacağını, 10 şarkılık albümünün hazır olduğunu da öğrendim.
Demet Akalın’a bir şarkı yaptığını da...
5 Haziran 2017’de cezaevinden çıktıktan hemen sonra bu 10 şarkılık albümden bir şarkının okumasını yapacak Deniz ve konser maratonuna yetiştirecek.
Şimdi bu noktada birinin hakkını teslim etmek gerekiyor.
Tüm bunları yapmasında, cezaevindeyken Deniz Seki adına klipler yapılmasında, şarkılarının hâlâ radyolarda çalınmasında, Deniz’in kitaplar çıkarmasında, cezaevinde konser anlaşmaları yapmasında çok önemli bir kişinin parmağı var.
Menajeri Özgür Aras’ın...
Sezar’ın hakkı Sezar’a, Deniz Seki’nin çok zor durumdaki son 4-5 yılını çok iyi yönetti Özgür.
Yine bir başka sanatçısı olan Berkay’ı da krizlerden çıkarıp Açıkhava’ya taşıdı.
10 bin liraya konsere giden Berkay, 11 Ağustos’ta Açıkhava’da konser verecek şimdi. Özellikle kriz dönemlerinde menajerin önemi üzerine iki güzel örnektir bu.
Bu gidişle kriz menajeri olarak anılacak Özgür Aras.

GÜZEL BİR OLAY

Esra-Ceyda’yla Esra Ceyhan karışınca...

Asuman Krause’nin Türkbükü’nde Krause Vadi Evleri adlı bir sitesi olduğunu yıllar önce daha inşaatı sürerken yazmıştım.
Sekiz bloktan oluşan o evlerin bir kısmını sattı Asuman ve annesi, diğerlerini sezonluk kiralıyorlar hâlâ.
Bu hafta emlakçı aramış Asuman’ın annesini...
“Esra-Ceyda var ya hani, sizin evlerden birini kiralamak istiyorlar” demiş.
Asuman’ın annesi de, “Aaa çok severim ben onu televizyonlardan, ver ver mutlaka” yanıtını vermiş.
Emlakçı şaşırmış ama işin ucunda komisyon var.
İşlemler tamamlanmış, kaparolar, paralar alınmış, Cicişler evi kiralamışlar...
Emlakçı, yeni kiracıları ev sahibiyle tanıştırmak için aynı sitede oturan Asuman’ın annesine getirmiş. Karşısında bir zamanların reyting rekortmeni televizyoncusu Esra Ceyhan yerine, skandallar kraliçesi Cicişler’i görünce şaşırmış Asuman’ın annesi.
“Değişmiştir diyordum ama Esra Ceyhan’ın bu kadar değişeceğini ve iki tane olacağını hiç düşünmemiştim evladım” deyivermiş.
Yine de sözünden dönmeyip evi kiralamış Esra-Ceyda kardeşlere...
İnşallah bu karışıklık yüzünden bu yaz başı ağrımaz Asuman’ın annesinin.

GÜZEL BİR GELİŞME

Kapalıçarşı’ya bir itirazım var

Sonunda güzel haber geldi: Yıllardır çöktü çökecek tehlikesiyle baktığımız Kapalıçarşı’da cuma günü restorasyon başladı.
200 milyon lira harcanacak, 2017 Aralık’ta tamamlanacak.
555 yıllık tarihi çarşı tepemize çökmeden onarılıp, güçlendirilecek.
Eskişehir’de üretilen 1 milyon 200 bin adet alaturka kiremitle çatı tamamen değişecek.
Merkezi ısıtma sistemi yapılacak.
Çatılarda klima, TV anteni, tuvalet olmayacak.
Kedi yolları denilen çatıya çıktığım için biliyorum, korkunç bir manzaraydı gerçekten.
Şimdi orası tamamen düzeltilecek.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’le iki yıl önce konuşmuştuk bu konuyu, nihayet adım atabildiler.
Geç de olsa güzel bir karar.
Ama bu restorasyonda itiraz ettiğim bir nokta var: Çatıdaki kedi yolları denilen yürüme yolları korunmasına rağmen turistlerin çatıya çıkması yasaklanacak.
Bu doğru bir şey değil.
Orası bir müze gibi değerlendirilip yüksek bir ücretle turistler çıkabilir ve sadece belirlenen alanlarda tarihi yarımadaya bakabilirler. Aksi halde yine bu yasak delinecek, el altından gizlice çıkanlar olacak.
Hiç değilse bu iş resmi olsun. Kaç kişinin çıktığı, ne kadar ücret ödediği bilinsin.
Toplanan para da yine Kapalıçarşı için harcansın.

GÜZEL BİR DERGİ

Tebrikler Capital, bravo Rauf

Dünyada en zenginler, en zengin markalar gibi ekonomik verilerin tek bir kaynağı var; Forbes Dergisi...
Onların yaptıkları listelere güveniliyor, onların yaptıkları listeler herkes tarafından kabul görüyor.
Dünya çapında çok büyük bir başarı elde ettikleri.
Türkiye’de bunu yapan hangi dergi var peki? Capital...
Türkiye’nin en zengin 100 ailesi, Türkiye’nin en büyük 500 şirketi gibi herkesin kabul ettiği ve güvendiği bütün ekonomik verileri yıllardır onlardan öğreniyoruz.
Yıllardır çabaladılar ettiler ve Uludağ Ekonomik Zirvesi gibi Davos’un bizdeki eşdeğeri bir büyük ekonomi zirvesini, Ekonomist dergisiyle birlikte yarattılar.
Bu hafta içinde de En Gönlü Zengin 50 işadamı listesini açıkladılar...
En çok bağış yapan iş insanları listesinde ilk 5’te; Koç Ailesi, Murat Ülker, Ferit Şahenk, Fuat Tosyalı ve Tuncay Özilhan yer aldı. Capital’in listelerini herkesin tartışmasız veri kaynağı kabul ettiği bir marka haline dönüştürmek.
Dünyada Forbes neyse, Türkiye’de Capital’i o hale getirmek kolay başarılacak bir iş değil.
Bunu da başaran Capital ve Ekonomist’in Yayın Direktörü Rauf Ateş’ten başkası değil.
Yıllardır tırnaklarıyla kazıya kazıya zirveye taşıdı yayınlarını.
Türkiye’de dergicilik can çekişirken dergi yayıncılığına böyle itibar kazandırdığı için kocaman bir alkışı hak ediyor Rauf...