Cem Hakko’yla Musti senkronize olabilir mi?

“Nasıl olacak da bu yaşta insanlar senkronize kayak dünya şampiyonasında Türkiye’yi temsil edecek” diye merak ediyorsanız söyleyeyim...
Senkronize kayak bu
sporun diğer branşları gibi üst düzey risk ve tehlike taşımayan, yüksek performans
gerektirmeyen bir dal...
8 kişilik takımın birbiriyle uyumlu bir şekilde kayması, hazırlanan koreografiyi pistten aşağıya inerken yüzde 100 ahenkle uygulaması gerekiyor...
8 kişi aynı anda aynı şekilde kayacak...
Tıpkı senkronize yüzme, senkronize buz pateninde olduğu gibi...
Bunun için de 23 yaşında bir sporcu olmanız gerekmiyor.
Kaldı ki Mustafa Sandal çok iyi bir kayakçıdır, çocukluğundan beri kayak yapar...
Cem Hakko’yu kayak yaparken dağda bizzat izlemişliğim var, şiir gibi süzülür pistte... Eminim Ender Alkoçlar da öyledir...
Tabii bu isimlerin
seçilmesinin en önemli nedenlerinden biri de şu:
Türkiye 17 yıldır Senkronize Kayak Şampiyonalarına katılmıyor, 17 yıldır böyle bir
takımımız bile yok...
Kayak Federasyonu farkındalık yaratmak ve kayak sporuna dikkat çekmek için bu isimler tercih etti...
Böyle önemli bir görevi kabul ettikleri ve cesaretleri için üç ismi de tebrik ediyorum.
Bu arada onlardan kimse şampiyonluk beklemiyor zaten ama Aspen’de şıklık konusunda birinci olacakları kesin...
Takımın Vakko imzası taşıyan kıyafetleri yıkılıyor...

LÖSEV’den bir yılda 57 milyon liralık yardım...

Her sene kurbanda LÖSEV’e bağış yaptığımı, arada SMS attığımı söylüyorum, yazıyorum...
Aman ben ne çok iş yapıyorum demek için değil, benim ki okyanusta bir damla sonuçta, başkaları da bu yardımı yapsın diye ilan ediyorum.
Damlaya damlaya okyanus oluyor çünkü...
İşte 2018 rakamlarını açıkladı LÖSEV...
Bir yılda toplam 57,3 milyon lira yardım yapmışlar...
11.278.497 lira: Hastalara yapılan nakit yardım...
5.181.204 lira: Aynı yardım paketi...
84.825 lira: Etüt eğitim bursu...
199.000 lira: Üniversite bursu...
39.663.471 lira: Sağlık ve tedavi yardımı...
Toplamda yardım olarak ödenen rakam 57.306.669 lira...
Bu güzel haber üzerine BAĞIŞ yazıp 3406’ya bir SMS gönderdim, 10 lira...

Sarı Saruhan’ın hikayesi sürecek

Organize İşler filminde en çok konuşulan karakterlerden biri
Kıvanç Tatlıtuğ’un Sarı
Saruhan’ı oldu...
Kıvanç, sinemada bir kez daha Yılmaz Erdoğan’ın yarattığı karakterle turnayı gözünden vurdu.
Filmi izleyenler sosyal medyada Sarı Saruhan’ın dizi olacak kadar iyi bir karakter olduğunu, Yılmaz’ın bunu diziye çevirmesi gerektiğini söylüyor.
Önceki gün Yüksel Aytuğ da bunu dile getirdi...
Ama sordum Yılmaz’ın kafasında böyle bir dizi projesi yokmuş...
Peki ne varmış?
Organize İşler’in 3’üncüsünü çekmek ve Sarı Saruhan’ın hikayesini devam
ettirmek...
Yani Yılmaz dizide harcamayacak, sinemada kullanacak Sarı Saruhan karakterini...

Yasa 2 Temmuz’da yürürlüğe giriyor...

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un Yılmaz Erdoğan’la birlikte izlediği salonda, film öncesi yine 30 dakika reklam gösterildi...
Yeni yasa ise reklamı 10 dakika olarak sınırlıyor, 5 dakika da fragmanla toplam 15 dakikayı geçemeyecek...
Hıncal Uluç diyor ki, “Kendi koyduğu yasa Bakan’ın gözleri önünde katlediliyor, Bakan da buna ses çıkarmıyor...”
Yanılıyorsun Hıncal Abi, Bakan’a da haksızlık yapıyorsun...
Yasanın katledildiği falan yok...
Çünkü yasa, 2 Temmuz’da yürürlüğe girecek, sağır sultan
bile duydu...
Belli ki sen atlamışsın bunu...
Şu anda mısır promosyonu da, uzun reklamlar da aynen devam ediyor sinemalarda...
Ta ki 2 Temmuz’a kadar...