‘Cehennem’den soğudum

Hem korkuya ilgi duyduğum hem de nasıl çekmişler diye merak ettiğim için bu hafta sonu izleyecektim filmi...
Ama dün bir haber okudum “Cehennem 3D” ile ilgili...
Filmin 3D işleri için İspanya’dan gelen ekip çekilen sahnelerden o kadar korkmuş ki, “Geceleri uyuyamıyoruz” diyerek işlerini bitirmeden
apar topar İstanbul’u terk etmişler.
Yuh be kardeşim...
Bu haberi okuyunca birden soğudum “Cehennem 3D” filminden...
Servis ettikleri haberde bile seyirciyi bu kadar salak yerine koyan film, sinemada ne yapmaz diyerek izleme kararımı iptal ettim.
Bir filmin reklam ve haber planlaması, en az o filmi çekmek kadar önemli bir iş.
Bu numaralar kaldı mı
artık?
Asparagas yöntemlerle gazetelere haber olmak en son 90’larda bitti diye biliyordum ben...
Bu habere inanıp gazetelerine koyanları alkışlamak gerekiyor aslında.
“İspanyol film ekibi korkudan kaçtı”, 2010’un en komik haberidir.
Cehennem’ciler korku değil keşke komedi filmi çekseydi, o işte maharetli gözüküyorlar...

Bu da bir şarkı sözü

Radyoda bir şarkıya denk geldim.
Dımbır dımbır müzik eşliğinde şarkıcı kardeşimiz diyor ki:
Yokmuş ya senin kimselere ihtiyacın
Ben olsaydım keşke kalbinde
son kiracın
Bu dünyada benim de var
dikili ağacım
Bil ki annem
bir tek duacım
Sonradan öğrendim Kutsi’nin şarkısıymış.
Bu şarkı sözünü çok aradı mı merak ediyorum.
Eğer bu şarkı sözlerine para falan veriyorsan Kutsi, yazık...
Benim daha iyi bir önerim var.
Aç Posta’nın “Yurdumun Şairleri” köşesini, her gün bunun gibi 10 şiir bulursun.
Bak ben dünkü Posta’da şarkı olabilecek kalitede bir tane okuyucu şiiri buldum:
Sizi görünce çok mutlu oldum
Sizden uzakken sarardım soldum
Sizi görmek
bana hayat verdi
Bütün manileri yerlere serdi
Dımbır dımbır müziği döşedin mi, single bile olur bu!

Mutsuz bir haber

Geçen yıl tam bu zamanlar 74 yaşındaki oyuncu Sevinç Aktansel’in ASL hastası olmasına rağmen iki yetişkin çocuğu için (onlar da kas hastası) hâlâ setlerde koştuğunu duyurmuştum.
O zamanlar Bez Bebek dizisinde oynuyordu. Dün bir haber geldi...
Bir yılda dört kez operasyon geçirmiş. Geçen yazdan beri mideden besleniyormuş, son bir aydır ağzına lokma girmemiş.
Geçen hafta boğazına delik açılmış, dört gündür de Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin yoğun bakım servisinde yaşam savaşı veriyormuş.
Devlet sanatçısı Sevinç Aktansel’in son iki yıldır yaşadıkları, bu sektörde vefanın bir semt adından ibaret olduğunu kanıtladı.

Emir Kusturica gelmesin mi?

Yıllar önceki festivalde “Babam İş Gezisinde”yi izleyip Emir Kusturica ismini ilk kez öğrenmiştik.
“Çingeneler Zamanı”, “Arizona Dream”le büyük yönetmen olduğunu dünyaya gösterdi zaten...
Bu yıl Altın Portakal Film Festivali’ne davet edilmesi, tartışmaları da beraberinde getirdi.Çünkü “Bosna’ya ve Müslümanlığa ihanet eden yönetmen” olarak değerlendiriliyor.
2005 yılında Karadağ’da vaftiz olup Sırp-Ortodoksluğa geçtiği için, Boşnak kökenine ihaneti asla affedilmiyor.
Boşnaklar da tepki gösteriyor Emir Kusturica’nın Antalya’ya davet edilmesine, Türkiye’de bazı gruplar da...
90’larda Sırp politikacıyı dövdüğü yıllarda el üstünde tutuluyordu Boşnaklar tarafından...
Şimdi adını bile Nemanja diye değiştirdiği için Sırplar’ın sevgilisi oldu.
Boşnaklar açısından “Davamıza ihanet etti” gerekçesi anlaşılabilir bir durum olabilir.
Peki biz niye gelmesini istemeyelim?
İnsanların din değiştirme hakkı yok mu?
Sanatçıları değiştirdikleri dinleriyle mi değerlendireceğiz, yaptıkları işleriyle mi?
Ben Kusturica’nın gelmesini çok istiyorum. Neden Sırp milliyetçilerini düelloya davet edecek kadar Boşnak’ken, şimdi adını değiştirecek kadar Sırp olduğunu kendi ağzından öğreniriz...

Nerede görüldüler

Jonathan Rhys Meyers, Londra’nın alışveriş merkezi Oxford Caddesi’nde yağmur altında elinde poşetlerle gezerken...
Begüm Berdan, Londra’da Oxford Caddesi üzerindeki Selfridges’in önünde yüksek sesle telefonla konuşurken...
Şebnem Ferah, Hayal Kahvesi’nde arkadaşlarıyla hararetli bir şekilde sohbet ederken...
Ceyda Düvenci, eşiyle birlikte Dot Tiyatrosu’nda oyun izlerken...
Seray Sever,  Aysun Kayacı ile DOT Tiyatrosu’nda oyunu izlemek yerine telefonla mesajlaşırken...
Sarp Apak, Levent’te evinin yakınındaki marketten alışveriş yaparken...
Kıraç, orkestrasıyla İngiltere’de verecekleri konser için sabahın erken saatlerinde vize kuyruğunda beklerken...
Engin Altan Düzyatan, sevgilisi Özge Özpirinçci ile Hayal Kahvesi’nde Özge Fışkın’ı dinlerken...
Fadik Sevin Atasoy, Cihangir’deki White Mill’de toplantı yaparken...
Erman Toroğlu, Hande Ataizi, Selin Demiratar, Cem Mumcu, Kadir Doğulu, Ahu Yağtu ve Ferman Akgül, Maybe Salomanje’de yemek yiyip eğlenirken...