Çeçen eğlencesinde Tarkan olsaydı...

Tarkan yanıt bile vermemiş...
Helal olsun, çok da iyi yapmış!
Geceyi organize edenlerden Ahmet San her ne kadar, “Dünya çapında ses getirecek organizasyonlarda Türk sanatçılar da yer almalı” dese de...
Tarkan bu görgüsüzlüğün parçası olmadığı için ben sevindim.
“Jean Claude Van Damme bile geldi, Tarkan cevap vermedi” diyor Ahmet San...
Van Damme kim ya?..
Hele de Tarkan’ın yanında...
Bitmiş tükenmiş Hollywood oyuncularını bile elimizdeki değerlerden daha kıymetli görmek tam bir Türk kompleksidir işte...
Van Damme, Tarkan’dan kıymetli...
Quaresma, Arda’dan değerli...
Kıçı kırık bir yabancı yönetmen, Nuri Bilge’den önemli...
Bırakalım bu kompleksi de, elimizdeki değerleri alkışlayalım, yüceltelim...
Bugün Tarkan sadece Türk müzikseverlerin değil, Rusya’da Çeçenistan’da, Avrupa’da ve dünyanın pek çok ülkesinde 10 tane Jean Claude Van Damme eder...
Çeçen eğlencesine Van Damme bile gitmiş Tarkan gitmemiş...
Vay vay vay...
Van Damme tabii gidecek, gitmeyip ne yapacak.
Başka kim gitmiş?
2003’ten beri “Million Dollar Baby”nin ekmeğini yiyen Hilary Swank...
Belli ki o da nakte sıkışmış.
Bu görgüsüz Çeçen eğlencesinde Tarkan’ın olmasını hiç istemezdim...
Tarkan’ı Tarkan yapan biraz da bu duruşudur işte.

Carla Bruni’nin suiti bizimkinden ucuz

Sarkozy ve Carla Bruni, doğacak bebekleri için hastanede geceliği 250 eurodan suit oda tutmuşlar.
Haberi okuyunca güldüm.
Fransa ne kadar ucuz bir ülke diye düşündüm.
250 euro, 625 lira yapıyor.
Koskoca Fransa Cumhurbaşkanı’nın eşi sıradan bir hastanede doğum yapmayacağına göre...
Demek ki Paris’in en lüks hastanelerinde doğum için kiralanan suit odanın gecelik fiyatı 625 lira...
Bizde kaç lira biliyor musunuz; 1000 lira...
İstanbul’un lüks hastanelerinde suit kiralamaya kalkarsanız gecelik 1000 lira vermek zorundasınız.
Amerikan Hastanesi, Alman Hastanesi, Florence Nigthingale, Acıbadem gibi İstanbul’un üst sınıf hastanelerinde suit odaların gecelik ücreti üç aşağı beş yukarı 1000 lira civarında geziniyor.
Dünyanın en lüks otellerinden bile pahalı.
Paris’te Sarkozy’nin kiraladığı hastane suitinden bile pahalı.
Her zaman söylüyorum “İstanbul dünyanın en kazık şehridir” diye, bir kez daha gördük işte...

Poyrazoğlu, Işık ve III. Richard...

Ali Poyrazoğlu ve Kenan Işık’ın, “III. Richard” oyununa, eleştirel baktıkları noktaları yazmıştım cumartesi günü...
Kameralara ve sosyal medyaya oyunu çok sevdiklerini söyleyince, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diyenler çıktı.
Poyrazoğlu bunun üzerine dedi ki:
“Ortada bir çelişki yok. Çünkü biz seninle gazeteci olarak değil, tiyatroyu bilen bir arkadaşımız olarak oyun üzerine fikir cimnastiği yaptık.
Hatta Kenan senin için, ‘Yeni kuşak Türk medyasında tiyatro kökenli tek köşe yazarı’ dedi, bunun üzerine üçümüz birlikte oyunu analiz ettik.
Bu analizin içinde beğenmediğimiz yanları öne çıkardık.
Bizim işimiz çok beğendiğimiz bir şeye bile eleştirel bakmaktır.
Oradaki en zayıf yanları çıkarmaktır, yoksa sanatın gelişmesi mümkün değil.
Ancak bu teknik eleştiriyi de medyanın önünde yapmayız, kendi aramızda konuşuruz.
Bizim yaptığımız da buydu, bu yüzden ortada ‘bir öyle konuşuyorlar bir böyle’ durumu yoktur.”