Paylaş
5-6-7 Haziran’da yapılacak olan festivalde Murat Boz, Aleyna Tilki, Fatma Turgut, Hande Yener, Edis, Simge, Demet Akalın, Murat Dalkılıç ve Fettah Can sahneye çıkacaktı.
Mersin’de ekonomik olarak bu kadar büyük bir pop müzik festivali düzenlemek, bayramda bu kadar ismi yan yana getirmek zor bir iştir.
Gümüşkum 100. Yıl Tabiat Parkı’nda yapılacak bu festivalin bütçesi 3 milyon liraydı...
Her şey organize edilmiş, sponsorlar bulunmuş, anlaşmalar yapılmış ancak tek bir şey unutulmuştu...
Caretta Caretta’lar...
Üstelik tam da üreme ve yuvalama dönemlerine denk geliyordu bu festival.
Çevreciler ve hayvan-severler tepki gösterdi, ‘bu katliama ortak olamazsınız’ diye sanatçılara çağrılar yapıldı.
Sonunda CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen konuyu Meclis’e taşıdı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yanıtlanması isteğiyle soru önergesi verdi.
Ve dün güzel haber geldi...
Organizatörler ve Mersin Belediyesi festivalin iptal edilmesine karar verdi.
Mersin Pop Fest’ten yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarıyla ilgili olarak kamuoyunda dile getirilen hassasiyetler dikkate alınarak festival ertelenmiştir.
Mersin Pop Fest, deniz kaplumbağası yuvalarının koruma döneminin sona ermesinin ardından yine aynı yerde yapılacaktır.
Yeni tarihler yakın zamanda açıklanacaktır...”
Elden bilet alanlara iadeleri aldıkları satış noktalarından, internetten alanlara ise Biletix üzerinden yapılacak.
Doğru karar da buydu...
Caretta’ların yuvalarının darmadağın edileceği bir konsere kimse evet diyemezdi zaten...
Ama benim merak ettiğim 3 milyon lira bütçeli bir iş yapılırken, o tarihlerde neler olup bittiğine hiç mi bakılmaz...
Neyse sonunda kazananın Caretta’lar olması sevindirici...
İnsanlık dışı
Sapığın biri çıkmış çocuk tacizini, tecavüzünü anlattığı iğrençliklerle dolu bir kitap yazmış...
Korkunç, tüyler ürpertici satırlar var.
Nasıl bir zihnin ürünü olarak satırlara dökülmüş anlamak imkansız.
Okurken tüylerinizin diken diken olacağı, sinirden yumruklarınızı sıkacağınız, aklınıza gelen her türlü küfrü savuracağınız satırlar...
Ve bu sapıklığa yayınevinin sahibi ‘edebiyat’ diyor.
Dünya edebiyatından örneklerle bunu kanıtlayacakmış bize...
Yere batsın edebiyatınız, yere batsın zihniyetiniz...
Siz insan değilsiniz...
Etek boyu
“Bu sırada davacı vekilin eteğinin diz üstünden 15 santim yukarıda olduğu görüldü...
Dinleyici sıralarında bulunan avukatlara etek boyu hakkında fikirleri soruldu...
‘Özgürlük sınırları içindedir, müdahale edilmemesi gerekir’ dediler...
Mahkememiz yazı işleri müdürü huzura çağrıldı...
Etek boyunun fotoğrafının çekilip baro başkanlığına sorulması istendi...
Davacı vekili, ‘Etek boyumun çekilmesini istemiyorum’ dedi...”
Tüm bunlar dün sabah İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi’nde görülen bir işe dönüş davasında oldu...
Duruşma tutanağından aynen aktardım...
Bir iş davasında her şeyi bırakıp avukatın etek boyuyla uğraşmak, onu fotoğraflamaya çalışmak akıl alır gibi değil.
Bu ülkenin ayağındaki en büyük pranga gereksiz zaman kaybetmektir...
Bunlara harcadığımız zamanı ve enerjiyi üretmeye harcasak uçup gideceğiz...
Dünya starı yazınca ben çıkıyorum
Aleyna’nın dediğini yaptım Google’a “dünya starı” diye yazdım, Aleyna’yla birlikte fotoğrafımız çıktı...
Şaka yapmıyorum, benim telefonumdan arattığım için Aleyna ve benim birlikte bir röportaj fotoğrafımız çıkıyor...
Çünkü yapay zeka beni ve Aleyna’yı birlikte bulup getiriyor ekranıma...
Çünkü o röportajda Aleyna bana, dünya starlığından bahsedip, “10 yıl sonra Los Angeles’ta konser vermezsem ev hanımı olurum” demiş...
Dünya starı diye arayınca vallahi de bu fotoğraf çıktı ne yapayım...
Birden kendimi dünya starı zannetmeye başladım iyi mi...
Sen çok yaşa Aleyna...
Arama motoruyla star olunsaydı, birlikte şu an dünya turnesine çıkıyor olurduk...
Bu arada o röportajın üzerinden 2 yıl geçti Aleyna, LA’de konser vermen için kaldı 8 yılın...
Paylaş