Paylaş
Haber bültenleri, sokaktaki vatandaşa mikrofon uzatıyor, “Can Bonomo’yu tanıyor musunuz” diye...
“Tanımıyoruz öyle birini” yanıtını alınca da seviniyorlar.
“TRT kimsenin tanımadığı birini Eurovision’a gönderiyor” yangını yapacaklar ya...
Bu durum medyanın ne kadar “içi geçmiş kafalar” tarafından yönetildiğini de gösteriyor aslında...
Sen tanımıyor olabilirsin ama Can Bonomo’nun çok ciddi bir genç hayran kitlesi var.
Son iki yıl içinde iki kez televizyonda, bir kez radyoda konuğum olduğu için çok iyi biliyorum.
Her çıktığı programda hızla artan bir fan kitlesi olduğunu bizzat gördüm.
Geçen yıl “En iyi çıkış yapan solist” olarak Altın Kelebek kazandı Can Bonomo.
Bonomo’nun ayak seslerini ilk Kelebek fark etmiş yani. (Dün baktım Can Bonomo’nun Eurovision’a gideceğini bir tek Hürriyet birinci sayfadan büyük fotoğrafla görmüş. Diğer gazetelerin hepsi tek sütuna haber yapmış ya da hiç görmemiş birinci sayfadan.)
“Can Bonomo kim” diyen yazılı medyanın aksine, TRT’nin yükselen isimleri fark etmesi sevindirici.
Ayrıca tanınmış biri gitse ne olacak...
Edirne’de sınırı geçtikten sonra hepsi aynı.
Oy verecek İtalyan, İspanyol, Estonyalı için Kıraç da bir, Hande Yener de, Şebnem Ferah da, Can Bonomo da...
Biliniyor diye oy alacak şarkıcımız mı var?
O yüzden bu işte popülerlik hiç önemli değil, önemli olan gidenin söylediği şarkı, sahnede sergileyeceği performans.
Can Bonomo bu anlamda da çok doğru bir tercih.
Hem sahnede hareketli, görsel olarak zengin, hem de çok iyi bir müzisyen.
Hâlâ ‘Can Bonomo kim’ diye soruluyor.
Elinin körü!
Eurovision dediğin ne ki, “Can Bonomo kim” diyecek kadar önemli olsun...
Yanlış beyan
Her yıl olduğu gibi geleneksel olarak Eurovision’a gidecek ismi, başka isimlere sormuş medyamız.
Bazısı çok memnun, bazısı yanlış seçim diyor Can Bonomo için...
Orası neyse de benim en şaşırdığım Can Bonomo’yu tanımayan ünlü isimler.
Hadi Ali Rıza Binboğa’nın, Garo Mafyan’ın, Özdemir Erdoğan’ın, Sezen Cumhur Önal’ın, Bülend Özveren’in Can Bonomo’yu tanımamasını anlarım.
Onlar eski kuşak...
Peki Demet Akalın ve Kıraç’a ne demeli?
Kıraç, “Can Bonomo hakkında bir bilgim yok. Sanıyorum amatör bir besteci arkadaşımız” demiş.
Demet Akalın da, “Adını ilk kez duydum ve merak edip YouTube’a baktım. Kazağını çok beğendim” açıklamasını yapmış.
Kıraç’la Demet, Can Bonomo’yu ve her genç şarkıcıyı tanımak zorunda mı diyebilirsiniz...
Elbette değil.
Ama müzisyen dediğinin de sektörüyle ilgili olması, genç müzisyenler neler yapıyor diye ilgilenmesi, sektöründe ne olup bittiğine bakması gerekmez mi?..
Pantolonsuz eylem
Bütün dünya metrolarında pantolonsuz seyahat eden aktivistler İstanbul’a da geldi.
Taksim-Levent metrosuna pantolonsuz bindiler,
gittiler geldiler.
Çok açık giyinmeyin ve g-string giymeyin uyarısı yapılmış öncesinde...
Benim bu işte en sevindiğim bölüm, eylemcilerin güzergahı doğru seçmiş olmaları.
Bayrampaşa metrosuna ya da Avcılar metrobüsüne binselerdi unutamayacakları bir eyleme imza atarlardı...
Sema ve Hakkı’ya bir öneri
Örnek çift denilen Sema Şimşek-Burak Hakkı son en örnek olmayacak boşanma davasına imza atıyorlar.
Bütün kirli çamaşırlar ortada.
MSN yazışmaları, aldatma iddiaları gırla gidiyor.
Taraflar sürekli birbirini suçluyor.
Sema Şimşek iddianame de yer alan konuları ‘basına ben sızdırmadım’ açıklaması yapıyor.
Ben avukatları eleştiriyorum ya bu konuda...
Neden gizlilik kararı almadılar bu boşanma davasıyla ilgili?
Bu tür kararlar alınan boşanma davaları hakkında medyada tek satır okuyamıyoruz.
Demek ki istenince oluyormuş.
Bu karar alınmış olsa örnek çift hepimizin gözünde örnek olmayan çifte dönüşür müydü?..
Paylaş