Paylaş
Los Angeles’ta törenler gündüz 17.00’de başlayıp (gün ışığının tam düşmeye başladığı, ünlülerin kırmızı halıda en güzel görüneceği saat) 20.30 gibi bittiği için saat farkı nedeniyle bizde gene gece yarısı 03.00’te yayınlanacak.
Öyleyse biz de geleneksel Oscar totomuzu oynayalım ve tahminlerimizi açıklayalım...
En iyi film: “Spotlight”... Bu dalda 8 aday var ama yarış Leonardo DiCaprio’nun oynadığı “The Revenant” ve “Spotlight” arasında geçecek.
“The Revenant”ın yönetmeni Alejandro Gonzales Inarritu, 2015’te Oscar’ı kazanmış ve geceden zaferle dönmüştü.
“İki yıl üst üste vermezler adama” diyorum ve oyumu tam bir Oscar filmi olan “Spotlight”tan yana kullanıyorum...
En iyi erkek: Leonardo DiCaprio... Gecenin en merak edilen sorusu bu zaten; Leonardo DiCaprio yine mi eli boş dönecek? 5 adaylığı olan ve hiç Oscar kazanamayan Caprio’nun bu kez şeytanın bacağını kıracağına ben de inanıyorum.
Oscar konuşmasında bu mevzuyla ilgili iyi bir de espri yapacaktır...
En iyi kadın: Brie Larson, “Room”daki performansıyla kesin favori gösteriliyor. En büyük rakipleri “Brooklyn” filmiyle aday olan Saoirse Ronan ve “Joy”la aday olan Jennifer Lawrence’ı rahat geçecektir...
En iyi yönetmen: George Miller... Belki de daha çok hak eden “The Revenant”la Alejandro Gonzales Inarritu ama dedim ya; iki yıl üst üste kazanacağını sanmam. Bu yüzden “Mad Max: Fury Road”un yönetmeni George Miller’a gidecektir ödül...
En iyi yabancı film: Son of Saul... Hepimizin gönlünde yatan “Mustang”in kazanması ama karşısında çok güçlü bir Macar filmi var: “Son of Saul”... “Mustang” en iddialı ikinci durumunda.
Umarım yanılırız da, her ne kadar Fransa adına yarışsa da “Yüzde 100 Türk filmi” olan “Mustang” ödülü alır.
Cemile mi Serhat mı
Ukrayna, Tatar Türklerinin sürgün edildiği yıla ithafen yazılan “1944” adlı şarkıyı Eurovision’a göndermeye karar verdi, bizim de kafamız karıştı.
Şimdi biz ne yapacağız?..
San Marino adına yarışan Serhat Hacıpaşalıoğlu’nu mu destekleyeceğiz, Rusya’ya inat Tatar kızı Cemile’ye (Jamala) mi?..
Cemile’nin şarkısında annesine ait “Yaşlığıma toyalmadım, men bu yerde yaşalmadım” gibi Türkçe bölümler bile var.
Ama bir yandan da Serhat Hacıpaşalıoğlu’nun muhtemeldir güzel bir şovu var.
Hangisini destekleyeceğiz?..
Türk halkının gönlünün Cemile’den yana olacağını tahmin etmek zor değil...
1 milyon tekne mi
Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye’de marina sayısı artırmak istediklerini her fırsatta söylüyor...
Türkiye’de şu an 43 yat limanı var, Avşa, Tekirdağ, Çeşme ve Silivri’ye yapılacaklarla bu sayı 47’ye çıkacak...
Bu sayının 60’a ulaşması hedefleniyor...
Bakan Yıldırım, 9 bin olan yat bağlama kapasitesini 10 yılda 17 bin 500’e çıkardıklarını söylüyor...
Hedef 2023’te 30 bin...
Peki Türkiye’nin bu kadar yat limanına ihtiyacı var mı?
Bakan Yıldırım, “Akdeniz çanağında 1 milyonun üzerinde yat dolaştığını ve bu yatların yüzde 75’inin Fransa, İspanya ve İtalya’da bulunan limanlara yanaştığını” söylüyor.
Gerçekten 1 milyon yat olabilir mi?
Denizcilik ve yat limanı işinden anlayan arkadaşlarıma sordum...
“Akdeniz’de 1 milyon yat olması mümkün değil” diyorlar...
“Bakan Bey’e verilen bu sayıya küçük tekneler, motorlar da dahildir... Ve o küçük teknelerin açık denizde yol alıp Türkiye’ye demirlemesi mümkün değildir” diyorlar...
Peki o zaman biz neden bu kadar fazla yat limanı inşa ediyoruz...
Sonuçta her inşaat, her yatırım yapılan bölgelerde belli rantiyeleri de beraberinde getiriyor...
“Büyüyelim derken elimizdeki yat limanların tamamı batabilir” diyor bazı uzmanlar...
Paylaş