Paylaş
Mesela bir tanesi, erkeklerle el sıkışmaktan nefret ediyor...
Yabani ve saygısız olarak algılanmayacağını bilse hiçbir erkeğe elini bile uzatmayacakmış.
Gerekçesi açık; erkekler hijyenik değiller!
“Tuvalete gidiyor, pisuvar başında elini kullanıyor, sonra da ellerini yıkamadan çıkıyor. Ardından gelip elini bana uzatıyor, tokalaşıyor...”
Bütün süreci çarpıcı şekilde anlatıp olayı daha da iğrenç hale getiriyor arkadaşım...
Gerçekten bunları düşününce el sıkışmaktan nefret eder insan...
Kadınlar, erkekleri hijyenik bulmamakta yerden göğe kadar haklı.
Esin Övet’in kızlar tuvaleti maceraları gibi ben de erkekler tuvaletinden izlenim aktarabilirim size;
Ne yazık ki kötü bir haberim var, erkeklerin yüzde 50’si ellerini yıkamadan çıkıyor tuvaletten.
Sinemada, kefede, barda, havaalanında, alışveriş merkezinde kişisel izlenimim bu...
Pisuvardan ayrılıp doğruca kapıya yöneliyor erkeklerin yarısı...
Diğer yarısı lavabo başında zaman geçirip ellerini yıkıyor.
Hangi yüzde 50’yle el sıkıştığınız şansınıza artık...
El sıkışmak gibi öpüşmek de bir başka dert...
Hele de bu sıcakta...
Adam ter içinde, vıcık vıcık ama illa öpecek...
Her gördüğümüzle şapur şupur öpüşmek zorunda değiliz arkadaşlar.
Sırf bu yüzden yıllar önce bir ülkücü geleneği olarak başlayıp hızla yayılan kafa tokuşturmaya bile sıcak bakar oldum...
Önyargı...
Ayşe Tolga aradı. Hakkında çıkan boşanma haberleriyle ilgili dertliydi... Beş yıllık eşi Marsel Eskinazi’den boşanmasıyla ilgili haberlerin yapılmasını normal karşıladığını, ancak kavgasız gürültüsüz boşanan çiftlere de basının özen göstermesi gerektiğini söyledi.
“3,5 yaşında bir kızımız var. Anlaşarak boşandık ve kızımız için yine her zaman beraber hareket edeceğiz. Bunu sosyetenin gürültülü boşanmalarıyla karıştırmaması lazım basının” dedi...
Haklı... Ayşe Tolga-Marsel Eskinazi çifti anlaşarak boşandı, birbirlerinden tazminat istemedi, özel hayatlarıyla ilgili açıklama yapmama konusunda anlaştılar.
Yani bir Feryal-Kemal Gülman durumu yok ortada.
Ama ne yazık ki her ünlü boşanmasına “nasıl olsa kavga gürültü vardır” önyargısıyla yaklaşılıyor.
Güllacı keşfettim
Hayatım boyunca güllacı sevmedim, yemedim...
Son iki ramazandır ise güllaç yer oldum.
Hiç fena bir tatlı değilmiş.
Bir kez daha anladım ki insanın 40’ından sonra damak zevki değişiyor, çocukluğunda nefret ettiğin şeyleri yemeye başlıyor...
Daha rafine bir damak zevkine sahip oluyor...
Enginar, yer elması, kuşkonmaz hep sonradan sevdiğim sebzeler oldu.
İşte son olarak da güllacı keşfettim...
Şu ana kadar bulabildiğim en iyi güllaç, bizim Cihangir’deki Savoy Pastanesi’nde. Bol cevizli yapıyorlar.
Tabii benim gibi bir güllaç acemisinin bilmediği ne güllaççılar vardır şehirde...
En iyi 5 tatil önerisi
1- Hiçbir yere gitmemek, şehirde kalmak... Şehir boşalacağı için en iyi tatili siz yapacaksınız...
2- Bir ya da maksimum iki günlüğüne şehre yakın yerlere kaçmak...
3- Herkes güneye giderken, Karadeniz’e gitmek...
4- İlla Bodrum’a gidilecekse, kapıdan çıkıldığında denize adım atılabilecek oteli seçmek...
5- Avrupa’ya gitmek yerine kışın hüküm sürdüğü güney yarımküreyi tercih etmek...
Aylin Kotil Bakırköy’e yürüyecek
Aylin Kotil, seçim barajının düşürülmesi için İstanbul’dan Ankara’ya yürüdü...
Bu uzun yürüyüşe medya da yakından ilgi gösterdi.
Kotil’in yaşadığı zorlukları, ayağının iki numara büyüdüğünü okuyup öğrendik.
Şimdi yeni öğrendiğim bir şey daha var; Ankara’dan sonra Bakırköy’e de yürümeye niyetliymiş Aylin Kotil...
Fiziki olarak değil ama, siyasi olarak...
Yerel seçimlerde CHP’den Bakırköy’e aday olmayı planlıyormuş Aylin Kotil.
Bunun için de CHP kulislerinde nabız yokluyormuş.
Mustafa Sarıgül’le Aylin Kotil’in boşandıktan sonra görüşmedikleri biliniyor. Bunu geçen hafta Ayşe Arman’a kendisi de söyledi Aylin Kotil...
Büyükşehir için Sarıgül’ün adaylığı kesin gibi gözüküyor...
Bakırköy’den de Kotil olursa...
Daha da ilginci ikisi de kazanırsa...
Siyasette bir ilk yaşanır..
Paylaş