Bu neyin kafası? Olay kıyafete bak!

Dizden dört parmak yukarıda bir etek giymiş gelin adayı, bacak bacak üzerine atmış.
O kadar usturuplu oturuyor ki, görüntüde hiçbir şey yok.
Hatta iki elini dizlerinin önünde birleştirerek kendince ekstra önlem almış genç kadın.
İnternet medyası editörlerinin ‘olay kıyafet’ dedikleri işte bu!
Yazıklar olsun...
Hiç mi kadın bacağı görmediniz arkadaşlar?
Bu nasıl bir erkek bakış açısıdır?
Sizin bu mantığınızla bakarsak ekrana hiçbir kadın mini etekle çıkmasın o zaman.
Size göre biraz bacak görünen her kıyafet olay!
Geçen ay da “Gelin Evi” programında türbanlı bir kadının diz altındaki eteğine “Rezalet, reyting için bunu da yaptılar” demişlerdi.
Genç kadın türbanlı olup diz altında biten etek giydiği için...
Böyle giyinen on binlerce kadın var Türkiye’de.
Aynı erkek bakış açısı, önceki gün Fenerbahçe Teknik Direktörü Dick Advocaat’ın basın toplantısındaki şortlu kadını da haber yaptı.
“Basın toplantısında dikkat çeken şortlu kadın kim?” diye haberler çıktı yine büyük sitelerde.
Kim olduğunun merak edilmesinin tek bir nedeni var; şort giymesi.
Sakın “Basın toplantısında kitap okuması” demeyin bana! Şort giymese kitap okumasını haber yapacak mıydınız?
Özelikle internet medyasındaki bu erkek egemen bakış açısı çok abartılı boyutlara ulaştı.
Televizyondaki kadın bacağını bile büyük bir olaymış gibi haberleştiriyorlar artık.
Özellikle büyük haber sitelerindeki editör arkadaşlar, lütfen üç tık fazla almak uğruna toplumun dinamikleriyle oynamayın.

Rüzgar Çetin tartışmasına devam

Tam da tahmin ettiğim gibi dün yazdığım “Rüzgar, Sinan Çetin’in oğlu olmasaydı” yazıma okurdan çok sayıda tepki geldi.
Hemen hepsinin ortak noktası şu;
Rüzgar Çetin’in polisin şehit olduğu kazaya gelene kadar 28 trafik cezası var. Yani ‘sicili bozuk’ demeye getiriyor okurlar.
Size bir şey söyleyeyim mi; 28 kez trafik cezası alması da Rüzgar’ın suçu değildir, doğru çalışmayan trafik ceza sisteminin suçudur.
28 ceza mı olurmuş?
5’inci cezada canına okuyup en ağır cezayı verseler, geri kalan 23 cezaya hiç gerek kalmayacaktı!
Bu adam bu kadar tehlikeliyse 28 kez göstermelik ceza keseceğinize rehabilitasyona göndermeyi denesenize...
Olmadı, trafikten men etsenize, ömür boyunca direksiyon başına geçemesin.
Dolayısıyla göstermelik kesilmiş 28 cezaya bakarak, bir insanın karıştığı ölümcül trafik kazasını değerlendiremezsiniz...
“Zaten sicili bozuktu, iyi oldu hapiste çürüsün” diyemezsiniz...
Geçmişte sürdürdüğü hayat tarzı, Sinan Çetin’in oğlu olması gibi kıstaslar yüzünden “zengin şımarık çocuğuna iyi oldu” diyemezsiniz...
Çünkü adalet dağıtılırken zenginmiş, şımarıkmış, fakirmiş, mağdurmuş diye bakılmaz.
Zengin şımarık çocuğuna çok, yoksula az ceza verilmez.
Yoksula çok, zengine az verilemeyeceği gibi...
Bu yüzden adalet heykelinin gözü kapalıdır zaten.
Ben “Rüzgar Çetin suçsuz” demiyorum.
Sadece toplumun geneline hakim olan bu hissiyatlarla yargılanmasın diyorum.

Bu emoji’leri sevdim

15 yaşındaki Suudi bir genç kız, başörtülü emoji’ler yaratılması için bir kampanya başlattı.
Sonuna kadar destekliyorum...
İsteyen kullanır, istemeyen kullanmaz. Ama kullanmak isteyenlerin de böyle bir özgürlüğü olmalı.
Ayrıca emoji’lerde siyah, sarı, beyaz ırk seçenekleri var. Çok doğru ve ince düşünülmüş bir uygulama.
Bir siyah insan,
neden beyaz bir zafer işareti göndermek zorunda kalsın ki?
Peki türbanlı bir genç kız, neden başı açık gülen bir kız emoji’si göndermek zorunda?
“Dijital temsil hakkı” deniyor buna ve türbanlı genç kızlar da kendi emoji’lerinin yaratılmasını istiyor.
Kaldı ki Hint kültüründen başı kapalı emoji’ler de var akıllı telefonlarda.
Dolayısıyla türbanlı emoji yaratılmasının önünde hiçbir engel yok...

Madonna’nın oğlunun Türk işi anahtarlığı

Madonna’nın velayetini kaybettiği oğlu Rokko’yla Londra’da yediği akşam yemeğinden fotoğraflar geçti ajanslar.
Dikkatimi bir ayrıntı çekti hemen:
Rokko pantolon kemerine anahtarlık asmış.
Tam bizdeki anahtarlıklar gibi...
Tam bizdeki anahtarlık takış stili gibi...
Fotoğrafları görünce, “Bu çocuk bizden olmalı” deyiverdim.

Hadise işi biliyor

Ünlülerin bayram konserlerinden gazetelerde en çok kullanılan fotoğraf hangisiydi?
Tartışmasız Hadise’ninki...
Çünkü Hadise sahnede ne giymesi gerektiğini, nasıl durması gerektiğini, nasıl koreografiyle en güzel fotoğrafı verebileceğini çok iyi biliyor.
Cesaret var, güzellik var, sahne ışığı var.
Ve bu yüzden de her bayramın galibi Hadise oluyor.