Bu gecenin galibi deplasman yasağının kalkması olsun

Türk futbolu adına, sporda barış ve kardeşlik adına, şiddetten uzaklaşılması adına çok önemli bir adım.
Umarım Galatasaraylı taraftarın stada geliş gidişlerinde, tribünlerde hiçbir sürtüşme, kavga yaşanmaz da bu gecenin galibi deplasman yasağının kalkması olur.
Tabii bu konuda en büyük görev emniyete düşüyor.
Ağustos ayında iki takımın Konya’da oynadığı Süper Kupa finalinde yaşanan rezaleti hepimiz hatırlıyoruz.
Özellikle Galatasaray taraftarının yaptığı çirkinlikler, sahaya attıkları meşaleler aklımızda...
Stada meşale sokulmaması, taraftarın taşkınlık yapmaması için emniyet ekstra önlemler almak zorunda.
Deplasman özgürlüğünü 20-30 kendini bilmez taraftarın sabote etmesine izin vermemeliyiz.

Halit Akçatepe’yi ziyarete gidelim...

Usta oyuncuları, ünlü isimleri son yolculuklarına görkemli bir şekilde uğurlamak önemli.
Yaptıklarını hatırlatmak, anısı önünde saygıyla eğilmek önemli.
Ama biraz da yaşarken değer versek, hatırlasak usta isimleri.
Mesela Halit Akçatepe...
Bugün 78 yaşında ve evinde, hasta yatağında yatıyor.
Tarık Akan da gittikten sonra “Hababam Sınıfı”ndan bize kalan son isimlerden...
Önceki gün bir oyuncu arkadaşım evinde ziyaret etmiş Halit Akçatepe’yi.
Kendi adının yazılmasını istemedi, “Sanki reklam yapmak için Halit Abi’ye gitmişim gibi olur” dedi.
Ama çektiği fotoğrafları gösterdi, Halit Abi’nin hasta yatağında şarkılar söylemeye çalıştığı videosunu izletti.
Kasım ayında doğum günü var, 79 yaşına girecek Halit Akçatepe.
Geçen yıl doğum gününde Müjdat Gezen ziyaret etmiş, birkaç eski dostu
bir de...
İlle de doğum gününü beklemeye gerek yok.
Genç kuşak oyuncular bir çiçek alıp dayansa kapısına...
Eski dostları bir hâl hatır sormaya gitse...
Tiyatro toplulukları, oyuncu grupları, konservatuvar öğrencileri toplanıp ziyaret etse...
O kadar sevinir ki...
O kadar mutlu olur ki...
En kötüsü unutulmak, hatırlanmamaktır çünkü.

Belçim’in gidişini sevdim

Belçim Bilgin’in “Kördüğüm” dizisinden ayrılma şeklini sevdim.
Devam eden bir dizide sırf ekranda olmak, sırf para kazanmak için rol almayı sürdürebilirdi.
Kimsenin git dediği yoktu kendisine.
Ama o, “İşler düşlediğimiz gibi gitmedi” dedi.
Oynadığı Naz’ın hikayesinin kendisini artık mutlu etmediğini söyledi.
Kavgasız, dövüşsüz diziden ayrıldı.
26 bölüm oynadıktan sonra “Kördüğüm”ü bıraktı.
Oynadığı rolden tatmin olmayan bir oyuncunun sadece para ve ekranda olmak için işe devam etmeyi reddetmesini sevdim.
Her oyuncunun böyle bir lüksü olmayabilir. Ama olup da kullanmayanları da bildiğimiz için Belçim’in ceketini alıp gitmesi iyi geldi bana...

Reklam almayan kanal neden reyting sıralamasında olur?

TRT Çocuk, 1 Ocak 2016’dan bu yana reklam almıyor, her seferinde TRT yöneticilerini tebrik ediyorum çocukları düşünen bu doğru kararlarından dolayı. Ama merak ettiğim bir şey var.
Reklam almayan bir kanal neden reyting sisteminde yer almaya devam eder?
Sonuçta reyting, seyirciler “hangi program kaçıncı olmuş” bir baksın diye değil, reklamveren için yapılan bir ölçüm.
Reyting rakamlarına göre reklam verilip para ödeniyor...
Rafadan Tayfa 30’uncu olsa ne olacak? Niloya, Heidi 10 share alsa ne olacak?
TRT yönetimi hangi programın izlendiğini görmek istiyor olabilir...
Ama bunun için ilk 100 listesine de girmeye gerek yok ki, haber kanalları gibi kapalı devre ve 15 dakikalık ölçülebilir TRT Çocuk da...
Reklam almayan
TRT Çocuk, reytinglerde ilk 100 listesinden
çıkmalı artık...

Seçkin Piriler’e 10 tavsiye...

1- Kaan Tangöze’yi konuşmayı bırak artık...
2- Konuşmak zorunda kalsan bile, “Kaan eve mosmor gelirdi” gibi 6 yıllık evliliğin mahremi olan konuları anlatma...
3- Sosyal medyada sürekli Kaan’a mesaj gönderen paylaşımlar yapmayı bırak...
4- Bunları yaptıkça haber olmak hoşuna gidiyor olabilir ama bunun sana ve ailene verdiği zarar daha büyük.
5- Çocukların var, büyüdüklerinde Google’dan bu haberleri bulup “Annemle babam neler yaşamış” demesinler...
6- Kaan’a ve Kıvılcım’a değil, işine ve çocuklarına odaklan...
7- Evliliğinin ve Kaan’la ilişkinin bittiğini kabul et... Bitmemiş gibi davranma...
8- Zayıf ve aciz görünmek yerine güçlü ve sağlam dur...
9- Kıvılcım’la karşılaştığında üzerine yürümeye kalkma, bir de o haberlerle gündeme gelme...
10- Silkin,kendine gel.
Bunları yapmadığın sürece aldatılmış, ihanete uğramış güçsüz bir kadın imajı çizmeye devam edeceksin. Bu da sana hiç yakışmıyor...

YARIN

Nil Karaibrahimgil, “Kadın Gücü Nil Gücü”yle neyi hedefliyor?
Şort giyen kadına saldırıyı protesto etmek için Açıkhava konserinde ne yapacak?
60 kadınla günlerdir nasıl çalışıyor?
Annelikten sonra hayatında neler değişti?
Nil anlatıyor...