Paylaş
1971’de Ankara’da hava kuvvetlerinde pilot bir baba ve modellik yapan bir anneden doğan Mert Alaş’ın Hollywood ünlülerine uzanan hikayesi hepimize gurur veriyor.
Bu gururun en büyük nedeni de Türklüğünü asla saklamaması, ülkesine ve bayrağına aşkla bağlı olması...
Hollywood ünlülerinin fotoğraf çektirmek için can attığı, bugüne kadar Madonna’dan Lady Gaga’ya, Kate Moss’tan Irina Shayk’a herkesi fotoğraflayan bir isim Mert Alaş...
Zaman zaman Kendall Jenner gibi çektiği çırılçıplak fotoğrafların altında Türk takipçileri garip bir ahlak tartışmasına girse de Mert Alaş bildiği yolda tam gaz ilerliyor.
Ortağı Marcus Piggott’la kurduğu ajansı bugün dünyanın en gözde stüdyosu durumunda...
Bir Türk olarak dünya çapında bu başarıyı elde etmek, hele orada kalıcı olmak kolay değildir.
Ahmet Ertegün gibi Türk kimliğini geri planda tutarak da pekala bunu yapabilirdi Mert Alaş...
Ama o ay yıldızlı tişörtler giyiyor, Türk bayraklı fotoğraflarını paylaşıyor, Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyor her seferinde...
Türkiye’nin tanıtım elçisi gibi çalışıyor.
İşte son olarak İtalyan Missoni markası için Bella Hadid’le Kapadokya’da çekim yaptı.
23 milyon takipçili Bella, “Çok güzel bir yerdeyim” diyerek Kapadokya fotoğrafları paylaştı. Missoni ailesi de keza...
Turizm Bakanlığı, Mert Alaş gibi gönüllü tanıtım elçisi olarak çalışan, dünyaca ünlü bir isimle çok daha yakın çalışmalı...
Projeler üretilmeli, dünya ünlüleriyle çekimlerini daha çok Türkiye’de yapması için Mert teşvik edilmeli.
Elimizde böyle tanıtım silahları varken bunlar çok daha etkin kullanılmalı.
Milli Eğitim’in 2023 vizyonuna bir öneri
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Eğitim Vizyonu çalışmalarını ilgiyle takip ediyorum...
Yabancı dil eğitiminden özel yetenekli öğrencilere ve temel eğitime kadar 2023’ü hedefleyen projeler üzerinde çalışılıyor.
Dün Hürriyet’in manşetinde yer alan “40 dakika ders, 40 dakika teneffüs” de bunlardan biri işte...
Yetenek keşfetmek için yapılan bir proje ve pilot uygulamalar başladı.
2023 Eğitim Vizyonu’nda bunların yapılması çok önemli ancak eğitim-öğretim takviminden, okulların açılış-kapanış saatine kadar bir dizi düzenlemeler de tartışılmalı.
Yıllardır yazarım 3 ay yaz tatilinin gereksiz ve uzun olduğunu, bunu yıl içine yaymak gerektiğini...
08.00’de dersin başladığı özel okullar da çocuklar için eziyet...
Türkiye’nin doğusuna ve batısına farklı eğitim-öğretim takvimleri, farklı okul saati başlangıçları şart...
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk umarım bundan sonra yap-boz tahtasına dönmeyecek bir eğitim ve sınav sitemi oturtabilir 2023’e kadar...
Bu Türkiye’de bütün öğrenci velilerinin beklentisidir.
Seyredecek miyiz oynayacak mıyız...
TRT, Netflix’e rakip bir dijital platform kurmalı önerisini boşa söylemiyorum...
Bakın geçen günkü yazıda bahsettiğim platformunu
Apple tanıttı.
Adı, “Apple TV Plus” olarak açıklanan bu uygulamanın en büyük özelliği HBO, CBS, Hulu, Showtime gibi kanalların yapımlarına kolayca ulaşacak olmamız...
Üzerine bir de Apple kendi içeriklerini üretmeye başlayacak.
Hulu ve Amazon’un bu platformla anlaşması büyük sürpriz...
Çünkü bu iki markanın kendi platformları Apple’ın altına girmez diye düşünülüyordu.
Ben sıkı bir Apple TV kullanıcısıyım, mayıs ayında çıkacak Apple TV Plus’ı da takip edeceğim...
İngilizlerin kuracağı BritBox’u da öyle...
Peki soru şu: Biz bu dijital savaşları sadece takip mi edeceğiz yoksa oyuncu olarak içinde mi yer alacağız...
Bu yüzden TRT’ye Türkiye’nin dünyaya açılan dijital platformunu kurması çağrısı yapıyorum zaten...
Dizi açısından en güçlü içerik bizde sonuçta...
Sadece seyirci kalmayalım bu oyunda.
Bunun adı kötülük
Şampiyonluk mücadelesi veren, ligde son 8 haftaya giren bir takıma yapılabilecek en büyük kötülük ne derseniz?
Galatasaray Liseli’lerinin başını çektiği grubun, Mustafa Cengiz yönetimini mali yönden ibra edip, idari yönden ibra etmemesi derim.
Galatasaray’a en büyük kötülüğü kendi çocukları yapıyor...
Paylaş