Paylaş
◊ Yol Arkadaşım” filminde Eser niye yok?
- İbrahim Büyükak: Var abi...
◊ Nasıl? Niye haberimiz yok?
- İbrahim: Bir sahnede konuk oyuncu olarak sürpriz yapacak.
◊ Ben de “Herkesi ayıran adam, 3 Adam’ı da mı ayırdı yoksa?” diye düşünüyordum...
- Oğuzhan Koç: Baktı bizi ayıramıyor, kendini ayırdı abi. (Gülüyor)
- İbrahim: Ben senaryoyu yazarken, filmde Oğuzhan’ın olacağı da belli değildi. “Beraber film yapalım” fikriyle yola çıkmadık. Bir hikaye yazdım ve senaryonun ilk taslağını bitirdim. Her zamanki gibi bizimkilere gösterdim. Bizde hep böyle olur, ilk önce birbirimize gösteririz. Bu arada yazarken Oğuzhan’ın hayatından yola çıktığımı da belirteyim.
◊ Niye Eser’i düşünmedin de Oğuz’u düşündün?
- İbrahim: İnsan Eser’i düşünmek istemiyor abi. Aklına geldiğinde bir ürperiyorsun. Oğuz’u düşünmek istiyorsun... (Gülüyor) Oğuz’un müzisyen olma sıkıntısı yaşadığı bir dönem vardı. Üniversite sınavına girdiğinde İzmir’i kazandı. İzmir’e gittiği için de hayallerinden vazgeçmiş gibi oldu...
- Oğuzhan: Benim bir ara beyaz yakalı bir iş dünyası çalışanı olma ihtimalim çok yüksekti.
- İbrahim: Ama aslında müzik yapmak istiyordu. Ben de hikayeyi şunun üzerine kurdum; eğer Oğuzhan’ın hayatı öyle devam etseydi, şimdi nasıl biri olurdu? İşin okuma safhasına geldiğimizde “Oğuz, bu karakteri senin oynaman lazım” dedim.
◊ Kaç günde çektiniz filmi?
- İbrahim: 6 haftada.
◊ Nerede çektiniz?
- İbrahim: Geyikli, Assos, Ayvalık...
◊ Oooh hem iş, hem tatil...
- Oğuzhan: Biz de öyle olur diye umduk ama hiç olmadı.
- İbrahim: İnanmazsın bir gün bile denize giremedik. Repo günlerinde dinleniyorduk, çünkü yorgunluktan kolumuz kalkmıyordu.
- Oğuzhan: Üzerinde kameralar kurulu olan arabaya binip rol yapınca, yol filmi çekiliyor sandık. Meğer hiç öyle değilmiş.
◊ Nasılmış?
- Oğuzhan: Ben hayatımda böyle bir çile çekmedim abi. Her sabah kalkıp İbo’ya “Bu son filmim” dedim.
◊ Neden bu kadar yoruldunuz?
- İbrahim: Şöyle; arabayı bir aletin üstüne bindiriyorlar. Buna “low roader” gibi bir şey deniyor...
◊ Çekici gibi yani. Araba kamyonetin üzerinde...
- İbrahim: Evet, onun gibi bir şey. Arkadaki devamlılığın tutması gerekiyor. Arkadaki doku değiştiği anda tekrar yolun başına dönüp yeniden geliyoruz kamyonetin üzerinde. O sürede de yeniden oynamamız gerekiyor. Allah’tan Oğuzhan’la beraber oynadığımız için bir alışkanlığımız var, çabuk oynayabiliyoruz.
◊ Eser nerede dahil oluyor hikayeye?
- İbrahim: Eser, hikayenin sonunda sürpriz yapıp çıkıyor. Baktık çok mahzun kaldı, bu sahneyi koyduk.
ESER BİRİLERİNİ AYIRACAK OLSA ÖNCE BİZDEN BAŞLARDI
◊ Eser’le ilgili “herkesi ayıran adam” şakası çok yapıldı. Bu konuda bir şey dediniz mi ona hiç?
- Oğuzhan: Sen bizi daha Mutfak’ın ilk gününden tanıyorsun, adamın niyetini de kalbinin temizliğini de en az bizim kadar biliyorsun. O konu bize göre biraz fazla büyüdü. Magazinsel şeyler...
- İbrahim: Konuşması keyifli.
- Oğuzhan: Konu civcivli olunca uzun süre konuşuldu. Abi laf aramızda senin partnerin Seren (Serengil) Hanım da hakkını verdi. Boş dönemine denk geldi demek ki, 45 gün kadar falan. (Gülüyor) Biz de üç-beş gün konuştuk. Ondan sonra konu bizde bitti. Çok büyütmedik.
- İbrahim: Ben 15 yıldır aynı kızla beraberim. Oğuzhan’ın 3.5 yıllık ilişkisi var. Birilerini ayıracak olsa, ilk bizden başlaması lazım!
◊ Sizin gibi uzun ilişkileri beceremiyor ama...
- İbrahim: Evet. O bekar adam.
- Oğuzhan: Eser, Beyazıt (Öztürk) Abi ekolünden.
ESER MÜZİĞİ BENDEN DAHA ÇOK SEVİYOR
◊ Peki evi öyle yansıtıldığı gibi bangır bangır mı hep?
- Oğuzhan: Evet... Ben bile orkestramla onda prova yapıyorum.
◊ Bir odası kulüp gibi yani.
- İbrahim: Bu ikisinin müzik grubu vardı. Dikkatini çekerim; grupta Eser vokaldi, Oğuzhan back vokaldi. O durum içinde kaldı onun.
- Oğuzhan: İnan Eser müziği benden daha çok seviyor. Salonda hep radyosu açıktır. Yatak odasına gitsen iPad çalar.
◊ Sizin aynı grupta olduğunuz yıl ne zaman?
- Oğuzhan: Üniversitede okuyorduk o zaman. Ama lisede de grubumuz vardı. Eser’le ortaokul ve liseyi aynı okulda okuduk. İbrahim de Eser’in kapı komşusu 10 yaşından beri.
ACUN ILICALI’NIN DÜĞÜNÜNE FİLMDEN DOLAYI GİDEMEDİK
◊ “3 Adam” programı niye devam etmiyor?
- Oğuzhan: 3 Adam aslında film yüzünden de durdu. Biz yazın başında Acun Abi’den affımızı istedik. “Hep ertelediğimiz işler vardı, bu film onlardan biri” vs. dedik. Benim yine güzel bir albüm yapma hevesim vardı. Eser’in tek kişilik bir oyun planı vardı. Bunların hiçbirini “3 Adam”ı yaparken yapamazdık. “Bize bu sezondan itibaren müsaade abi. Keyif aldığımız bir şeyler daha yapalım. ‘3 Adam’ın akıbetine de ocaktan sonra bakalım” dedik.
- İbrahim: tv8’le de yolumuzu ayırdık. Kanal da değiştirmek istedik.
◊ Acun’un düğününe Eser gitti. Siz niye gitmediniz?
- İbrahim: Çekimdeydik.
- Oğuzhan: Biz o sırada 200 metreyi turluyorduk.
◊ Ben de “Acun üzerini mi çizdi bu ikisinin!” dedim...
- Oğuzhan: Yok abi öyle bir şey... Film yüzünden gidemedik. Hatta setten film kamerasıyla bir düğün videosu çekip yolladık. “Biz gelemiyoruz. Arabanın içinden bile çıkamıyoruz. Size mutluluklar” dedik.
- İbrahim: Setimiz 5 gün uzadı. Yoksa normalde düğüne yetişecektik.
- Oğuzhan: Eser bizim temsilcimiz. Gitti, nikâhı kurtardı. Bu sefer ayırmadı! (Gülüyor)
◊ “Üç Adam”dan keyif alıyorsunuz değil mi?
- İbrahim: Çok. Yapmak istiyoruz tekrar.
- Oğuzhan: İnan çok hoşumuza gidiyor abi. Ünlüleri konuk etmek, ağırlamak heyecanlandırıyor.
- İbrahim: Onları tanıyoruz falan. Biz hâlâ o amatörlükteyiz.
CEM YILMAZ’I DA KOMİK BULMAYANLAR VAR
◊ Hâlâ atamadınız mı yani amatörlüğü?
- Oğuzhan: Hâlâ o amatör ruh var. Programa bile yansıyor. Birbirimizin üstüne konuşuyoruz. Bazen soru sorup cevabını almadan geçiyoruz. Bazen konuşmadan giden konuk da oluyor.
◊ Bazıları sizi komik bulmuyor ama...
- Oğuzhan: Olabilir. Ülkede Cem Yılmaz’ı da komik bulmayanlar var.
- İbrahim: O bile var düşün.
- Oğuzhan: Cem Yılmaz’ı 20 yılın sonunda komik bulmuyorum diyen var. Bize tabii ki çok daha fazla olacaktır. Olsun, ne olacak? Benim yaptığım şarkıyı da seven var, sevmeyen var. Sen de tv8’de talk show yaptın abi. İzleyen olmuştur, izlemeyen olmuştur. “Herkes bizi çok sevmeli” telaşımız olursa, kendimiz olmaktan çok çıkarız.
◊ Çektiğin kliplerde birçok oyuncuyu oynatabiliyorsun. Normalde para versen klipte oynamayacak oyuncular da var aralarında...
- Oğuzhan: Aynen öyle. Çok güzel bir şey bu.
◊ Şöhreti özümseyemediğini düşünüyor musun hiç?
- Oğuzhan: Özümsemekle ilgili bir sıkıntı yok aslında. Çok heyecanlanıyorum sadece. Profesyonelce “Ne var canım? Gelecekler ve oynayacaklar. Bu da bir kliptir” demiyorum.
◊ “3 Adam’ın akıbetine ocaktan sonra bakalım” dediniz, ocakta başlar mı program yeniden?
- Oğuzhan: Ocak gibi yine başlarız inşallah.
- İbrahim: Aslında başka bir kanal, yeni bir macera istiyorduk biz “Üç Adam”la ilgili...
“KEDi iSTEMiYOR” HABERiNi KEDiMLE BiRLiKTE OKUDUK
◊ Oğuzhan zaman zaman sevgilin Yağmur Tanrısevsin’le kavga ettiğin haberleri çıkıyor. En son kedi yüzünden tartışmışsınız mesela...
- Oğuzhan: “Oğuzhan evde kedi istemiyor” haberi çıktı, inanamadım. Hiç alakası yok. Yolda kedi görsem içime sokarım sevmekten. Biz Yağmur’la çok sakin ve sorunsuz bir çiftiz. Çıkan haberleri bazen biz de anlamıyoruz.
- İbrahim: Oğuz görebileceğiniz en hayvansever insanlardan biridir.
- Oğuzhan: Evet, Ömür Gedik’ten sonra! Biz o haberi kediyle birlikte okuduk. Ona sordum “Var mı böyle bir durum?” diye, “Yok” dedi.
◊ Kerem Bürsin’in kedileriymiş onlar sözde. Peki kıskanç mısın? Sonuçta sevgilin de oyuncu...
- Oğuzhan: Olması gerektiği kadar kıskancım. Çok da rahat insanlar değiliz. Klasik Türk ailesinde büyümüş insanlarız. İnsan kıskanıyor tabii ki.
- İbrahim: Ne yapsın abi, ekmek parası. Bu acılara göğüs germeye çalışıyor. (Gülüyor)
YAPIM ŞİRKETİ KURDUK “3 ADAM”I KENDİMİZ YAPACAĞIZ
◊ BKM ile bağınız sürüyor değil mi?
- İbrahim: Evet, bu yeni filmin yapımcısı da BKM.
◊ “3 Adam”ın yapımcısı kim?
- İbrahim: Acun Abi’ydi. Şimdi kendimiz yapmak istiyoruz.
- Oğuzhan: Kendi yapım şirketimizi kurduk.
◊ Bundan sonraki filmleri de kendiniz mi çekeceksiniz?
- İbrahim: Onu söylemek için daha erken.
◊ Necati Akpınar duymasın...
- Oğuzhan: O duymayacaksa ileride olabilir diyebiliriz.
- İbrahim: Onun için para biriktirmemiz lazım.
- Oğuzhan: Şu filmin maliyet işlerini bir öğrensek...
- İbrahim: Ben bu filmin maliyetini öğrendim. Şimdi kredi çeksem 200 yılda geri öderim. (Gülüyor)
◊ Daha önce sinemada beraber oynamış mıydınız?
- İbrahim: “Neşeli Hayat”ta birlikte oynadık. Bir de “Çok Filim Hareketler Bunlar”da.
- Oğuzhan: Bu, birlikte başrol oynadığımız ilk film.
◊ İbrahim, sen “Küçük Esnaf”ta başrol oynamıştın.
- İbrahim: Evet, geçen sene Zeynep’le (Koçak) yazmıştık.
◊ 3 Adam olarak birlikte film yapma düşünceniz var mı?
- Oğuzhan: Hep var. Onun için biraz hikayenin olgunlaşmasını bekliyoruz. Üçümüz bir araya gelip bir film yapıyorsak, gerçekten o filmin masaya vurması lazım.
◊ Dizi yaptınız ama “masaya vurmadı”. Duvara tosladı...
- İbrahim: Doğru, tosladı. Senaryoyu biz yazmadık. Biz yazmayınca da biraz gönülsüz yaptık. Kanala bizim de katkımız olsun diye yarı gönülle yaptığımız bir şeydi.
◊ Oğuzhan, sen komik buluyor musun kendini?
- Oğuzhan: Hep söylüyorum; ben komedyen değilim, komedi oyuncusuyum. Cem Yılmaz komedyen. İbo bence komik. Ben onun yazdığı şeyi hakkını vere vere oynamaya çalışırım.
MÜZİĞİ TUZU KURU YAPTIM
◊ Oğuzhan, müziğe yeterince ağırlık verdiğini düşünüyor musun?
- Oğuzhan: Hayır. Nisan ayında albümüm çıktı. Sonrasında Murat Dalkılıç’la bir düet yaptım. Şarkıyı çıkardık ama piyasada tanıtmaya bile vakit bulamadık. İşe yüklenmekle ve yaptığım işi tanıtmakla ilgili eksikliklerim var. Maddi gelirimin kaynağı televizyon olduğu için müzikle ilgili aşırı bir telaşım olmadı. Müziği biraz daha tuzu kuru yaptım. Ama bu sene itibarıyla konserlere ağırlık vermeye başlayacağım.
◊ İbrahim, 10 üzerinden puan vermeni istersem, Oğuzhan’ın komedyenliği ve müzisyenliğine kaç verirsin?
- İbrahim: İkisi de 10.
◊ Arkadaşın olduğu için böyle söylüyorsun.
- İbrahim: O zaman komedyenliğine 8.5 veriyorum. Ama müzisyenliği 10. Benim Leman’da yazdığım dönemde Oğuzhan’ın komedyenlikle ilgisi yoktu. Sadece müzikle ilgileniyordu. Komedi yeteneği olduğunu bile bilmiyorduk. Sahneye ilk çıktığında inanılmaz bir yetenek gördük.
- Oğuzhan: Ben müzisyenlik yapmaya gelmiştim İstanbul’a, Eser oyunculuk, İbrahim ise yazarlık. Eser “Aliye” dizisinden sonra oyunculuk yapamadı. (Gülüyor) İkinci sezon yolladılar çocuğu. İbrahim yazarlık yapıyordu. Ben sonradan müzisyenlik yapmaya başladım. Sonra “Çok Güzel Hareketler Bunlar”da oyunculuğa başladık. Kader hepimizi başka bir ucundan soktu işin içine. İstediğimiz şeyleri şimdi şimdi yapabiliyoruz.
KAVGA ETMEDiĞiMiZ iÇiN KENDiMiZi SORGULUYORUZ
◊ Kaç yıllık arkadaşsınız, hiç kavga etmiyor musunuz?
- İbrahim: Çok enteresan ama hiç etmiyoruz. Biz de kendimizi sorguluyoruz “Acaba bir gün birbirimize girecek miyiz, ağız, burun kıracak mıyız” diye. 36 yaşından sonra mesela, “Yeter ulan!” deyip...
- Oğuzhan: Ama böyle ufacık bir şey sebep olacak. “İbo tuzu verir misin?” gibi...
- İbrahim: “Yeter! Hep benden tuz istiyorsun” deyip... (Gülüyor) Bizim birbirimize söyleyemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Bazen arkadaşlıklarda olur ya, insan içine atar. Biz öyle yapmıyoruz. Bir şey olduğunda birbirimize “Bunu yapma” diyebiliyoruz.
◊ Kıskançlık olmuyor mu aranızda? İçinizden biri daha öne çıkıyor diye mesela?
- İbrahim: Aslında Oğuzhan’ın az önce söylediği şey çok güzeldi. “Ben komedi oyuncusuyum, İbrahim komedyen” dedi. Ben diyorum ki mesela; Oğuzhan ekibin yakışıklısı, müzisyeni, en çok fanı olan kişisi. Eser de sunucusu, şovmeni. Hepimiz birbirimizin artı yönlerini biliyoruz. Bu yönlerle de birbirimizi besliyoruz.
◊ Ama üçünüz de ego sahibisiniz. Yıllardır çatışmadan durmanız şaşırtıcı...
- Oğuzhan: Bir konuda aynı fikirde olmadığımızda, mesela İbo bana “Bunu bugün yapmamalısın” dediğinde, beni hakikaten çok sevdiğini bildiğim için “Bir bildiği vardır” diyorum. O yüzden birbirimize sinirlenemiyoruz. Eser de öyle. İkisi de aynı şeyi söylüyorsa yüzde yüz emin olduğum bir şeyden bile vazgeçtiğim oluyor. Bir şarkı yapıyorum mesela. Yılın hit’i olacak diyorum. İbo ve Eser’e dinletiyorum. “Bu değil” diyorlar, çöpe atıyorum şarkıyı. Belki de kaç hit şarkı attım öyle. Beğenmiyorlar, atıyorum. Birbirimize yüzde 100 güveniyoruz.
◊ Erkeklerin bu ilişkiyi kurması galiba daha kolay...
- İbrahim: Kesinlikle. Kadınlarda rekabet duygusu daha fazla.
- Oğuzhan: Niye MFÖ gibi bir kadın grubu yok? Onlar 30 yıldır bir aradalar.
◊ Hep bir aradasınız. Yarın öbür gün tek başımıza ne yapacağız korkusu yaşıyor musunuz?
- İbrahim: Aslında ayrı ayrı şeyler yapıyoruz. Oğuzhan müzik yapıyor. Ben “Küçük Esnaf” adında bir film yaptım. Eser jüri üyeliği yaptı. Ondan önce de “Eyvah Düşüyorum” programını yaptı. Aslında birbirimizden ayrı işler yapıyoruz. Ama birbirimize her zaman destek halindeyiz.
HAFTA İÇİ MERVE BOLUĞUR HAFTA SONU MURAT DALKILIÇ
◊ İbrahim 15 senelik bir ilişkin var. Nişanlandınız, düğün ne zaman?
- İbrahim: Bu kış evleneceğiz. Filmi mayısta çekeriz diye düşünmüştüm ama süreç uzadı. Normalde yazın evlenmeyi istiyorduk.
- Oğuzhan: Bir çeyrek takarsın artık Cengiz Abi. Berkay’ın bebeğine taktığını gördük.
◊ Yeter ki evlensinler, tam takarım. Senin Yağmur Tanrısevsin’le ilişkin nasıl gidiyor? Evlilik planı var mı?
- Oğuzhan: İyi gidiyor. Çok şükür keyfimiz yerinde. Kısa vadede evlilik gibi bir planımız yok.
◊ Oğuzhan, ünlü bir isimle ilişki sürdürmek daha zor değil mi?
- Oğuzhan: Zor olduğu zamanlar var. Ama biz çok kapalı yaşamaya çalışıyoruz. Sansasyondan uzak... Bizde o işlere Eser bakıyor biliyorsun.
◊ Murat Dalkılıç ve Merve Boluğur yakın arkadaşlarınızdı. Ne düşünüyorsunuz boşanmalarıyla ilgili?
- İbrahim: Hafta içi biriyle, hafta sonu biriyle görüşüyoruz artık. WhatsApp grubu dağıldı tabii. Hafta sonu Merve giriyor gruba, hafta içi Murat. (Gülüyor)
- Oğuzhan: Hayırlısı. Yeni çift arıyoruz kendimize. (Gülüyor)
- İbrahim: Onlar evlenmeden önce de arkadaşımızdı. Bir şey değişmedi. İkisi için de hayırlı olur umarım.
Paylaş