Bir mektuptan fazlası

Deniz Seki’nin bana yazdığı mektup da, geçen hafta geçti elime...
Yayınlamak için biraz zamanın geçmesini bekledim.
Çünkü içeride olmanın ne demek olduğunu bilirim, gözün kulağın dışarıdan gelecek bir haberde olur.
Bir mektup, bir yazı, bir ziyaretçi, bir küçük yılbaşı kartı bütün gününün mutlu geçmesine neden olur.
Zaman dışarıda olduğu gibi akmaz çünkü içerde...
Gün bitmez, gece sabaha kolay dönmez...
Her gün birbirinin aynıdır, pazartesinin cumadan, bir haftanın diğerinden farkı kalmaz...
Unutulmak en kötüsüdür...
Ben Deniz’in unutulmasını istemiyorum, bu yüzden gazetecilere, sanatçılara yazdığı mektuplar da, onların yayınlanması da önemli...
Bu mektupların yayınlanması hem onun unutulmamasını, hem de dışarıya tutunmasını sağlayacak.
Bu yüzden bir mektuptan fazlası bunlar... Fırsatınız varsa siz de bir yılbaşı kartı atın Deniz’e, yeni yılını kutlayın...
Emin olun kısa sürede en güzel şarkılar olarak geri dönecektir size...
Yeni yılını şimdiden kutlarım Deniz.
2015 sana en kısa sürede özgürlüğü getiren yıl olsun.
İşte Deniz Seki’nin mektubu:
Çok değerli Cengiz’im...
Çok daha evvel yazacaktım bu mektubu sana ama elime kalem almak gelmedi uzunca bir süre...
Hep okudum, sadece okudum, yazılanları, çizilenleri, söylenenleri...
Sen ne güzel şeyler yazmıştın köşende...
O saçı iki yandan örgülü kızım ben şimdi yine...
Sana bu mektubu buz gibi demirden kaplı ranzamda oturmuş yazıyorum...
Kâh ağlıyorum, kâh gülüyorum, kâh susuyorum, kâh küsüyorum şu an yaşadığım mevcut duruma...
Ama hayat işte, “Dert daima insana yol gösterir” (Hz. Mevlana)...
Ben de yılmıyorum, dik duruyorum... Gayret ediyorum hayata küsmemeye...
Sabırla adaletin elbet bir gün yerini bulacağı o günü hayal ederek, aklanacağım o günü bekliyorum...
Sabırla, hiç of demeden hem de...
Yanımda olduğun için, suçsuz olduğuma inandığın için sana çok teşekkür ederim...
Tez vakitte özgür günlerde buluşmak, konuşmak dileğiyle...
Daima sevgiyle...

Yılbaşında Nispetiye

Adres belli oldu, bu yılbaşında kutlamanın adresi Nispetiye Caddesi olacak.
Daha önce Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın “Şişli’den rol çalacağız” dediğini yazmıştım. Gerçekten de çaldılar...100 adet çeşitli boyda ağaç ışıklandırıldı... Nusret’in oraya kurulacak sahneden saat 17’den sonra DJ’ler canlı müzik yapacak.
Gece 23.00’ten sonra Akmerkez önünde Kenan Doğulu sahneye çıkacak.
24.00’te de daha önce yazdığım gibi Akmerkez binası üzerinde video mapping sistemiyle büyük bir görsel şov yapılacak...

Bu Tarz Benim nerede izlenir?

Acun Ilıcalı, bu yılın flaş gündüz kuşağı programı Bu Tarz Benim’i TV8’e transfer etti.
Oysa Bu Tarz Benim’in hakları Show TV’ye ait ve sözleşmesinde ağır cezai maddeler var.
Şimdi Show TV, programın yapımcılarına ağır bir tazminat davası açmaya hazırlanıyor.
Hele son final gecesinde yaşanan yayıncılık skandalı işin tuzu biberi oldu...
Peki isim hakkı ve oturmuş izleyicisi Show TV’de varken, Acun’un transfer ettiği program TV8’de iş yapar mı?
Ben söyleyeyim; imkansız...
Show TV, Bu Tarz Benim adıyla programa aynen, aynı şekilde, aynı saatinde devam edecek, yeni bir jüri oluşturarak...
Nur’lu, Ivana’lı jüri ise yeni bir isim ve programla TV8’de boy gösterecek.
Şu televizyon dünyası “taş yerinde ağırdır” lafını bize bin defa öğretti.
Tarih tekerrür etmezse, büyük sürpriz olur.
TV8 hakkında bugüne kadar ne dediysem çıktı; 3 Adam’ın Star günlerini çok arayacağı, Hülya Avşar’ın haber önünde olmayacağı, Ütopya’nın fiyasko olacağı, kanalın yılsonunda asla zirveyi zorlayamayacağı vs... Ne dediysem çıktı.
İtiraf edeyim, bir tek beni Kel Alaka’nın performansı şaşırtıyor.