Benicio ile rol kesmece

Magnum’un yeni dondurması Gold’un tanıtımı için Barcelona’ya gittik, sete girdik.

Set öncesinde profesyonel senaristler tarafından rollerimize çalıştırıldık...

Senaryo şu: Çete lideri Benicio bir kasayı açmak için bomba patlatacak, Magnum reklamının diğer yıldızı Caroline de Souza Correa ise “Niye hep sen patlatıyorsun bombayı” diye heyheylenecek ona.

Hoş ben senaryoyu elime aldığımda rolümüzü anlamıştım zaten...

Benicio’ya “Ben de bomba patlatmak istiyorum” diye dayılanacak halimiz yok...

Senaryoda Caroline’in yancısıyız.

“Tabii haklı kız canım, ver bir kere de o patlatsın bombayı” diye destek atacağız Caroline’e...

Ama senaryo yazarları, aramızda bu kadar uzun bir repliği oynayacak oyuncu olmadığını anlamış olmalı ki repliği biraz kısaltmışlar...

Mesela benim rolüm sadece Benicio’nun gözlerinin içine bakıp “Miami Airport” demek...

Vatan’dan Sanem Altan’ın rolü daha zor, o bıkkın bir ifade takınmak zorunda ve o edayla “Geneva Depository” diyecek...

Sabah’tan İdil Demirel rolünün uzunluğu karşısında bayılacak neredeyse, onun rolü hepimizden iki-üç harf daha uzun; “Bob’s Diner, Knoxville”...

Habertürk’ten Elif Key’e düşense, “Royal Bank, Liechtenstein” demek.

Hepimizin Benicio Del Toro’yla oynarken görüp görebileceğimiz rol bu kadar.

Aramızda gerçekten işi zor olan tek isim Milliyet’ten İlke Gürsoy, çünkü Caroline’in diyaloğu bittiği anda içimizden ilk lafa giren o olacak...

O lafa zamanında girmezse sahne uzayacak, set çökecek, belki ‘lead actor’ Benicio kızıp seti terk edecek...

Hepimiz yan yana dizilmiş duruyoruz Benicio’nun arkasında...

O kadar muntazamız ki, sürahi rolü verseler Türk medyasının temsilcileri olarak her birimiz en iyi yardımcı oyuncu dalında Oscar’a aday oluruz.

Kostümlerimiz de tam ha; hepimizin üzerinde siyah montlar, kafamızda şapkalar... Çete üyesiyiz ya!

Motor diyor yönetmen, çekim başlıyor...

Benicio’yla Caroline’in diyaloglarından sonra sıra bize geliyor...

Miami Airport, Geneva Depository, Royal Bank...

Bülbül gibi şakıyoruz, daha önce Benicio’nun bomba patlattığı yerleri sıralıyoruz...

Benicio oyunculuğumuzu göstermemiz için bir şans daha veriyor bize...

Bir kez daha sıralıyoruz mekan isimlerini...

Sonra Benicio’yla Caroline’in bir-iki diyaloğu daha oluyor ve sahne göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor.

İşte hepsi bu!

Biz setten çıkarken başka bir gazeteci grubu siyahları giymiş sete girmeye hazırlanıyordu. Magnum’un Barcelona’ya lansmana gelen tüm gazetecilere yaptığı bir sürprizdi bu...

Ece Sükan ne yaptı

Benicio Del Toro’yla bizim oynadığımız senaryonun aynısını ama tek başına oynadı...

Dolayısıyla Ece’nin oyunculuğu bizimkinin yanında çok daha profesyonel kaldı...

Benicio, ‘Ece Ece’ diye dolandı ortalıkta, adının nasıl yazıldığını tek tek kodlattı...

Hemen heyecanlanmayın, telefon numarasını falan almadı.

Ece Sükan’ın oynadığı bölüm Magnum’un internet sitesinde yayınlanacak, bizim oynadığımız bölümü ise bazı meraklı köşecilere göndereceğim...

Bu arada kadın arkadaşlarım soruyor, “nasıl Benicio yakışıklı mı” diye...

Size üzüleceğiniz bir şey söyleyeyim mi...

Adam fotoğraflarda ve filmlerde göründüğünden çok daha yakışıklı ve karizmatik.

Yıkılıyor!

Bizim ekipten Benicio’yla tesadüfen asansörde 20 kat boyunca baş başa kalan bir kadını Barcelona devlet hastanesine kaldırdık, o kadar yani...

THY gururu

Barcelona geçen sezonu 6 kupayla kapamışken...

Bu yıl yine Şampiyonlar Ligi ve İspanya Ligi’nde doludizgin giderken...

Messi denilen adam zıvanadan çıkmış tüm futbolseverleri peşinden sürüklerken...

THY’nin Barcelona’nın oyuncularını reklamında oynatması ne muhteşem bir olay değil mi?

Dünyada herkesin gözü Barcelona’da, Barcelona THY reklamlarında...

Müthiş, müthiş...

Nazar değmesin...

Dedikoduya devam...

Piyasa’nın en büyük özelliği ortasında duran uzun ince masası.

Davetliler gecenin ilerleyen saatlerinde kendilerini bu masanın üzerine atarak dans ediyorlar.

Geçen gece Armağan Çağlayan da böyle yapmış ama masanın üzerinde dengesini kaybedip kafa üstü yere çakılmış... Son anda müşteriler el uzatmasa kötü sakatlanacakmış...