Bekaret raporu neyi kanıtlar?

Şebnem Schaffer ve annesi Lale Hanım'a bir canlı yayın sonrasında bir saat ‘terapi’ yapmak zorunda kalmıştım.

Ne kadar zor bir iş olduğunu bilemezsiniz...

Annesi susuyor kızı ağlıyor, kızının gözyaşları diniyor annesi avazı çıktığı kadar bağırmaya başlıyor.

Tam bir kabus!

Program benim sorumluluğumda olduğu için "Ne haliniz varsa görün" deyip, çekip gidemiyorum...

Kaldık mı bir odada başbaşa.

Misery'de Kathy Bates'in eline düşmüş yazar gibiyim.

"Senin sunucuların nasıl benim kızıma bakire olup olmadığını sorar" diye ortalığı yıkıyor Lale Hanım.

Şebnem Hanım'ın ise iki gözü iki çeşme.

Bu olayın üzerinden iki ay geçti.

O gün, "Bu benim özelim" diye gözyaşlarına boğulan Şebnem Schaffer, tam bekaret olayı küllenmeye başlamıştı ki, gitti Almanya'da bir jinekologdan "bakiredir" raporu aldı.

Bekaretinin ve özelinin tartışılmasını istemeyen biri, konu unutulmaya yüz tutmuşken bunu yapar mı?

Dün bütün gazetelerde ve magazin programlarındaydı Şebnem'in bekareti.

İzledikçe insanın aklına bin türlü soru geliyor.

Şimdi insanlar "Bekaret raporu neyi kanıtlar" diye sormaya başlasa, demek gerçekten Özcan Deniz'in evine sadece banyo yapmak için gidiyormuş geyikleri çevirse...

Bakire insanların seks hayatları sorgulanmaya başlansa...

Doktorlar çıkıp bekaretin nasıl yeniden kazanıldığı üzerine bilgiler verse... (Doktorlardan önce Şenol İpek bugün Kelebek’e verdi zaten)

Şebnem Schaffer'ın "Bunlar benim özelim" demeye, muhtemelen bu fikri kızına veren Lale Hanım'ın da kızıp köpürmeye ne kadar hakkı olur?

Yurdumun şairleri çoğunlukla erkekmiş

Geçen gün yazdığım Yurdumun Şairleri yazısı üzerine Posta Genel Yayın Müdürü Rıfat Ababay'dan bir mektup aldım.

Türk insanının şiir merakı üzerine çarpıcı bilgiler göndermiş.

"Türk milleti doğuştan şairdir görüşüne inandığımız için bu köşeyi başlattık" diyor Ababay.

Geçen 2.5 ayda 50 bin şiir gelmiş Posta'ya.

Şiirlerin hepsi renkli, özel zarflar içinde yollanmış. Kokulu zarf da gelenler bile varmış.

Acele Posta Servisi'ne ekstra para vererek şiirlerini postalayan şairlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok.

İşin en ilginç yanı Türk milletinin bağrından kopan şairlerin büyük bölümü erkek.

Kadınlar azınlıkta, arada yüzde 90'a yüzde 10 gibi büyük ber fark var.

Şiirlerdeki ana tema ise acı, özellikle de ayrılık acısı...

Meğer kadına şiddet uygulayan, haberci Ayşenur Aslan’ı bile döven Türk erkekleri kokulu zarf kullanacak kadar ince ruhluymuş da bizim haberimiz yokmuş. En az şiirler kadar ilginç değil mi?..

Bellona İtalyan mı, Türk mü?

Bellona'nın son reklam filmindeki İtalyan vurgusu, Elif Orhan adlı okurumun dikkatini çekmiş.

Bellona markası İtalyan mı, Türk mü diye soruyor?..

Cevabını da kendi veriyor:

Bellona, Abdulah Öcalan nedeniyle İtalyan ürünleri boykot edilirken ısrarla Türk markası olduğunu söylüyordu.

Bellona yetkilileri medyaya çıkarak, tamamen yerli ürün olduklarını belirtiyor, 'İtalyan boykotuna' kurban gitmek istemiyordu.

Şimdi ise yatırımlarının önemli kısmı Kayseri Organize Sanayi Bölgesi‘nde olan markaya İtalyan havası verme dönemi herhalde...

Bulutsuzluk, Yaga'da

Bulutsuzluk Özlemi'nin kaç albümünü aldım, kaç konserini dinledim bilmiyorum.

Şimdi grup, Collection adlı albümü çıkarmaya hazırlanıyor.

Yani, benim gibi Bulutsuzluk Özlemi fanatiklerinin elinden düşürmeyeceği bir şey.

Bu arada grup, her perşembe Sıraselviler Yaga'da sahneye çıkıyor.

Nejat Yavaşoğulları ve arkadaşları bu akşam da orada olacak.

Collection'dan önce canlı dinlemek isteyenler için...
Yazarın Tüm Yazıları