Beğendim! Eyyvah Eyvah

Bir yanda Ata Demirer klarnet ustası Serkan Çağrı’dan klarnet dersleri alıyordu, diğer yanda Demet Akbağ rolüne hazırlanıyordu.
“Setten belli, çok eğlenceli bir film geliyor” diye yazmıştım.
Daha sonra setten gelen bilgiler ışığında da “Recep ıvedik’in gerçek rakibi bu film” dedim.
Ortaya çıkan iş beni doğruluyor.
Ata Demirer, yıllar önce ilk olarak televizyon programında denediği Trakyalı şivesini bu filmde şova dönüştürüyor.
Çünkü o bölgeyi çok iyi biliyor Ata.
Yıllardır Çanakkale’de, Bozcaada’da yaşıyor yazları...
Oradan bir hikaye kurmuş...
Müzik desen, onun tutkusu. Eğlenceli bir albüm bile çıkarmıştı.
Hayatta hep klarnet çalmak istediği için de filmdeki Hüseyin karakterini klarnetçi olarak yazmış.
Yani bu filmi Ata öncelikle kendisi için yapmış.
Çalmış, söylemiş, oynamış, eğlenmiş...
Böyle olunca, seyircinin de eğlendiği bir film çıkmış ortaya.
Bazı sahnelerde gülmekten gözlerimden yaşlar geldi.
O kadar komik bölümleri var “Eyyvah Eyvah”ın...
Bunların hepsinde de espriyi satan Ata Demirer. Yani senaryoyu da kendisi için yazmış...
Demet Akbağ’ın ise espri yapmasına gerek bile yok; başlı başına karikatür bir karakter.
Ama bir o kadar da gerçek.
Bir tutam Demet Akalın, bir tutam Seda Sayan’ı karıştırıp üzerine de Zerrin Özer sosu dökmüş Akbağ, ortaya nefis bir Firuzan portresi çıkmış.
Son dönemdeki Türk filmlerinin hepsi küfürlü diye eleştiriliyor ya, bunda bir-iki yer hariç küfür de yok.
Çoluk çocuk izlenip kahkahalarla gülünecek bir komedi çıkmış ortaya. Ellerinize sağlık...

Beğenmedim! Veda

Bir Atatürk filmi çekilecekse, onu da en iyi Amerikalılar çeker.
Bu sözün sahibi, “Susuz Yaz”ı, “Sevmek Zamanı”nı çeken Türk sinemasının efsane yönetmeni Metin Erksan...
“Veda”yı izleyince Metin Erksan’ın ne kadar haklı olduğunu anladım.
Bu ülkede Atatürk filmi çekmek imkansızdır.
Buyurun, Zülfü Livaneli de çekemedi işte...
Can Dündar da çekememişti...
Hamdi Alkan’ın da çekemeyeceği aşikar... (“Dersimiz Atatürk”, 19 Mart’ta vizyona giriyor.)
Ya didaktik bir şekilde Atatürk’ün hayatı anlatılır bu filmlerde ya da biraz zaaflarını anlatmaya kalkarsın. O zaman da Can Dündar gibi başın belaya girer.
“Veda” da ilk yolu tercih edenlerden...
Açıkçası ilkokul, ortaokul bilgilerimizi tazeleyecek bir Atatürk filminden fazlasını beklerdim Zülfü Livaneli’den.
Bunu yapmaya fırsatı da vardı.
Bugüne kadar Atatürk’ü oynamış en iyi oyuncu Sinan Tuzcu bu filmde...
Dolunay Soysert, Zübeyde Hanım’ın hem gençliğinde hem yaşlılığında çok iyi.
Serhat Mustafa Kılıç, Salih Bozok’u çok iyi oynamış.
Ezgi Mola (Latife Hanım), Özge Özpirinçci (Fikriye) rollerine cuk oturmuş.
Filmin müzikleri muhteşem, bu zaten Livaneli’nin en iyi bildiği iş...
Çanakkale savaşı gibi bazı sahneler çok çarpıcı...
Peki bu kadar doğruyu bir araya getirmişken, neden iyi bir Atatürk filmi yapamadı Livaneli?
Senaryo yüzünden!
Senaryo yok filmde!
Salih Bozok’un gözünden Atatürk’ün hayatını anlatmak senaryo değil artık.
Yazık olmuş...

Bu kez erkek sanatçılar ‘kadına şiddete hayır’ diyor

Geçen yılın en iyi konseri, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, şebnem Ferah, Funda Arar’ın sahne aldığı Güldünya Konseri’ydi...
Sonra bu konserin albümü de çıktı.
Aile ıçi şiddete Son diyerek kadın sorununa dikkat çeken kampanyanın en önemli halkasıydı bu konser.
Şimdi Güldünya Konserleri gelenekselleşiyor.
Bu kez erkek sanatçılar kadına şiddete hayır demek için sahneye çıkıyor.
Cihan Okan, Ferhat Göçer, Kenan Doğulu, Mirkelam&Kargo, Mustafa Ceceli, Teoman, Yalın ve Yüksek Sadakat, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde sahneye çıkacaklar.
Sanatçılara Behzat Gerçeker ve ENBE Orkestrası eşlik edecek.
Bu konser için sanatçılar tek bir kuruş para almıyor.
Organizasyonu düzenleyen Most Production da öyle...
Konser gelirinin tamamı, şiddete maruz kalan kadınların yardımına koşan Acil Yardım Hattı’na aktarılacak.
Sanatçılar bu önemli meselede üzerlerine düşeni yaptılar.
Şimdi sıra bizde...
Şimdi sıra, pazartesi günü konsere gitmekte...
Unutulmaz bir konseri izlemek, aile içi şiddete hayır demek için pazartesi konsere...
Konser biletleri 60-75-100 lira...