Bayramlık Nazan Öncel yorumları

Nazan Öncel’in proje albümü yayınlanır yayınlanmaz Apple Music’ten indirdim ve bayram tatiline bu albümle başladım.

Haberin Devamı


Unutulmaz 14 Nazan Öncel şarkısını, 14 şarkıcı seslendiriyor albümde.
Tavsiye ederim, Nazan’dan hepimize çok iyi bir bayram hediyesi oldu bu.
İlk 3 gün dinlemelerim sonunda albümdeki en iyi 5 yorumu açıklıyorum.
1- Sezen Aksu-Gitme Kal Bu Şehirde: Sezen Aksu albümde yer almasa, içinde rekabet, küslük ve dayanışmanın da bulunduğu yıllara dayalı bir dostluğa haksızlık yapmış olurdu. Onu yapmadığı gibi, Nazan’ın bu kült şarkısını o kadar iyi söylemiş ki sadece alkışlanır.
2- Hayko Cepkin-Bırak Seveyim Rahat Edeyim: Albümün sürpriz ismi, sürpriz yorumu ve sürpriz şekilde öne çıkacak olanı... Çok başarılı ve dinamik bir yorum getirmiş şarkıya. Hatta ve hatta Nazan’dan bile güzel söylemiş diyebilirim.
3- Sıla-Beni Hatırla: Cem Karaca’nın “Sen de Alıp Başını Gitme” hariç, neredeyse yer aldığı tüm proje albümlerde kusursuz bir performans sergiliyor, proje albümlerin lokomotiflerinden oluyor. “Beni Hatırla” da sanki hep bir Sıla şarkısıymış hissi veriyor, cuk oturmuş.
4- Tarkan-Yalnızlar Treni: Yıllar önce Sibel Can alaturka tarzda söylemişti bu şarkıyı, Tarkan pop altyapıyla yorumlamış. Çok iyi olmuş... Ama daha bilinen Nazan Öncel şarkıları yerine, Tarkan’ın bu şarkıyı tercih etmesine şaşırdım ben.
5- İster Mehmet Erdem’den “A Bu Hayat”ı koyun, ister Ceylan Ertem’den “Sokak Kızı”nı ya da Gökhan Türkmen’den “Nazınla Dünya Sazınla Dünya”yı: Ben 5’inci sırayı ayırt edemedim. Bu sırayı Koray Avcı ve Manuş Baba yorumları da zorlar.
Not: Sıla, “Sen de Alıp Başını Gitme” şarkısında ne yaptıysa aynısını bu albümde Göksel, “Gidelim Buralardan” yorumunda yapmış.
Çok daha iyi olsun diye zorlamamak lazım yorumları, bazen en basit olan en güzelidir.

Haberin Devamı

Bodrum’daki meteor çukuru

Bodrum’un güneyindeki Karaada’da bir meteor çukuru olduğunu ilk kez duydum.
Karaada’nın Bodrum’a bakan kıyısında 35 metre çapında, 60 metre derinliğinde bir çukur varmış.
1892’de buraya meteor düşmesi sonucu oluşan bu çukur, dünyada Alaska’dakinden sonra ikinci büyük meteor çukuruymuş.
“Vaay bombaymış, hadi gidip dalalım” dedim, tekneyle geçtik karşıya şnorkelle dalıp baktım çukura.
Gerçekten de ayağın denizin dibine değerken bir adım atıp 60 metre çukurun üzerine geçiyorsun.
Güzel bir deneyimdi, tabii çıkınca merak ettim 120 yıl önce Bodrum’a göktaşı düşüyor da biz bunu günümüzde nasıl bilemiyoruz diye.
Bodrum’a düşen meteor diye araştırdım, İngilizce kaynaklara dünyanın en büyük meteor çukurlarını soruşturdum. Alaska’dan sonra ikinci büyükmüş ya, palavra yok öyle bir şey. 65 yıldır doğma büyüme Bodrumlu Faik’e sordum, “He doğru, var orada meteor çukuru” dedi.
“Ya koca meteor tepenize düşüyor, çocukluğunda anan-baban, deden de mi anlatmadı bunu sana” dedim.
“Böyle böyle olmuş diye kulaktan kulağa gelmez mi sana kadar” dedim, 120 yıl dediğin şurası...
Dalgıç arkadaşlarını aradı, sünger avcılarına sordu, yaşlılara danıştı, bilen duyan gören yok.
“Vallahi haklısın galiba” dedi sonunda.
Bu tür turistik efsaneler her yerde vardır,
güzeldir de... Bizdeki Van Gölü Canavarı neyse, İskoçya’daki Loch Ness Monster da aynı şeydir...
Meteor çukuru da Bodrum’un efsanesi anlaşılan ama gidip görmek, dalmak, deneyimlemek güzel.

Haberin Devamı

Bayramlık Nazan Öncel yorumları

Edip Abi’nin saçları

Edip Akbayram’la yaptığımız pazar sohbeti çok ses getirdi.
Edip Abi’nin 50 yıllık sanat hayatındaki duruşu, ayrımcı değil birleştirici sözleri, açıklamaları her kesimden takdir gördü.
6 ay önce dede olan Edip Akbayram’la sadece röportaj yapmadık, Bodrum’da çok güzel bir gün geçirdik.
Fikret Orman’ın sahibi olduğu Cape Bodrum Beach Resort’te benim kızım, Edip Abi’nin eşi, torunu Lavin ve ailesiyle birlikte denize girdik, yüzdük, eğlendik ve yemek yedik...
Tabii sohbet sırasında Edip Akbayram’ın alametifarikası olan ortadan ayırdığı saçlarını da sordum.
“Bakım yapıyor musun” dedim. “Yok ne bakımı, yıllardır hiçbir şey yaptığım yok. Barış Manço’nun, Cem Karaca’nın o zamanlar uzun saçları vardı, ben de böyle ortadan ayırayım dedim, ayırış o ayırış. O zamandan beri hep böyleyim. Kel olmadık, bugüne kadar getirdi ya bizi o yeter” dedi.
7 yıl aradan sonra 21 Eylül’de Açıkhava’da sahneye çıkacak Edip Abi, saçlarının imajı her zamanki gibi olacak ama senfonik orkestrasıyla sahnede pek çok sürprizi var.
Not: Sayın Fikret Orman, Edip Abi’nin otelinizden bir şikayeti var. Hiçbir yerde engelliler, yaşlılar ve çocuklu aileler düşünülmemiş.
Denize merdivenle
iniliyor tesiste ve Edip Akbayram’ın plaja inerken yaşadığı zorluğa gözlerimle tanık oldum.
Pusetli torununun da... Ne yazık ki Bodrum’da pek çok tesis böyle. Görevliler seneye düz bir yol yapacaklarını söylediler, umarım Edip Abi’nin bu şikayetini siz de talimat olarak iletirsiniz.

 

Yazarın Tüm Yazıları