Paylaş
Toplantıya katılan bazı sanatçılara sordum. Neredeyse memnun ayrılmayan, Erdoğan’ın performansını alkışlamayan yok...
Hepsi Başbakan’ın dersine çok iyi çalışmış olduğunu söylüyor.
Ben en çok Başbakan’ın Mehmet Barlas’ın deyimiyle ‘doğaçlama yapmadığı zamanlarda’ metinlerinin kim tarafından yazıldığını merak ediyorum.
Mesela sinemacılara yaptığı bu konuşmanın metni kim ya da kimler tarafından yazıldı.
Onlarca filmin adını andı Başbakan...
Malcolm X, Mississippi Yanıyor’un siyahların, Çingeneler Zamanı’nın çingelerin sorunlarını işlediğini söyledi, Roman açılımını Ağır Roman’a bağladı...
Arkadaş ve Umut’la Yılmaz Güney sinemasına uzandı...
Sinema üzerine yapılan böyle bir konuşma hele hele Lütfi Akad’ın Gelin/Düğün/Diyet üçlemesini unutmuyorsa, benim için kusursuzdur.
36 filme atıfta bulunmuş Başbakan konuşmasında...
Başbakan’ın dersine iyi çalışmasının dışında bu metnin sinemayı çok iyi bilen bir kalemden çıktığı aşikâr.
Başkan Obama’nın seçim konuşmalarını ve yemin töreninde yaptığı konuşmayı yazan 27 yaşındaki gencin yıldızı fena parlamıştı Amerika’da...
Acaba Başbakan’ın arkasında da böyle gençler mi var, yoksa alanlarında deneyimli metin yazarları mı?.. Ortada bir ekip çalışması olduğu kesin ve bunun iyi sonuç verdiği de...
Mali’nin kazancı ne?
Tuğba Erbil’in boşanmak için Mehmet Ali Erbil’den istediği paraları eleştiriyor kadın yazarlar.
Çocuk için aylık 7500 lira nafaka mı olurmuş?
Ayda 30 bin lira yoksulluk nafakası mı olurmuş?
3 milyon lira boşanma tazminatı çokmuş.
Bu rakamlar kağıt üzerinde gerçekten de çok büyük gözüküyor. Ama Mali’nin kazandığı parayı nereden biliyorsunuz arkadaşlar?
Her gece televizyonda adam. Ekstralar, şovlar derken yıllık kazancı sizin tahmin ettiğinizden çok fazla olabilir.
Bunu da en iyi bileceklerden birisi de karısı.
Ayrıca bu paralar istenir ama ödenmez. Sonuçta ara formül bulunur.
Dolayısıyla bir TV starının boşanması için bu rakamların ortalıkta dönmesinde şaşırılacak bir şey yoktur.
Not 1: Şurası bir gerçek; Mali boşandığı eşlerinin hiçbirini mağdur eden biri değil, Tuğba’yı hiç etmez...
Not 2: Aşkın ve sevginin yerini bir anda paraların alması korkunçtur ama hayatın ta kendisidir.
J ile başlayan bir hayvan: Jelibon
“Eyyvah Eyvah” filmi yeni bir Ata Demirer ve Kuzey Ege modası yarattı.
Herkesin ağzında “Bu fasulya 7,5 lira” şarkısı, herkes Trakya-Ege kırması Çanakkale şivesiyle konuşuyor.
Bu ilgi Ata Demirer’in gösterisine de yansıdı.
Sahnede yaptığı tek kişilik gösterisi zaten doluyordu ama filmden sonra kapalı gişeye dönüşmüş durumda.
Yıllar sonra yeniden sahnede izlediğim Ata iki saat boyunca yine kahkahalar attırdı.
Esprilerin gırla gittiği bu gösterilerden sonra insanın aklında neye güldüğü pek kalmaz ama ben üç-dört tane çıkarmayı başardım...
İşte Ata’dan inciler;
120 kilonun üzerindekileri sigorta yapmıyorlar. Tomografi çektirmeye gittiğimde bir sürü para ödedim. Bu kadar pahalı olduğunu bilseydim Sinan Çetin’e çektirirdim.
Kız tuvalet kağıtlarının tepesine çıkmış “Tek yaprak yeteeer” diye bağırıyor... (Arkasını göstererek) Yok ya, nasıl yetiyormuş... Benim de senin gibi fındık kadar kıçım olsa yeterdi. Biz rulo kullanıyoruz.
Eyyvah Eyvah’ı yazmama neden olan olay şudur. Geyikli’de kahvede otururken arkada isim-şehir oynayan adamları dinliyorum. Biri sordu “J ile başlayan hayvan”. Diğeri yanıt verdi; “Jelibon”... İtiraz edenlere de kızdı; “O da hayvandır be ya... İçinden ayıcıklar çıkıyo”...
Başbakan’a sinirli diye kızıyorlar, şükredin, ya Kadir İnanır başbakan olsaydı. Şöyle derdi herhalde; “Hazırlanın, çarşamba günü AB’ye giriyoruz. Ben Abdullah’la arka kapıyı tutacağım, Bülent’le Ali ön kapıya yüklenecek”...
Not 1: Gösteri İstanbul’da bu hafta son kez sahnelenecek, sonra bir-iki turneye çıktıktan sonra Ata zaten Bozcaada’ya demir atar...
Not 2: Eyyvah Eyvah’ın ikincisi de çekilecek. Hüseyin Badem, hemşire kızı istemeye gidecek, ama kızın tayini çıkmış, bu kez de kızı arayacak.
Paylaş