Paylaş
Peki bölge sular altında kalıyor mu kalmıyor mu son durum raporunu vereyim:
Burada yapılacak Ilısu Barajı 60’larda ortaya atılmış bir proje, o tarihten bu yana yapılacak yapılmayacak tartışması sürüyor.
Türkiye, Hasankeyf Dünya Mirası kabul edilsin diye başvuruda bulunsa UNESCO tarafından hemen kabul edilecek. Çünkü UNESCO’nun bir yeri dünya mirası sayması için aradığı 10 kriterden 9’u Hasankeyf’te var. Mesela Mısır piramitleri bu kriterlerden sadece dördünü sağlıyor. Bir kriterlerden tek birini sağlayan yer bile UNESCO Dünya Mirası listesine alınıyor.
Son olarak Almanya-Avusturya-İsviçre ortaklığı Hasankeyf’i sular altında bırakacak barajı yapmak için talip oldu. Ancak hem Türkiye’den hem de o ülkelerdeki çevrecilerden yükselen ses nedeniyle geri adım attılar ve “Bundan sonra Hasankeyf’in yanındayız” diyerek projeden çekildiler.
Almanya’nın geri adım atmasında önce Tarkan’ın ardından Orhan Pamuk, Sezen Aksu ve Yaşar Kemal’in Hasankeyf’e destek vermesi etkili olmuş. Özellikle Tarkan’ın büyük bir lobi oluşmasına katkısı büyük olmuş.
Peki Hasankeyf kurtuldu mu? Hayır, sadece 1 yıl kadar rahat nefes aldı. Şimdi projeye Çinliler talip. Bölge halkı, “Çinliler bu işten geri adım da atmaz, bu işe girerlerse yaparlar” diyor.
Hasankeyf’in kurtuluşunun tek yolu, UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilmesi. Bunun için de Başbakan Erdoğan’ın Hasankeyf’i dünya gözüyle görmesi şart.
Erdoğan, Hasankeyf’e hiç gitmemiş. Sadece üzerinden helikopterle uçmuş. Bölge halkı, “Başbakan burayı yakından bir görse fikrinin değişeceğine adımız gibi eminiz” diyor. Bu yüzden Başbakan’ı Hasankeyf’e bekliyorlar.
70 filmden 50’si zarar eder... 10’u kafa kafaya gelir... Ancak 10’u kâr eder...
Geçen gün bir arkadaşım dedi ki; Film yapalım mı?
Suratına baktım ciddiydi...
“5 ortak olacağız, senaryoyu yazacağız, şu oynasın bu oynasın” diye anlatıyor...
“Kaybedecek 200’er bin dolarımız varsa yapalım” dedim.
Herkes böyle film yapıyor şimdi “Sinemaya gidelim mi” der gibi, “Sinema filmi çekelim mi” diyorlar birbirlerine.
İşin ilginci çekiyorlar da...
Mesela ben Cansel Elçin’in hangi parayla Kampüste Çıplak Ayaklar’ı çektiğini gerçekten merak ediyorum.
Haluk Piyes, Kanımdaki Barut’u çekmek için parayı nereden buldu acaba?..
Kendi paraları yoksa işin içinde, yapımcıları nasıl ikna ettiklerine de şaşırıyorum, bu da büyük başarı...
Film çekeceğim diye Uğur Yücel gibi usta bir oyuncu bile battı. Gencecik oyuncular bu işe nasıl kalkışıyor çözmüş değilim.
Emre Altuğ’un filmine para koyup kâr bekleyen yapımcılar gibi çok örnek var demek ki...
Aşağıdaki tabloya bakın ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Sinema sezonu başlayalı 3 hafta oldu, 100 bin gişeyi yakalayan film yok daha ortada.
Bırakın 100 bini, çoğu 50 bini göremez, hafta sonu açılış gişesi 2 bin 3 bin olan film nasıl 50 bin seyirciye ulaşsın...
Bu sezon 70 film gösterilecek olmasına seviniyor herkes... İyi de bu filmlerin 50’si zarar edecek, 10’u kendini kurtarır, ancak geri kalan 10’u kâr edecek...
Tamam bu kadar film çekilmesi sevindirici...
Yeşilçam’ın yeniden ayağa kalkması güzel...
Gençlerin film çekeceği ortamı bulması iyi...
Hepsi iyi hoş da, biraz da hesap kitap bilmek gerekmiyor mu bu iş için?..
Talu torpili mi?
Habertürk, Can Dündar’ın Bebek’te yakalanma görüntülerini yayınladı...
Bu işte gazeteci dayanışması yok, ünlülerin kaçamakları nasıl haber oluyorsa gazetecilerin de olur diyerek.
Bu da bir prensip...
Peki Can Dündar’ı basan Habertürk, Defne Samyeli’yle evli olan Eren Talu’nun kaçamağını neden görmedi.
Bütün gazeteler haber yaparken, Habertürk kendi yazarları Umur Talu’nun akrabası olduğu için Eren Talu’nun kaçamağını görmezden gelmiş olmasın sakın?..
Hani bu işte gazeteci dayanışması yoktu?..
Şimdi Eren Talu’ya Umur Talu nedeniyle yapılan torpile ne diyeceğiz?..
Not 1: Basılma görüntüleri çekilmeden bir hafta önce Habertürk’ten gelen 1 milyon dolarlık transfer teklifine evet dese Can Dündar’ın ‘su samuru’nu da asla göremezdik zaten...
Not 2: Eren Talu da Umur Talu da Recaizade Mahmut Ekrem’in ünlü torunları arasındadır. Ailenin çoğu gibi Eren ve Umur Talu da Mekteb-i Sultani’den, yani Galatasaraylı’dır...
Paylaş