İşte o gün tamamen tesadüfen bir süredir Sofa Hotel’de kalmaya başladığını öğrendim.
Bomba da peşinden geldi;
Meğer Ayşe de Sofa Otel’e yerleşmiş.
Ayrı ayrı odalarda kalacak halleri yok, genişçe bir suitte birlikte kalıyorlarmış.
Bir süre önce bu ilişkinin bittiğini Ayşe köşesinden bile duyurmuştu.
Anlaşılan şehrin göbeğinde Nişantaşı’nda ama herkesten gizli saklı yeniden başlamış bu aşk.
Sordum; doğruymuş...
Kimin "Yeniden deneyelim" dediği konusunda bir bilgiye ulaşamadım ama Okan da Ayşe de bir araya gelmekten son derece mutluymuş.
İkinci denemeden ne sonuç çıkar bilmiyorum, inşallah Sofa Hotel’den Doğan Apartmanı’na taşınmayı başarırlar...
Bisiklet turu 109 ülkede yayınlandı
Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu bu yıl çok daha iyi bir organizasyonla büyük ses getirdi, TRT çok güzel çekimlerle yarışı aktarıyor...
"Kızkulesi’nden Kızıl Kule’ye pedal pedal Türkiye" sloganıyla yapılan yarış, İstanbul’dan başlayıp Alanya’ya uzanıyor.
1903’ten bu yana yapılan ve bisiklet sporunun en önemli yarışı olan Fransa Bisiklet Turu’nun, Avrupa’da nasıl ses getirdiğini yıllardır görüyoruz.
Bu yıl 44’üncüsü düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu da benzer bir şekilde prestijli olma yolunda hızla ilerliyor.
Türk basını bu yıl her zamankinden daha fazla ilgilendi yarışlarla.
Avrupa ve dünyada da daha çok ses getirdi, tam 109 ülke Türkiye’nin en güzel sahil şeridini en güzel çekimlerle gördü.
Başta Eurosport olmak üzere pek çok spor kanalı yarışları canlı yayınlarken 109 ülke içinde bazıları da banttan verdiler yarışları.
Bizde yarışı canlı yayınlayan TRT2 ve TRT INT dışında haber kanalları da bazı parkurlardan canlı yayınlar yaptı.
Haber bültenleri konuyla yakından ilgilendi.
Türkiye’deki bisiklet sporu ve ülke tanıtımı için çok önemli bir organizasyon gerçekleştirildi.
Umarım önümüzdeki yıl medyanın ilgisi artarak devam eder.
Başta Türkiye Bisiklet Federasyonu olmak üzere emeği geçen herkese tebrikler.
Alıngan seksi hemşireler
Meslek gruplarının dizilere, reklamlara refleks olarak anında tepki göstermelerine alışığız artık...
Bu ülkede kapıcılara, hamamcılara laf söylenmeyeceğini çoktan öğrendik.
Çobanlar da Aysun Kayacı’ya dava açtılar ki, artık onlar da imtiyazlı grup sayılırlar.
Benzer bir hassasiyet hemşirelerde de var. Ne zaman "seksi hemşire" figürü bir yerlerde gözükse hemen ayağa kalkıyorlar. Bu kez de Vestel’in Müslüm Gürses’li son reklam filminde yer alan Doktor V, Hemşire V’ye kızmışlar.
Biraz cilveli bir hemşire olduğu için kızıyorlar, "Hemşireler rencide edildi" diyorlar. Açıklamada sadece reklam filminde değil, köşe yazılarında çıkan hemşire fıkralarına, hemşireli karikatürlere de itiraz ediyorlar.
Bence biraz fazla alınganlık yapıyorlar.
Hemşire figürü erkek egemen toplumda yıllardır cinsel çağrışımlarla birlikte anıldı... Tıpkı hostesler gibi...
Ama sadece kadınlar değil, bu durumdan muzdarip erkek meslek grupları da var; pilotlar, polisler, itfaiyeciler, gemiciler, doktorlar gibi.
Üniforma fetişizmi diye bir şey var hayatta.
Ne yazık ki hemşireler de bu fetişizmin kurbanı. Asıl suçlu Hemşire V değil anlayacağınız...