Paylaş
Resepsiyondaki görevliler, “Burası Türk oteli” deyince şaşırdım.
10 dakika sonra tesadüfen Ferit Şahenk’i terasta otel yöneticileriyle otururken görünce şaşkınlığım daha da arttı...
Birlikte bir kahve içtik. Yat limanından sonra Yunanistan’daki ikinci büyük yatırımı bu Doğuş Grubu’nun...
Bir süre sonra yanımıza Doğuş Grubu’nun CEO’su Hüsnü Akhan da geldi.
Four Seasons grubuyla saatler süren bir toplantıdan çıkmıştı.
Bir süre sonra oteli kapatacaklarmış...
Ve büyük bir renovasyona gireceklermiş.
Otelin içini dışını yenileyecekler, arkadaki geniş araziye 12 lüks villa koyacaklar ve ortaya Yunanistan’ın en güzel otelini çıkaracaklarmış.
Buranın işletmesini de Four Seasons grubuna vereceklermiş.
Hüsnü Bey’in anlattıkları sonrasında gözümde dört dörtlük bir tesis canlandı.
Çünkü sözünü ettiğim otel zaten bu haliyle bile Atina’nın en zenginlerinin, sanatçılarının, elitlerinin gelip denize girdiği, hafta sonları kaçtığı bir yermiş...
Masmavi deniziyle kendine ait müthiş bir koyu var...
Koyun diğer tarafında partilerin yapıldığı yine tesis arazisi içinde bir mekan bulunuyor;
“Buranın işletmesini bizim Pozitif’e vermeyi hayal ediyoruz” dedi Ferit Bey...
Gerçek olur da Pozitif de buraya girerse, düzenleyeceği partiler ve konserlerle burayı sadece Yunanistan’ın değil eğlence-tatil rotası olarak Avrupa’nın çekim merkezi haline getirir.
Astir Otel’de iki gün, bir gece kaldım. Despina Vandi’yle bu otelde buluştum.
Şimdiden burayı keşfeden birkaç Türk müşteriye rastladım, Yunan zenginler ağırlıktaydı...
Bu sezon sonunda yenilenme için 1,5 sezon kadar kapalı kalacakmış tesis...
Sonrasında Yunanistan’da ortaya çıkacak etkileyici tablonun bir Türk yatırımı olmasından gurur duyuyor insan...
Despina’yla neden buluştum...
Atina’da Türk otelinde Yunanistan’ın en önemli şarkıcısı Despina Vandi’yle buluşmamın bir nedeni vardı...
Despina Vandi ilk kez İstanbul’a gelecek ve 25 Eylül’de Ziynet Sali’yle birlikte bir konser verecek...
Ziynet Sali’yle birlikte gittik Atina’ya ve Despina Vandi’yle buluştuk.
İkili 25 Eylül’ün ilk provasını yaptı.
Bu buluşmanın detaylarını cumartesi gününe yazacağım...
Sonbahar...
* Yoldaki su birikintilerine eğlenerek basıyorsan...
* Üzerine bir duygusallık çöküyorsa...
* Sahil kenarı yerine, cam kenarına kuruluyorsan...
* Hep hüzünlü, hep yalnız, hep kırılmış hissediyorsan...
* Güneş yerine yağmura aşık oluyorsan...
* Aylardan ekim, ben yine tekim diyorsan...
* Geceleri pike yerine hafif yorgan çekiyorsan üzerine...
Sonbahar gelmiş demektir...
Tarkan’ı izlemiş kadar olduk...
Tarkan bir haftadır Harbiye Açıkhava’da, yeni bir rekora gidiyor.
Her gece tıklım tıklım bir kalabalığa konser veriyor.
Üzgünüm, bunu başarabilecek bir ikinci kişi daha yok pop piyasasında...
Tarkan konser verdikçe sosyal medya da yıkılıyor.
Ünlüsü, ünsüzü herkes konserden fotoğraflar, videolar paylaşıyor.
Instagram’ı, Twitter’ı, Facebook’u, Vine’ı Tarkan videolarından geçilmiyor.
Açıkhava’da henüz izlemedim ama Tarkan konserine gitmiş kadar oldum.
O kadar çok video izledim ki repartuvarını bile söyleyebilirim şu an...
Ama hiçbir şey Tarkan’ı canlı izlemenin yerini tutmaz.
Daha yeni Monaco’da izlemiş olsam bile, ya bu akşam ya da yarın yine Açıkhava’da olacağım...
Beyaz Türkler’in aklındakini söyledi...
“Hayatıma kesinlikle Türkiye’de devam etmeyi düşünmüyorum.
35’inden sonra kendimi yurt dışında görüyorum.
Daha medeni bir yerde yaşamayı düşünüyorum. Çocuklarımı Türkiye’de mi büyüteceğim...”
Güzel Köylü dizisinin oyuncusu Su Kutlu’nun söyledikleri aslında Beyaz Türkler’in özellikle son iki seçim mağlubiyetinden sonra sıkça dile getirdikleri bir şey...
Yüksek sesle söylemeseler de özellikle kendini yenilmiş hissedenlerin son dönemde konuştukları şey hep aynı:
Yurt dışında ev almak... Bir ayağının yurt dışında olması...
Ülkeyi yönetenlerin yapması gereken en önemli şey, Su Kutlu gibi düşünen geniş kitlelerin üzerindeki bu kara kış iklimini dağıtmak...
Yoyo’ya bir eksi...
Yoyo, şehir içinde günlük, saatlik çok hızlı bir şekilde otomobil kiralama şirketinin adı...
Daha önce kiraladığım Smart deneyimini yazmıştım...
Zaman zaman hâlâ araç kiralıyorum oradan...
Hızlı olmaları, kolay sistemleri ne kadar artı puansa da, bir eksi vermeliyim Yoyo’ya...
Neden mi?
Araçlara çocuk koltuğu koymadıkları, bu hizmeti vermedikleri... Çocuklu anne-babaları düşünmedikleri için...
Çocukla bir yere gidecekseniz Yoyo’dan araç kiralayamazsınız!
Bu kadar modern hizmete bu kadar çağ dışı bir anlayış yakışmıyor.
Paylaş