Paylaş
Ancak dün THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, “Yeni havalimanı bitince, Atatürk Havalimanı kapanacak. Çünkü aynı hava sahası içindeler. Bu tehlikeli” açıklamasını yaptı.
Peki kapandıktan sonra toplam 11 milyon 650 bin metrekarelik bu alan ne olacak?
Şehrin en güzel yerlerinden birinde, güneyde Marmara Denizi’nden, kuzeyde D100 karayoluna uzanan devasa bir arazi ortaya çıkacak.
Bu alana ne yapılacak?
Ne olur yine AVM, rezidans falan demeyin...
Bıktık artık AVM’den, rezidanstan...
Şehir planlamacılarıyla masaya oturulsa, 11 milyon 650 bin metrekarelik bu alan uzmanlar tarafından planlansa...
O alan yeşillendirilse, kocaman bir şehir parkı yaratılsa...
Ne acı, bunları söylerken bile inanamıyorum böyle bir şey olabileceğine...
Oradaki rant bırakılıp, park yapılır mı hiç!
Mecidiyeköy’deki Ali Sami Yen’in yerine de şehir parkı demiştik, bakın 3-5 yılda gökdelenler yükseldi...
Atatürk Havalimanı da aynı kaderi mi paylaşacak?
Bu arada Atatürk Havalimanı kapanınca İstanbul’da adı Atatürk olan bir havalimanı kalmamış olacak.
Kuzeyde yapımı süren yeni havalimanına RTE adı verileceğini daha önce açıklamıştı Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan...
Ama o zaman Atatürk Havalimanı’nın hizmet vermeye devam edeceği söyleniyordu.
Madem artık Yeşilköy’dekinin kapanmasına karar verildi, Atatürk Havalimanı adını neden yapımı süren havalimanına taşımıyoruz?
Bülent Ersoy’un kaç iş makinesi var?
Bülent Ersoy’un iş makineleri ve vinçleri olduğu bir şehir efsanesi gibi söylenir durur...
Geçenlerde Hürriyet’te, Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği Başkanı Halil Tamer Öztoygar’ın açıklaması vardı...
İşin en yetkili ağzı bile, “Bülent Ersoy’un yatırımcılığı bir şehir efsanesi değil. Bu aralar hiç duymadım ama geçmişte özellikle bir firmadan alım yapmayı tercih ettiği sektörde biliniyordu” deyince konuyu Bülent Ersoy’a sormaya karar verdim.
Bülent Ersoy’u geçen gün görünce doğrudan sordum:
- Bülent Hanım şu iş makineleri meselesi nedir? Bu doğru mu yoksa yıllardır söylenen bir şehir efsanesi mi?
- Ayol nereden çıkardın bunu şimdi?
- Kanal İstanbul ve üçüncü havalimanı yatırımları size yarayacakmış, öyle diyorlar. İş makinelerinizi kiralayacakmışsınız...
- Onu bilmem de, iş makinelerimin olduğu, bu alana yatırım yaptığım doğrudur.
- 22 tane kule vincinizin, onlarca iş makinenenizin olduğu söyleniyor.
- (Kulakları çınlatan meşhur kahkahasını attıktan sonra) Yok daha neler, işte bunu abartmışlar...
- Kaç tane iş makineniz var peki?
- 6-7 tanedir... Fazlası şehir efsanesidir...
Tezgahtar Ozan
Ozan Güven’in Nişantaşı’nda açtığı ikinci ayakkabı dükkanından gelen görüntülere şaşırıyorum.
Müşterileriyle bizzat ilgileniyor, ayakkabıları kendi denetiyor, yerlere eğiliyor kalkıyor...
Hani Ozan’ın cool hallerinden hiç beklenmeyecek bir performans...
Genelde ünlüler bir işe yatırım yapar ama onu sadece yatırım olarak görür, dükkana uğramaz, uğrasa bile Ozan gibi emek harcamaz.
Ozan ise patron değil tezgahtar gibi çalışıyor dükkanında...
Vallahi helal olsun, hiç gocunmadan mesleğiyle ilgisi olmayan bu işi şevkle yapıyor...
Karadenizliler’in “Teknen varsa kıçında, işin varsa başında duracaksın” deyişini kanıtlıyor Ozan...
15 yıl sonra televizyon ölecek
Televizyonun 15 yıllık ömrü kaldı...
Bugün bildiğimiz, izlediğimiz geleneksel televizyon yayıncılığının 2030 yılında biteceği ve klasik televizyonculuğun teknolojik evrimin kurbanı olacağı söyleniyor.
Tabii bunu söyleyen Netflix’in CEO’su Reed Hastings...
Dünyanın en büyük online yayın kuruluşu Netflix, dizileri, şovları istediğin saatte istediğin şekilde izleyebileceğin bir platform...
Önce Amerika’nın en büyük DVD kiralama şirketi Blockbuster’ı iflasa sürüklediler, şimdi HBO, Showtime gibi kanalların ciddi rakibi oldular...
Üstelik sadece taşıyıcı değil, kendilerine ait içerik de üreterek geleneksel televizyonculuğun en büyük tehdidi oldular...
Netflix’in ilk çektiği diziler House of Cards ve Orange Is the New Black’in gördüğü büyük ilgi geleneksel televizyonculuğun korkulu rüyası oldu.
Netflix geçen yıl Türkiye’ye de girmek istemiş ancak piyasanın hazır olmadığını düşünerek şimdilik geri çekilmişti...
İşte geleneksel televizyonculuğun 2030 yılında son bulacağını söyleyen, bu şirketin CEO’su Reed Hastings...
Benzer açıklamaları yıllardır yapıyor...
“At gibi düşünün... Önceden herkes ulaşım için atları kullanırdı, ta ki otomobil yaygınlaşana kadar” diyor.
“İnternet, gazeteleri öldürecek” deniyor ya, bana kalırsa gazetelerden önce televizyonları öldürecek...
Karadayı’yı, Kurtlar Vadisi’ni, Paramparça’yı izlemek için televizyonun karşısında belli bir gün ve belli bir saati beklemek size bile şimdiden saçma gelmeye başlamadı mı?
Parasını veririm, istediğim saatte, istediğim şekilde izlerim.
İşte televizyonculuk buna dönecek.
Buna ayak uyduran bugünün kanalları ayakta duracak, ayak uyduramayanlar tarih olacak.
İçerik her zamankinden daha fazla kral olacak...
Paylaş