Asıl suç, nefret suçunu haber yapan medyada...

Televizyon haberciliğinin hala en sık başvurduğu yöntemlerden biridir bu...
Şimdi yazılı, görsel ve internet medyasının bütün yöneticilerine soruyorum: Muhabirinizi gönderip Milli Takım’la ilgili sokak röportajı yaptırsanız...
Vatandaşın biri de kalkıp Fatih Terim’in anne karnındaki torunuyla ilgili abuk sabuk laflar söylese bunu yayınlar mısınız yayınlamazsınız?
Bu deli saçması laflarda haber değeri olduğunu düşünüp gazetenize basar, televizyon ya da internetinizde manşetlere çeker misiniz?
Adım gibi biliyorum ki Türk medyasının hiçbir yöneticisi yapmaz bunu...
Hem aptalca bir sözün gram haber değeri olmadığı için, hem medya etiğine uymadığı için...
Hem de suç olduğu için...
Peki aynı laf sosyal medyada bir kendini bilmez tarafından yazılınca nasıl oluyor da gazetelerde, internetlerde, televizyonlarda haber oluyor?
Neden sosyal medyada yazılan her şeye haber değeri var gözüyle bakıyoruz...
Bakın günlerdir koca bir ülke, Buse Terim’in karnındaki bebeğine yöneltilen insanlık dışı lafları tartışıyor...
Oysa sosyal medyada bunu yazan sadece iki-üç manyak...
Belki şöhret olmak istiyorlar, belki takipçi sayısını artırmak, belki gerçekten psikopatlar...
Sosyal medyada her konuda böyle bir kaç delinin çıktığını hepimiz biliyoruz artık...
Öyleyse neden ısrarla medya bu nefret suçu işleyenlerin suçlarına ortak olmaya devam ediyor...
Nasıl muhabirinin getirdiği sokak röportajında nefret suçunu görmezden geliyorsan, sosyal medyada bu suçu işleyeni de görmezden geleceksin arkadaş...
Muhatabı dava açar, ceza alırsa haberini yapar geçersin...
Ama nefret söylemlerini manşetlere çıkarmak suça ortak olmaktır...
Türk medyası bunu yaptığı sürece de sosyal medyada hakaret, küfür edenlerin, insanlık suçu işleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor...
Sosyal medyada Buse Terim’e laf edenler eminim gündemi nasıl belirledik diye kıs kıs gülüyorlardır...
Yapmayın dostlar, yapmayın artık...
Asıl suçun, nefret suçlarını haber yapan medyada olduğunu görün...

Cihangir’de mahalle baskısı varmış

Cihangir Firuzağa’dan yeni bir Kabataş yalanı çıkarmaya çalışanlar şimdi de yıllardır semtte oturanlara mahalle baskısı olduğunu iddia ediyor...
Galataport’un süren inşaatı ve yeni açılan mekanlarla birlikte rant artmış, bölgede yaşayan mahalleli de evlerini terk etsin diye bu tür provokasyonlar çıkartılıyormuş...
Kusura bakmayın da iki çocuğumla yaşıyorum ben yıllardır o semtte...
Zaman zaman ben de şikayetlerimi yazıyorum, kaldırımlardan, gürültüden...
Ama buradan hareketle semtin sakinlerine mahalle baskısı uygulanıyor demek düpedüz yalanın daniskası...
O kafeler, eğlence merkezleri sayesinde durumdan şikayetçi olduğu söylenen mahalle halkının evleri de 1’e 10 değer kazandı...
İsteyen evini satar gider, isteyen oturmaya devam eder...
İsteyen de sürekli artan rakamlarla evini kiraya verir...
Kim kimi evinden zorla çıkarmaya kalkmış, kim kime mahalle baskısı kurmuş bana bir tane örnek gösteremezsiniz...
Geçenlerde tek başına yaşayan bir yaşlı amcamız evinde rahatsızlandı, mahalle esnafıyla birlikte ilk yardımına koşan o içki içiyor diye dükkanları basılan insanlardı...
Cihangir dışarıdan ne kadar eğlencenin tavan yaptığı yer gibi görünse gerçek mahalle hasletlerini kaybetmemiş bir semttir.
Ne kadar yalan haber yapsanız da bu ahengi bozamazsınız...

İzmit Osmangazi köprüsü 90 lira...

İzmit Osmangazi Köprüsü’nün fiyatının 90 lira olabileceği açıklandı...
İlk söylenen köprü geçiş fiyatı 121 liraydı...
Kamuoyunda oluşan çok pahalı tepkisinden sonra geçiş ücretinin revize edileceği söylenmişti zaten...
Şimdi 90 lira olacağı, 30 Haziran’da açılacak köprüden bayram boyunca bedava geçileceği söyleniyor...
Dolara endeksli sürekli zamlanmazsa 90 lira iyi fiyat gözüküyor...
Aynı yeri arabalı vapurla geçmek 60 lira...
Tabii köprü sonrası Eskihisar-Topçular arabalı vapur fiyatları da ciddi şekilde ucuzlayacaktır...

Kerem’i beklerken Nejat geldi...

Serenay Sarıkaya önümüzdeki sinema sezonun en gözde ismi olacak gözüküyor...
Kerem Bürsin’le birlikte oynayacağı BKM yapımı ilk filminin provalarına geçen yıl başlanmış, filmin senaryosu üzerine çalışmalar sürüyordu...
Filmin yönetmeni, kaba hikayesi bile gazetelere haber olmuştu...
Ancak dün sürpriz bir gelişme oldu. TAFF, yeni sezon filmleri arasında Serenay Sarıkaya’nın Nejat İşler’le birlikte oynayacağı filmi de açıkladı...
Serenay ve Nejat’ın set fotoğrafları paylaşıldı, filmin adının “İkimizin Yerine” olacağı duyuruldu...
Yani sinema seyircisi Serenay’ın yanında Kerem’i beklerken Nejat’ı buldu...
Serenay’ın Kerem Bürsin’le oynayacağı filmin de çalışmalarının sürdüğünü öğrendim...
Görünen o ki Serenay bu sezonu sinema açısından verimli geçirecek...