Asansörler nasıl denetleniyor?

Harika bir uygulama değil mi?
Harika...
4 yıl önce başladı bu uygulama.
Asansör boşluğundan anten kabloları geçtiği, güvenlik açısından riskli olduğu için “3 ay içinde bakımını yaptırmazsanız mühürleyeceğiz” dediler.
Biz de hemen apartmanda para topladık, 4 yıl önce 12 bin lira vererek asansörü baştan aşağı yenilettik.
O günden beri her sene periyodik muayeneye geliyorlar.
Bu da harika, yetkililere teşekkür ediyorum can güvenliğimizi düşündükleri için.
Geçen gün baktım yine iki genç teknisyen arkadaş asansör denetimi için gelmiş.
Bir önceki yıl 240 lira vermiştik denetime, bu sefer 350 lira ödedik.
Genç arkadaşları görünce dayanamadım, “Bu asansörleri neye göre denetliyorsunuz?” diye.
“Belediye’nin verdiği listeye göre” dediler.
“Bu belediyede bir tek bizim apartman mı kayıtlı” dedim. Çünkü benim oturduğum sokakta neredeyse tüm apartmanların asansörü var ama sadece bizim ve sokağın başındaki bir apartmanın asansörü denetleniyor her sene.
“Doğru” dediler, “Bir Deniz Apartmanı’na geliyoruz bu sokakta, bir de size...”
Peki neden? Belediye’de bu apartmanlar kayıtlı.
“Bu konuda çok şikayet alıyoruz. Gaziosmanpaşa’yı da bizim şirket denetliyor, orada da aynı sorun var” dedi teknisyen arkadaşlar.
Şimdi Beyoğlu’nda yeni başkanımız Haydar Ali Yıldız’a soruyorum:
Böyle bir şey nasıl olabilir Sayın Başkan?
Neden hep asansörleri yenilenmiş aynı apartmanlar denetleniyor da, belki de asansörü sallanmakta olan diğer apartmanlara bakılmıyor?
Sakın yanlış anlaşılmasın, biz neden her sene denetleniyoruz diye şikayet etmiyorum.
Bir kere daha teşekkür ediyorum bu sıkı denetim için. Çok güzel bir uygulama.
Ama neden 20 apartmanın olduğu sokakta sadece hep aynı, asansörü yenilenmiş iki apartman?
Mesela benim Cihangir’de girip çıktığım bir-iki bina var, asansörleri resmen dökülüyor ama kimsenin denetlediği yok.
Bizim gıcır gıcır asansöre ise sektirmeden her sene bakıyorlar.
Bu işte bir yanlışlık yok mu?

Sabahın köründe gördüğüm Fikret Orman

4-5 gün önce Arnavutköy’de sabahın köründe Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ı gördüm.
Çocuğu okula bırakmıştık eşimle, dönüşte bir kafeye oturup kahve içelim dedik.
Bir baktım Fikret Orman, sevgilisi Tuğba Coşkun’la yan yana oturuyor.
Sabah sabah şansa bak, gazeteciye yakalandık diye düşündüğünden eminim.
Başkan müslisini yedi, Tuğba üstüne eşofmanları çekmiş, sahilde yürüyüşe çıkmaya hazırdı zaten.
Selamlaştık, merhabalaştık, hâl hatır sorduk, o kadar...
O sabah Fikret Orman’ı o kadar keyifsiz gördüm ki, hatta arkalarından eşime bile söyledim; “Başkan’ın morali bir şeylere bozuk herhalde” diye.
O gülen, şakalaşan, dinamik, esprili halinden eser yoktu.
Nedeni bir hafta geçmeden ortaya çıktı işte; istifa etti, başkanlık koltuğunu bıraktı Fikret Orman.
Beşiktaş taraftarı büyük haksızlık yaptı Başkan’a.
Taraftar gruplarına prim vermedi, işler kötü gidince de küfür kıyamet, yemediği hakaret kalmadı...
Hiçbir şey sağlığından, keyfinden, hayata pozitif bakışından önemli değil Başkan.
Koltuğu bıraktın ama eminim o sabahki gibi neşesiz görmeyeceğiz artık seni.
Bu arada istifa müessesesini hepimize hatırlattığın için de teşekkür ederiz.

Adriana’yla ilgili şunlar olabilir

Adriana Lima’nın Metin Hara’dan sonra birlikte olduğu ikinci Türk sevgilisi iş insanı Emir Uyar’la da ilişkisi bitmiş.
Dikkat diyorum, şu saatten sonra her an şunlarla karşılaşabiliriz:
◊ Adriana Lima-Nihat Doğan aşkı yaşanabilir...
◊ Yeni sevgilisiyle İlker Ayrık’ın “Yaparsın Aşkım” programına katılabilir...
◊ Metin Hara “belki bir şans daha” diyerek like işine yüklenebilir...
◊ Adriana, bizim Güzin Abla’ya mektup yazarak “Bu Türk erkekleri neden böyle” diye akıl danışabilir...