Eğer 14 yaşındaki bir kız çocuğuna yapılan cinsel taciz hiçbir şey olmamış gibi geçiştirilse...
Hüseyin Üzmez’in aymazlığına tepki gösterilmese...
Eşinin pişkinliğine kadınlar itiraz etmese...
İnsanlığımızdan çıkıp, tarih önünde hepimiz suçlu olacaktık.
Medya halkın duyarlılığını manşetlere taşıyarak bu konuda inanılmaz bir duyarlılık gösterdi, göstermeye de devam ediyor.
Adli Tıp raporu tartışılıyor, bu raporu verenler eleştiriliyor, davanın yeniden görülmesi isteniyor, 14 yaşındaki bir kız çocuğuna herkes sahip çıkıyor...
En başta da medya...
Yeni Şafak’ın "Utanmaz adam" manşetini atması da, diğer gazetelerin işin peşini bırakmaması da, köşe yazarlarının tepkisi de kocaman bir alkışı hakediyor.
Bu tür durumlarda mesleğimle gurur duyuyorum.
İyi ki medya var diyorum...
İyi ki de bu işi yapıyorum...
Sinema eleştirmenleri
Mustafa’yı izlemedi mi?
Mustafa filmini herkesten önce sinema eleştirmenleri izledi, pek çok filmi olduğu gibi.
Filmlerin ilk gösterimleri sinema eleştirmenlerine yapılır ki, filmin vizyona girdiği hafta sonuna yazılarını yetiştirebilsinler diye...
Mustafa’da meğer ne çok tartışılacak şey varmış.
Ne zaman filmin galası yapıldı, film bütün salonlarda gösterime girdi bu tartışmalı konulardan haberdar olduk.
Oysa sinema eleştirmenleri Mustafa’yı, Altın Portakal’da izlediler.
Peki filmdeki çuvalla tartışmayı neden görmediler.
Sinema eleştirmenleri bu tartışmalar bizi ilgilendirmez diye mi perdeye baktı yoksa perdeye hiç mi bakmadılar merak ettim...
İlk onlardan duymamız gerekirken bu tartışmaları, topa en son giren onlar oldular.
Sinema eleştirmenleri habercilik konusunda reflekslerini geliştirmeli...
Rugby kaskı takan paparazzi
Biliyorum ondan pek çok sanatçı nefret ediyor.Onun adı geçtiğinde tüyleri diken diken oluyor, hani fırsat bulsalar bir kaşık suda boğacaklar.
Hepsinin de onunla ilgili bir anısı var.
Geçen gün Ata Demirer anlatıyordu;
"Gece evin önündeki çam ağacının arkasına saklanmış, hayalet gibi karşıma bir çıktı kalpten ölüyordum" diye...