Aleviler tiyatro yakar mı

Oyun ne anlatıyor?

Biraz da müstehcen bir şekilde, bakireliğini kaybetmiş bir Alevi kızın, Sivaslı Alevi bir adamla evlendirilme aşamasında duyduğu endişeleri...

Aleviler de, “Neden karakterin Sivaslı ve Alevi olmasına bu kadar vurgu yapılıyor” diye kızıyorlar.

Yalnız da değilller üstelik.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Sanat Danışmanı Kenan Işık da aynı şekilde düşünüyor.
“Oyunu faşizanca, itici, belli kesimleri rencide edici buldum” diyor.

Oyunu izlemediğimden bilmiyorum ancak tiyatro kulislerinde, bazı seyircilerin fuayedeki not defterine oyunu müstehcen bulduğunu yazmasıyla her şeyin başladığı söyleniyor.

Yani gerçekten Aleviler’in tepkisi yüzünden mi yasaklanıyor Yedi Tepeli Aşk yoksa müstehcen olduğu için mi?..

Peki Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya’nın sözlerine ne demeli?

Alkaya diyor ki;

“Hayatta en son düşüneceğim şey sansür ama Alevi toplumunun tepkisi beni ürkütüyor. Bu ülkede tiyatrolar yakıldı. Fatih tiyatromuz 1978’de bombalandı. Doğrusunu söylemek gerekirse, güvenlik endişesi duymaya başladım.”

Asıl oyunda yer alan Alevilik değil, Alkaya’nın bu sözleri Alevileri incitecek türden...

Nerede görülmüş Alevilerin sanat düşmanlığı yaptığı, tiyatro yaktığı, oyun bastığı.

Yaksalardı zamanında Star televizyonunu yakarlardı, oysa onlar sadece demokratik bir baskıyla Güner Ümit’i ekrandan uzaklaştırdılar.

Tam aksine Aleviler yakan değil yakılandır bu ülkede, Madımak’ta olduğu gibi...

Dolayısıyla Alkaya’nın güvenlik endişesi duymasına gerek yok.

Oyunda gerçekten rencide edici bir durum varsa buna tiyatro yakmadan, şiddete başvurmadan tepki göstermeyi Aleviler çok iyi bilir.

Aleviler üzerinden müstehcenliği yasaklamak gibi bir durum olup olmadığını da en iyi onlar süzer...

Doğal Gaf Müdürü

Bazı manşetler vardır, yaşanan olayın simgesi haline dönüşür.

Geçen hafta Ankara’da doğalgazdan 7 gencin öldüğü olayda da aynen öyle oldu.

Başkent Doğalgaz Dağıtım Genel Müdürü Veysel Karani Demir’in patavatsız açıklamaları üzerine Hürriyet’in attığı Doğal Gaf Müdürü manşeti, herkesin derdine tercüman oldu, genel müdürün istifasına giden yolu açtı.

Sonraki günlerde pek çok gazete ve televizyon Doğal Gaf Müdürü olarak söz etti Veysel Karani Demir’den, Hürriyet’in manşeti günlerce tedavülde kaldı, herkesin ortak kullanımına girdi.

Yıllar sonra bu olayla ilgili de hep o manşet hatırlanacak.

Doğru manşetin ne kadar etkili olduğunu gösteren çarpıcı bir örnekti.

Kan kokan Bülent Ersoy

Modacı Karl Lagerfeld üzerine yapılmış Lagerfeld Confidential’ı (Lagerfeld Sırları) izledikten sonra hayran olmuştum bu dahi Alman’a...

Bir elbiseyi hazırlamasına, fotoğrafçılık merakına, resim çalışmalarına, kitap koleksiyonuna, ana dili gibi dört dil bilmesine... Yaşlanırken saçlarına düşen aklar gözükmesin diye, genç yaşından itibaren talk pudrasıyla saçlarını beyazlatmasına...

Tasarımlarında kürk kullandığını da biliyordum da bu kadar açık taraf olmasını beklemiyordum.

75 yaşındaki modacı; “Kimse kürk giymesin demiyorum.

Bu bir endüstri ve bundan birçok aile ekmek yiyor. Hem biz kürklü ’canavarları’ öldürmezsek, onlar bizi öldürür” diyerek hayvan katliamına açıkça arka çıktı.

Karl amca, zavallı tilki, çinçilya, vizon ya da minkinin bizi nasıl öldüreceğini düşündü anlamadım...

Ormanlık alanda yaşıyor olmalı.

İşin ilginci bir vejetaryen Lagerfeld, asla et yemiyor ve kendisi asla kürk giymiyor. Ama kendi sektörü için, “hayvanları kesin biçin” laflarını ediyor.

Asıl kürkü satın alıp giyenleri sorgulamak gerekmiyor mu?

Kürke Hayır Platformu, 2008’in Kan Kokan Ünlüleri anketi yapıyor.

Adaylar arasında Gönül Yazar, Şebnem Schaefer, Bülent Ersoy ve Gülşen var.

Ankette Bülent Ersoy uzak ara yapmış durumda...