Paylaş
Her gittiğimde daha da kötüleşmiş görüyorum ilçeyi...
Türkiye’nin en cazip turizm merkezlerinden biri ileriye gideceğine, her sene daha da beter oluyor.
Sonra neden Türkler, Yunan adalarına gidiyor...
Gider tabii, sen güzelim ilçeye çivi çakmazsan, başıboş bırakırsan, herkes kafasına göre takılırsa, millet Yunan adasına da gider...
Çit yüzünden kebapçı basmaya da...
Fatih Terim’le Yüzevler Kebap’ın sahibi Selahattin Aydoğdu arasındaki kavgada her şey konuşuldu, bir tek Belediye’nin sorumluluğu konuşulmadı...
İki komşu dükkan arasında sürtüşmeye neden olan çit kavgasının, paravan tartışmasının muhatabı, çözüm mercii kimdir?
Zabıta... Gelir “Sen buraya bunu koyamazsın, şuraya koyarsın, şunu şu kadar yapabilirsin” der mekan sahibine, olur biter...
Ama neredeeee? Alaçatı’da ara ki bir zabıta, ara ki iş bitirecek bir yerel yönetim bulasın...
Bugüne kadar her hafta bir kebapçı baskını olmaması, silahların çekilip mekan sahiplerinin birbirine girmemesi mucize...
İlçenin en meşhur, en kalabalık, daracık Kemalpaşa Caddesi’nin halini görmeniz lazım...
Mekanlar dışarıya masa atma konusunda birbiriyle yarışıyorlar; o bir sıra koyarsa ben iki sıra koyarım...
Sonunda yolda iki kişinin zor geçeceği kadar yer kalmış.
Davul zurnayla müzik yapıyor adam caddenin ortasında; güm güm davula vuruyor...
Kulüp var caddenin ortasında, millet duvarın üzerinde dans ediyor, alttaki masalara düştü düşecekler...
Ses sonuna kadar açık, bangır bangır eğlence...
Port tarafına geçtim, saat 04.00’lere kadar köyün içinde saygısızca müzik sürüyor.
Dönüp bakan, karışan, soran, hop ne yapıyorsunuz siz diyen yok!
Tam bir başıboşluk hakim Alaçatı’ya...
Alaçatı’yı 2004’ten bu yana yöneten Başkan Muhittin Dalgıç, olaya el koymak için daha ne bekliyorsunuz?
Fatih Terim bile mekan bastı, daha ne olsun istiyorsunuz?
Gidin otelcilerle konuşun nasıl kan ağlıyorlar... Esnaf nasıl “Alaçatı bitti” diye dert yanıyor...
“Paralı müşteri artık buraya gelmiyor, etrafta kuru kalabalık var” diye nasıl ağlaşıyorlar...
Adam 10 çeşit mezeyi, balık, ara sıcak, sınırsız alkol, korkunç davullu eğlence dahil 75 liraya satıyor...
Öte yanda da iki bira, bir küçük patatese 80 liralık fahiş hesaplar kesen beach’ler sıra sıra dizili...
Bu mu istediğiniz? Alaçatı daha ne kadar dibe vuracak? Güzelim ilçenin bitmesine daha ne kadar göz yumacaksınız?
Toplayın esnafı, toplayın otelcileri, her gece gönderin zabıtaları, bakın bakalım herkes her aklına eseni yapabiliyor mu?
Alaçatı’yı her gittiğimde daha az seviyorum.
Bu sefer nefret etme noktasına geldim...
Osmangazi’den tek bir otobüs geçmiyor
İzmit Körfez geçişini sağlayan Osmangazi Köprüsü açılalı bir yılı biraz geçti...
Geçen hafta İzmir dönüşünde ilk kez bu yolu ve köprüyü kullandım...
◊ Güzel olmuş mu, olmuş... Yolu çok kolaylaştırıyor, basıp geliyorsunuz...
◊ Pahalı mı, pahalı... Bursa’dan girdim, otoban ve köprü geçişi için 85 lira 83 kuruş ödedim.
◊ Pahalı olduğu için hâlâ köprüyü kullanan tek bir otobüs, kamyon, TIR yok. Bomboş yolda sadece tek tük otomobiller gidiyor.
◊ Ağır taşıtlar geçmediği sürece bu köprünün parasını cebimizden ödemeye devam edeceğiz. Çünkü günlük 40 bin araç garanti edilmişti, şu an 17 bin araç seviyesinde... Fark her gün bizim cebimizden çıkıyor.
◊ Dev viyadüklerin altındaki ağaçlarda leylekler tek tük toplanmaya başlamış. Otobanın göçmen kuşların rotası üzerinde olduğu söyleniyordu ya, doğaseverler bir kez daha haklı çıktı...
Uygulayıcı yapımcı
Hadise’nin ablasının modacı...
Demet’in kocasının DJ...
Aleyna’nın kardeşinin tasarımcı olduğu yerde, Burak Özçivit’in babasının da uygulayıcı yapımcı olması çok normal.
Daha önce dönerciydi Bülent Bey, Burak’ın açtığı Balibey dönercilerini işletiyordu...
Şimdi uygulayıcı yapımcı olarak Kardeşim Benim 2’nin kadrosuna dahil olmuş.
Peki bir film ekibinde uygulayıcı yapımcı ne iş yapar?
Bizde para işlerine bakar!
Oysa uygulayıcı yapımcı denilen kişinin; bütçe hazırlayacak kadar prodüksiyon, bir görüntü yönetmeni kadar ışık, bir sesçi kadar ses, bir montajcı kadar montaj bilmesi gerekir...
Bilmeli ki kazıklanmasın.
Ama önemli değil, Burak’ın babası parayı kontrol etsin yeter.
Peki şimdi size bir soru:
Bu haberlerden sonra Bülent Bey, sektörde aranan bir uygulayıcı yapımcı mı olur?
Yoksa her ticari işini babasıyla yaptığı için Burak Özçivit hakkında cimrilik dedikoduları mı çıkar?
Ben Burak’ın yerinde olsam bu işi bangır bangır duyurmazdım.
Paylaş