Paylaş
İstanbul’da özellikle Boğaz mekanlarında yıllarca tartışıp sonunda bir formüle oturttuğumuz gürültü kirliliği, yazlık mekanlarda sorun olmaya devam ediyor...
Alaçatı’da da sezonun açılmasıyla birlikte oteller ve mekanlar birbirine girmiş durumda...
Mekanlar gece 24’ten sonra yüksek sesli müziğe devam ederken, oteller ise müşterilerin rahatsız olduğunu söylüyor...
Üstelik sorun sadece Alaçatı’nın içinde değil Port’taki mekanlarda ve beach club’larda da yaşanıyor...
Kim haklı?
Bir görüş: İnsanlar Alaçatı’ya eğlenmeye geliyor, mekanlar 24’te müziği kesse oteller konaklayacak müşteri bulamaz diyor...
Diğer görüş: Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok, gece 24’ten sonra gürültü istemeyenleri de düşünmek lazım diyor...
Benim oyum ikincisinden yana...
Ama bu demek değil ki, gece 24’te mekanlar müziği tamamen kapatsın...
İstanbul’da bulunan formüller pekala Alaçatı ve tüm tatil mekanları için de geçerli olabilir...
Gece 24’ten sonra sesi düşürmek, mekanlara gelişmiş ses sistemleri kurmak, doğru yalıtımlar yapmak işi çözer...
Bu durum Alaçatı Belediyesi ya da İzmir Valiliğiyle ilgili de bir durum değil...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, gece 24’ten sonra gürültülü müziği yasaklıyor...
Tüm Türkiye’deki mekanlar da buna uymak zorunda...
Ben böyle diyorum da Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ne düşünüyor?
Dün Başkan Dalgıç’ı aradım ve sezon öncesi Alaçatı’da yaşanan bu tartışmayı sordum...
Başkan Dalgıç: Geçen yıl mekanlar durumu abarttı
Üç dönemdir Alaçatı Belediye Başkanlığı yapan Muhittin Dalgıç, “Sadece Alaçatı değil, tüm Çeşme yarımadası için geçerli bir durum bu... 00.00’dan sonra ses yasağının her yerde düşmesi lazım” dedi...
Geçen yıl mekanların durumu abarttığını ve sabahlara kadar yüksek sesle müzik yayını yaptıklarını söyledi...
Peki bu yıl buna izin verilecek mi?
Başkan Dalgıç, ses yasağıyla ilgili olarak Alaçatı esnafı ve STK’larla toplantıların sürdüğünü ve bu hafta içinde bir karara varacaklarını söyledi...
Başkan Dalgıç’tan edindiğim izlenim, bu sene Alaçatı’da iş daha sıkı tutulacak ve sabahlara kadar gürültülü müziğe izin verilmeyecek...
“Elbette gece 00.00’da müziği tamamen kapatın diyemeyiz kimseye.
O mekanlar da büyük yatırımlar yapıyor. Gece 22.00’de havanın karardığı yerde kimseye 00.00’da müziği kesin diyemeyiz.
Ama 00.00’dan sonra sesi düşürerek, durumu abartmadan müzik yayınına devam edebilirler. Buna Port’taki mekanlar da dahil... Şikayet geldiği durumda işlem yaparız” dedi Başkan Dalgıç...
Alaçatı’da sezon öncesi son durum budur...
Cihangir festivali...
Bu hafta sonu Cihangir’de çok iyi düşünülmüş bir sanat festival var: 3-4-5 Haziran’da ilk kez yapılacak Cihangir Festivali...
“Mahalle” temalı bu festivalde mahalle esnafının mekanlarında sanatçıların işleri sergilenecek, konserler yapılacak...
28 mekanda 35 sanatçının katılımıyla gerçekleşecek festival...
Cihangir’in çok bilinen kafeleri; 21, Susam, Smyrna, Rose Marine, Geyik, Firuz, Kahvedan dışında sergilere ev sahipliği yapacak kuaför de var pastane de, kasap da var lokanta da...
Bu mekanlarda Murat Tosyalı’dan Memet Güreli’ye, Taner Güven’den Orhan Oğuz’a, Tuncay Akgün’den Ramize Erer’e 35 sanatçının işleri sergilenecek.
Festival yarın 17.00’de İkbal Cafe önündeki kokteyl ve 19.00’da Rose Marine’deki İBB Oda Orkestrası’nın konseriyle başlayacak...
Tüm hafta sonu da Cihangir Parkı ve kafelerin bulunduğu Akarsu Caddesi’nde konserler ve performanslar sergilenecek...
Cihangir’de böyle bir sanat festivalinin başlaması çok güzel...
Umarım önümüzdeki yıllarda gelenekselleşir ve diğer semtlere de örnek olur...
Cihangir Güzelleştirme Derneği’ne ve festivale destek veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne tebrikler...
Fincancı katırlarını ürkütmeyelim töreni
Magazin Gazetecileri Derneği televizyondan yazılı basına yine ‘yüzlerce’ ödül dağıttı bu sene de...
Kelebek’e 4 ödül, Günaydın’a 4 ödül, Habertürk’e 4 ödül, Posta’ya Milliyet’e 3 ödül...
Diğer gazetelerin magazin servislerine birkaç ödül...
Böyle bol keseden dağıtılan ödüllerin inanın bir kıymeti harbiyesi kalmıyor arkadaşlar...
Gazete tarafı böyle de televizyon tarafı farklı mı?
Orada da herkese verilen bir ödül var maşallah...
Geçenlerde Hıncal Uluç da yazdı bu durumu... Ödüllerin kimsenin kalbini kırmamak için dağıtıldığını... Ben de katılıyorum buna...
Katılıyorum da şunu da sormadan edemiyorum, Hıncal Uluç’u MGD Başkanı yapsak ödülleri nasıl dağıtır acaba?
Kelebek’e 3 ödül verip, Günaydın’a hiç vermese...
Ya da Habertürk’e 2 ödül verip, Posta’yı Milliyet’i pas geçse...
Başına neler gelir acaba? Kimlerden ne dayak yer, kimler hakkında neler yazar?
Ne yazık ki pek çok meslek ödülleri gibi MGD de böyle hassas dengeler üzerine kurulu bir ödül törenidir...
O yüzden sen de MGD’ye başkan olsan ben de Hıncal Abi, durum pek değişmez galiba...
Paylaş